Meclis'e bir Melek indi!

Anne karnındayken engelli olduğu tespit edilen çocukların doğumu konusunda karar vermekte zorlanan ailelerden biri de TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı, AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar ve ailesi. Ünüvar, kızları 5.5 aylık hamile iken “Torun Down sendromlu” haberini aldıklarını ve yıkıldıklarını söylüyor. Necdet Ünüvar ve eşi Sare Ünüvar, 1.5 yaşındaki güzel gözlü torunları Hiranur Melek ile Meclis bahçesinde, yaşadıklarını Habertürk'ten Saliha Çolak'a şöyle anlattı:

‘ENGELLİ BİR ÇOCUK AİLE İÇİN ZOR’

Bakü’den Türkiye’ye dönecektim. Tam uçağa binecekken eşim aradı. ‘Kötü bir haberim var’ dedi. ‘Hayırdır’ dedim. ‘Münevver’in çocuğunda Down Sendromu varmış’ 5.5 aylık falandı. Bir anda, down sendromu, o profil gözümün önüne geldi. İnsan üzülüyor, şaşırıyor. Gelirken şunu düşündüm. Engelli bir çocuk aileler için kolay değil. Bunu taşımak kolay değil. Sonuçta topluma sürekli bir şey anlatmak durumundasınız. Çocuğunuzun boyu biraz kısa olsa soruyorlar. Orada doktorlarla konuştuk. Genetik testini yapanlarla, kadın doğumcularla. Birkaç tane fikir ortaya çıktı. Bir doktor arkadaş dedi ki, ‘Hocam bazen bu çocuklar aile hayatını olumsuz etkileyebiliyor.’ O yüzden bu çocuklar alınabilir gibi bir kanaat ortaya koydu. Biri, ‘Bu çocuklar aslında Allah’ın bir ikramıdır. Nihayetinde Down sendromlu çocuklarla yaşayanları tanıyorum, beraber yaşanabilir’ görüşünü dile getirdi.

‘BİZ BÜYÜTELİM’

Sonra kızıma kararını sormadan eşime bir teklifte bulundum. Dedim ki: ‘Biz bu çocuğa talip olalım. Benim yaşım 52. Bu saatten sonra bizim çocuğumuz olmaz. ‘Sanki evlatlık gibi alalım ama kendi evladımız gibi büyütelim’ dedim. Eşim ‘Varım’ dedi. Kızım, ‘Kesinlikle çocuğumu doğuracağım ve büyüteceğim’ dedi. O aralar enteresan bir şey duydum. Bizim Lokman Ayva âmâdır. Ayva, ‘Diyelim sağlıklı doğdu. Üç gün sonra beşikten düştü, kaza oldu, ateşi çıktı, engelli oldu. O çocuğu insanlar öldürüyorlar mı?’ diye sordu. O, annesi ve babası için de çok ufuk açıcı oldu. 1 Ocak 2013 tarihinde doğdu. Tam yılbaşı günü. Baktık görüntüsü öyle. İnsan hâlâ ‘Acaba farklı bir şey olur mu?’ diye bekliyor, annesi, babası. Doğdu. 2 aylıkken ağır bir kalp ameliyatı geçirdi. Hoca, ‘Yüzde 30 mortalite ihtimali var’ dedi, yani ölüm riski var. Ağır bir karar. Doğduğu andan itibaren de gönül bağı kuruyorsunuz. Yoğun bakımda yattı, çok zor günlerdi. Sonra eğitime başladı. 7 ve 8. ayındaydı.

‘BOĞAZİÇİ’NDE GENETİK PROFESÖRÜ OLACAK’

Bu çocuk eğitime gidip geldikten sonra fevkalade değişiklikler oldu. Hatta anneannesi, ‘Benim torunum Boğaziçi’nde genetik profesörü olacak’ diyor. Şu andaki kanaat, Down sendromlu çocukların yavaş geliştiği, geriden geldiği. Bunu hastalık değil de değişik durum olarak değerlendirme durumu var.

‘ARADA KALIYORSUNUZ’

Annesi Hiranur ismine karar vermiş. Doğmadan önce ablası Zeynep ‘Meleğim’ diye seviyordu. ‘Melek ne zaman geliyor, doğuyor?’ diye soruyordu. Sonra Sare Hanım internette, ‘bütün annelerin, Down Sendromlu çocuklarına, ‘Meleğim’ diye hitap ettiğini’ okumuş. Adı Hiranur Melek oldu. Bir meleğimiz oldu.

AİLELERE TAVSİYELER

“Ailelere tavsiyem şudur; Down Sendromlu bebekle karşılaştıklarında endişeye kapılmasınlar. Sevgi yumakları, müthiş sempatik çocuklar. Sevgilerini çok net belli ederler. Toplumda çok sayıda Down Sendromlu var. Endişeye kapılmasınlar, eğitimini aksatmasınlar, ilgilerini azaltmasınlar. Ne kadar ilgi gösterirseniz o kadar karşılık alıyorsunuz.”