Magazin isyanı!

tv8'de Seda Akgül'ün programına, şimdilerde TRT1'de yayınlanan 'Ah Kalbim' dizisinin oyuncuları Tamer Karadağlı, Zihni Göktay ve Arzu Balkan konuk oldular.

Ana haberlerin içine magazin haberlerinin eklenmesinin konuşulduğu programda Arzu Balkan, "Eskiden magazin gibi değildi de aktüel haber gibiydi" yorumunu yaparken Tamer Karadağlı da özel TV ve radyoların çoğalmasından sonra inanılmaz bir sirkülasyon olmaya başladığını belirtti.

"Ne yazık ki o aktüalite dediğimiz şey bir anda, magazin, paparazzi isimler değiştirerek yürümeden koşmaya başladı. Dolayısıyla magazin dediğimizde, şimdi bizim bildiğimiz anlamda magazin değil" diyen Tamer Karadağlı, magazinin herşeyi kapsadığını ancak artık bambaşka bir duruma dönüştüğüne vurgu yaptı.

HER YERDE VAR AMA BİZDE BİRAZ FAZLA

Kantarın topuzunun çoğu zaman çok fazla kaçabildiğini ve sektörün buna aç olduğunu söyleyen Tamer Karadağlı, "Polemiklerdi bilmem neydi, şuydu buydu, daha çok ilgi çekiyor diye oraya doğru biraz ağırlık oluyor ama bu dünyanın her tarafında var. Bizde biraz daha fazla. Biz ne yaparsak yapalım, istediğimiz kadar bundan rahatsız olalım, sonuçta bu biraz daha böyle devam edecek" açıklamasını yaptı.

SIKINTILARINI UNUTMAK İÇİN MAGAZİN OKUYORLAR

Arzu Balkan ise, ülkede çok önemli sorunların ve sıkıntıların olduğunu vurgulayarak "Belki bizim ülkemizin bir sorunu olabilir bu. Çünkü ülkemizde o kadar çok sorun ve sıkıntı var ki, o kadar stresli hayatlar yaşıyoruz ki ondan kaçmak için buna sığınılıyor" değerlendirmesini yaptı.

HAYATIMIZI PERİ MASALI GİBİ GÖRÜYORLAR

Tamer Karadağlı, sanatçıların hayatlarının dışarıdan renkli, peri masalı gibi göründüğüne dikkat çekerek "Aslında o kadar da ilgilenmiyor ama sıkıntılarından kurtulmak için 'O kiminle beraber, ne yapmış' deyip o sıkıntısından uzaklaşıyor. İşimize geldiği zaman unutuyoruz, gelmediği zaman temcit pilavı gibi sunabiliyoruz" şeklinde konuştu.

MAGAZİNDEN KAÇAMIYORUZ

Özel hayatları gündemden düşmeyen ikili, kızları Zeyno ile gittikleri yerlerde de görüntülenmekten kaçamıyorlar. "Bir önlem alamıyorsunuz, sonuçta resminizi çekiyorlar" diye konuşan Tamer Karadağlı, "Galiba sizin bireysel olarak rahatsız olmanız bir işe yaramıyor. Çünkü bundan zevk alan insanlar da var. Dolayısıyla siz bundan şikayet etseniz bile genel çoğunluk bundan keyif alıyorsa, sizin söylediğiniz hiç bir şey bir işe yaramıyor" dedi.

Bir süre önce İstinye Park'taki kameralardan da kaçamayan Tamer Karadağlı, o güne de değinerek "İstinye'deki bir alışveriş merkezinin Halkla İlişkileri ile konuştuğunuz zaman da 'Aaa ciddi mi?' deyip şaşırıyorlar" şeklinde konuştu.

Arzu Balkan da bir gün özellikle aradığını ve "Eskiden böyle şeyler yoktu, ben rahat rahat eşofmanlarımı giyip alışverişimi yapıp dönerdim" diyerek bir süre önce gittiğinde bir sürü kamera ile karşılaştığını belirtti ve Halkla İlişkiler'i aradığını anlattı.

ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ ÖZELLİKLE Mİ ÇAĞIRIYOR?

"Eskiden böyle değildi. Nereden çıktı bu?" diye sorduğunu belirten Arzu Balkan, "Aaa ilk defa sizden duyuyoruz. Siz arıyorsunuz. Biz istemiyoruz ama onlar geliyorlar" dediklerini anlattı. Balkan daha sonra alışveriş merkezi tarafından orada görevli basın mensuplarına 'basın kartı' verildiğini öğrendiğini söyledi.

Bu arada Tamer Karadağlı da orada görev yapan kişileri suçlamadıklarını vurgularken "Çocuklar da kötülüğünden değil. Onlara da o iş verilmiş" diye konuştu. Arzu Balkan da Karadağlı'ya katılarak "Onların işleri o. Onları asla suçlamak istemiyorum. Kesinlikle böyle bir şey yok" dedi.

BİRİLERİ BU DURUMDAN NEMALANIYOR

Tamer Karadağlı daha sonra eğer böyle bir görevli kartı çıkartıldıysa o alışveriş merkezi tarafından, oradan bütün ünlülerin de pay isteme hakkı doğacağına gönderme yaparak "Çünkü ben oranın reklamını yapıyorum ve dolayısıyla bundan da bireleri nemalanıyor. Biz ne yaparsak yapalım, 'İstemiyoruz, çekmeyin' desek de çekilmek için gidenler de var" ifadesini kullandı.

"KARDEŞİM İSTEMİYORSANIZ GİTMEZSİNİZ ORALARA!" DENİYOR AMA....

Arzu Balkan, genelde görüntülenmek istemediklerini söyleyen ünlülere 'Kardeşim istemiyorsanız gitmezsiniz o magazincilerin olduğu yere' şeklindeki bir söylemi hatırlattı ve "Şöyle bir şey olduğunu biliyor musunuz; İstanbul'daki bütün büfelerde, bütün köftecilerde, bütün kestanecilerde, bütün restaurantlarda bu arkadaşlarımızın, muhabirlerin telefon numaraları var. Dolayısıyla siz gittiğiniz zaman, o mekan sahibi reklamı olsun diye, belki hepsi değil ama çoğunlukla, telefon ediyorlar ve geliyorlar" dedi.

İKİ ARADA KALIYORUZ

Tanınmış insanlar olarak arada kaldıklarını ve hayatlarının çok kısıtlandığını ifade eden Arzu Balkan, "Bir yerde gidip de bir yemek yiyemeyecek miyiz? Oturup başbaşa. Ama öte yandan göründüğünüz zaman, 'Kardeşim sen de magazincilerin olduğu yere gitme' oluyor. Bu iki ara bir dere bir durum. Ben bundan çok sıkıntı yaşıyorum. Çünkü ben hayatımı çok doğal ve çok içinde yaşayan bir insanım" diye konuştu.

BİZİ GEÇTİM, ÇOCUKLAR İÇİN KÖTÜ

Tamer Karadağlı ise "Hadi biz neyse" diyerek yaptıkları işten dolayı gözönünde olduklarını ancakçocuklar için çok tehlikeli olduğunu belirtti. Kızları Zeyno'nun sürekli gazetelerde resminin görünmesinden son derece rahatsız olduğunu belirterek "Hani bir kere olur, iki kere olur, kazayladır ama yurtdışında bile bütün o ünlülerin çocuklarının çoğunun yüzleri mozaiklenir. Çünkü seveni var, sevmeyeni var, çok ciddi sorunlar çıkabilir" dedi.

Arzu Balkan'ın da yetişkin insanlar olarak sürekli kameralar karşısında olmanın bir süre sonra paronayak durumlara dönüştüğünü hatırlatarak bunun bir çocuğun gelişimi için çok büyük sorunlar yaratabileceğine dikkat çekti.

YASAL HAKLARIMIZI ARAYAMIYORUZ

Tamer Karadağlı, Türkiye'de yasal haklarını aramak istediklerinde yasaların pek kendilerinden yana olmadığına vurgu yaparak "Kamuya malolmuş insanlar" diye bakıldığını veya başka dinamiklerin ortaya çıktığını söyledi. "Dolayısıyla siz kendi kişisel hak ve özgürlüklerinizi koruyamıyorsunuz, ne yaparsanız yapın. O zaman evden çıkamıyorsunuz. Evinizden resmini çektiklerinde, ona bile bir şey yapamıyorsunuz" diyerek dert yandı.

Televizyon Gazetesi