Gazete Vatan Logo

Marka giyince şık oldum sanıyorlar

Marka giyince şık oldum sanıyorlar

Meslekte 50 yılı deviren Yıldırım Mayruk eşyalarını satıp Kıbrıs’a yerleşiyor. Üstelik mesleği de bırakıyor. Türk kadınını şık bulmadığını söyleyen Mayruk, “ Kadınımız hazır giyim için uygun değil; ya altı ya üstü büyük. Bilinçsiz bir giyim ve müthiş bir para harcama var” diyor.

Tüm mal varlığınızı satıp yurt dışında yaşama kararını ne zaman, nasıl aldınız?

Geçen yaz sonu Ali Sami Yen Stadı önünden geçerken Barbaros’a (Şansal) döndüm ve dedim ki: “Artık burada oturmak istemiyorum. Hatta işi bırakmak istiyorum. Ne dersin” dedim. O da “Bana uyar” dedi. Herkes zannediyor ki Barbaros beni kandırdı; oysa ben onu kandırdım... Eksik olmasınlar o kadar çok akıl veren oldu ki; işin dozu kaçtı. Karar benim ve uygulayacağım.

Neden burada yaşamak istemiyorsunuz artık?

35 yıldır bir hayalim var; dam görmeyen bir köy evi. Sonunda oldu. Bakınız artık ben dinlenmek istiyorum; 50 yıldır çalışıyorum. Bu 50 yıldır beni bir öğle yemeğinde veya bir kafede gören insan neredeyse yoktur. Üç defa hastaneye yattım, onun dışında toplam olarak belki 10 gün atölyeye gelmemişliğim vardır. Tatillerim de iş içindir benim.

Haberin Devamı

Eşyalarınızı neden satıyorsunuz?

Gideceğim yerde bir ormanevinde yaşayacağım. Şu an yaptırıyorum. Çünkü Kıbrıs’ın ev düzeni bana uymuyor. Onlar genelde açık mutfak kullanıyor; ben yemek kokusu istemem. Şu andaki eşyalarımın kullanılması abes olur... Sarıyer’deki evimde olan tüm eşyalar satılacak; 500’den fazla parça var. Tüm oturma grupları, yemek takımları, tablolar, halılar... 100’den fazla el işi parçadan oluşan masa örtüsü koleksiyonum var; onu satmıyorum mesela. Bir de yatak odam bana kalacak.

En özel parça hangisi?

Zanaro’nun Dervişler tablosu. 50’den fazla tablom satılacak... Benim eşyayı sevmem lazım; sevmediğim hiçbir şeyi değeri var diye almadım. Paris’e gittiğimde mutlaka pazar günü antikacılar pazarına giderim ve bir şeyler alırım. Büyük parçalarımı da İtalya’dan aldım.

Burada bakışlar üzerimde, orada değil

Neden Kıbrıs? Ben sizin Paris’te yaşayacağınızı sanırdım...
Komo’yu çok seviyorum mesela ama yaşayamam. İlla ki çevremde Türk olacak. Kıbrıs Türk, Türk parası geçiyor. Türklüğümle iftihar ediyorum. Bir kere 26 gün Paris’te kaldım, döneceğim zaman tavana zıplamıştım. Dediğiniz doğru, sorsalar Paris’te yaşamak isterim derim ama yapamam... KKTC’ye neredeyse kuruluşundna beri gidiyorum. Tatillerimi hep orada yapardım. Oradaki sakinlik çok hoşuma gidiyor. Bir anımı anlatayım; Kıbrıs’ta limanda gittim oturdum. Oh ne güzel kimse beni tanımadı dedim. Çünkü Türkler sağolsunlar gelip, konuşur ve fotoğraf çektirir. Bir şeyler içtim, hesabı istedim. Garson: “Yıldırım Bey sizden hesap almayız” dedi. Yani tepkisiz insanlar, kendileri için yaşıyorlar. Başkası onları ilgilendirmiyor. Burada hep kontrollü yaşamak mecburiyetindesiniz... Kıbrıs’a benimle 2 kedim, bir köpeğim de gelecek. Hepsini sokaktan aldım. İki de yardımcım geliyor ama böyle demiyorum aslında; onlar çocuğum benim.
Neler yapacaksınız Kıbrıs’ta?
Elimde müthiş bir arşivim var; hepsini cd yaptırdım; yanımda götürüyorum. Belki şu müzayededen sonra bir kitapta yazacağım. Ancak anılarımı asla yazmayacağım. Hatta bir gazete sahibi bana açık çek verdi ama olmaz dedim. Ben Yıldırım Mayruk’u yazacağım; biyografi.
En iyi giyinen ünlü Ebru Gündeş
En şık giyinen ünlü sizce kim?
Şimdikiler ya giyiniyor, ya soyunuyor. Vücutlarını tanımıyorlar. Türk kadını hazır giyim için çok uygun değil; ya altı ya üstü büyük... 25 yıl önceki şıklık şimdi var mı? Yok. Şimdi bilinçsiz bir giyim var; müthiş bir para harcama var. Markaya yatırım yapıyorlar. Fakat her marka herkese gitmez. Marka giyince şık oldum sanıyorlar. Dergilerdeki fotoğraflara bakıyorum; yapılı kalıp gibi bir saç (bir kere saçın yapılı olduğu belli olmamalı). Sonra bakıyorum ki üstündekilerin hepsi marka ama hepsi ayrı telden çalıyor. Bir mankenin üzerine satış için her şeyi koymuşsunuz gibi.
İlla ki şimdiki sanat camiasından bir ünlü ismi istesem...
En iyi giyinen Ebru Gündeş diyebilirim. Üstünde çok düzgün elbiseler görüyorum; derli toplu şık bir kadın.
En değerli parçalar...
Mayruk’un müzeyedede en yüksek fiyata gider dediği parça ‘Dervişler’ tablosu... Satılacak 500 parça içinde kıyafet adına sadece bir ceket var. Mayruk ceket için ‘O bir tablo’ diyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı