Gazete Vatan Logo

Mahkemeden bir ilk!

Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ile ilgili kanuna göre yürütülen işlemlerde kanunun açık hükmüne rağmen ilk defa bir mahkeme "hakkın kötüye kullanılması" olarak gördüğü bir işlemin yürütmesini durdurdu. Karara tepki gösteren müdahil avukatı ise mahkemenin suç işlediğini ima etti.

Şişli Belediye Başkanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Şişli'de Ergenekon Mahammeli Dolapdere Caddesinde bulunan bir apartmanda kiracı olarak oturan 3 evin elektriğini ve suyunu apartmanın "riskli" olduğu gerekçesiyle kesti. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında yapılan işlem nedeniyle dava açan apartman sakinleri, elektrik ve suyun kesilmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu belirterek yürütmenin durdurulması kararı verilmesini istedi. Dava dilekçesinde, kiracılara hiçbir bildirimde bulunulmadan elektrik ve sularını kesmek yoluna gidildiği ve amacın bina maliklerinin tahliye davası açma zorunluluğunu ortadan kaldırmak olduğu savunuldu. Dilekçede elektrik ve suyun kesilmesinin telafisi zor zararlar doğurduğu belirtilerek "Oysa usulüne uygun tebligatlar yapılsa belki yeni bir kiralıt yer bulup çıkacaklardı. Bu olanakları ellerinden alınmıştır" denildi.

SAVUNMALARI ALINACAK

Kentsel dönüşüm yasasında, bu yasa kapsamında yapılan işlemlerle ilgili yürütmenin durdurulması kararı verilmeyeceği belirtilmiş olmasına rağmen İstanbul 7. İdare Mahkemesi, yürütmenin durdurulması kararı verdi. Kararda, davalı Belediye ve Bakanlığın savunmaları alınıncaya kadar işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, davalı idarelerin savunma vermelerinin ardından yeni bir karar verileceği belirtildi.

AVUKATTAN MAHKEMEYE "SUÇ İŞLEDİNİZ" İMASI

Karara, davalı Belediye ve Genel Müdürlük yanında müdahil olan bina maliklerinin avukatı Hikmet Güngör ise karara itiraz etti. Güngör, itirazında, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'un 6/9. maddesinde "Bu kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde adva açılabilir. Bu davalarda yürütmenin durdurulmasına karar verilemez" hükmünün yer aldığını hatırlattı. Avukat Güngör, mahkemenin "usul ve yasaya aykırı şekilde yürütmenin durdurulması kararı verdiğini" savunarak Mahkeme Başkanlığına "6306 sayılı kanunun 8/3. maddesinde riskli yapıların tespiti, tahliyesi ve yıktırma iş ve işlemleri ile değerlerme işlemlerini engelleyenler hakkında, Türk Ceza Kanununun ilgili hükümlerine yer verilmişken Başkanlığınız tarafından yürütmenin durdurulmasına karar verilmiş olmasının kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiği kanaatindeyiz" diye seslendi.

Avukat Güngör bu gerekçelerle yürütmenin durdurulması kararının kaldırılmasını istedi.

Haberin Devamı