Gazete Vatan Logo

Liderler meydanda şiir okudu milyonlar mısralara sarıldı

Liderler meydanda şiir okudu milyonlar  mısralara sarıldı

15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Mitingi'nde kürsüye çıkan liderler Yenikapı Meydanı'nı dolduran milyonlara şiirlerle seslendi. Liderler şiir okudukça unutulan şiir sanatı Yenikapı’da yeniden doğdu...

Cumhurbaşkanı Erdoğan

Gez oğlum / Vatanına göz dikeni ez oğlum / Dostun kim, düşmanın kim sez oğlum / Tarihini şerefinle yaz oğlum /

Senden gider sonsuzluğa yol oğlum /

Dört bir yana salmalısın kol oğlum /

Ekmeğini aç olanla böl oğlum /

Haram yeme, Hak uğruna öl oğlum.

Esat Kabaklı

Başbakan Yıldırım

Bu vatan kimin/

Bu vatan, toprağın kara bağrında /

Sıradağlar gibi duranlarındır / Bir tarih boyunca onun uğrunda / Kendini tarihe verenlerindir / Ardına bakmadan yollara düşen / Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan / Huduttan hududa yol bulup koşan /

Cepheden cepheyi soranlarındır.

Orhan Şaik Gökyay

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu

Dört nala gelip uzak Asya'dan /

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan /

Bu memleket bizim /

Kapansın el kapıları / Bir daha açılmasın /

Yok edin insanın insana kulluğunu /

Bu davet bizim /

Haberin Devamı

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür /

Ve bir orman gibi kardeşçesine /

Bu davet / Bu hasret bizim.

Nazım Hikmet

Ataol Behramoğlu

Anadolu insanı şiirle kucaklaştı

Bizim halkımız şiire yatkındır. Muazzam halk şiiri geleneğimiz bunun kanıtıdır. Şiire bu yatkınlığın başlıca bir nedeni Türkçe’nin sade, özlü, yalın bir dil olması; bir başka neden, saray ve çevresi Osmanlıca divan şiirini inceltmedeyken, halkın kendi diliyle derdini, sevincini şiire dökmesi; Yunus, Karacaoğlan başta olmak üzere sayısız halk şairinin yaratıcılığında eşsiz şiirler yaratmış olmasıdır… Kendi hastalıklı ruh durumumuzun yansıması olmayıp ya da duygu sömürüsü için kullanılmayıp insanımızdaki iyi duyguların, erdemlerin canlandırılması için yararlanılması koşuluyla, şiirin bizde hem tek tek insanlar hem kitleler üzerinde iyileştirici, aydınlatıcı, bilinçlendirici etkileri olacağı kuşkusuzdur… Bugünkü siyasetin yaptığı, çok az istisnası dışında, ne yazık ki ilkidir…

’Amin desin hep birden yiğitler/Allahu ekber gökten şehitler/Amin, amin’ okudu. Cumhurbaşkanı'nın seçtiği şiirler hakkında ne dersiniz? Kitlelere ne gibi bir mesajı var bu şiirlerin?

Haberin Devamı

Mehmet Akif Ersoy

Cemal Süreya bir şiirinde “Bir mısra söylesek sanki her şey düzelecek” diyor... Her şair bu duyguyu bilir... Bir mısra söylediğimizde eğer bu mısra gerçek ve önemli bir duygunun, olgunun, düşüncenin adı, tanımı, dildeki en özlü karşılığı olabilecek güçteyse, artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Yunus, şiirin diliyle “sen ne imiş ben ne imiş” dediğinde bencilik ölüme mahkûm edilmiştir ve bu değişmez bir yargıdır. Ya da Serdari “kısa çöp uzundan hakkın alacak” dediğinde... Ya da Dadaloğlu ”Ferman padişahın dağlar bizimdir” diye şiirin fermanını bildirdiğindeki gibi…

Anadolu insanı daha çok dertlendiğinde, içinden çıkılmaz sorunlarla karşılaştığında sadece şiire değil, şiire ve türküye sarılır .

’Ellerin yurdunda çiçek açarken/Bizim ile kar geliyor gardaşım/Bu hududu kimler çizmiş gönlüme? Dar geliyor, dar geliyor gardaşım.

Abdurrahim Karakoç

Oruç Aruoba

15 Temmuz'da ‘güneş zaptedildi’

Haberin Devamı

Neden yazar şair, neden şiire sarılır? Olaylardan yaşadıklarından etkilendikleri zaman yazar şairler ve o şiirler okundukları zaman da halk etkilenir. Yazılırken ne etkilerse okunurken de aynı etki halk tarafından duyulunca da vücuda yansır. Bütün duygular şiire yol açar. Üzülünce sevinince aşık olunca şiire sarılırız.. Şiir toplumlar heyecanlandığı zaman da okunur söylenir, bunlar eşliğinde yürünür, meydanları coşturur dizeler.

Yenikapı'daki mesaj toplumsal başarı idi. Toplumun bir şeyi göze alması ön plandaydı. Nazım'ın şiirinde "toplum olarak bu darbeyi durdurduk, başarımız bu" mesajı vardı.. Şiir sözün en etkili halidir saatlerce konuşup aynı şeyi söyleyemezsin..

"Allah'ın seçtiği kurtulmuş millet / Güneşten başını göklere yükselt / Avlanır, kim sana atarsa kement / Ezel kuşatılmaz, çevrilmez ebed" Necip Fazıl Kısakürek

"Güneşin zaptı yakın..." anlat bakalım başka türlü; burada ‘başarıcağız, yeneceğiz, biz yaparız’ diyor Nazım. İşte 15 Temmuz'da bu darbe durduruldu, güneş zaptedildi. Şiir insan ile yaşar insan ölmedikçe şiir ölmez.. Şiire sarılan liderler halkın mısralara sarılmasına neden oldu. Şiirin ideolojisi alt metinlerde görülür ilk bakışta belli olmaz.. Yenikapı'da okunan şiirlerin imzalarını çıkarın göreceksiniz ki etki aynı olacaktır çünkü şiirin ideolojisi yoktur ve her ideoloji için kullanılır şiir.

Haberin Devamı

Adnan Özer

Şiir sanatımız küllerinden doğdu

Politikacılar meydanlarda şiir okumayı sever. Hatta bazen öyle politikacılar öyle şiirler okur ki herkes şaşırır. Alparslan Türkeş Nazım'dan şiirler okumuştu ve herkes şaşırmıştı bir zamanlar. Politika gönül alma, zor zamanlarda ya da keyifli anlarda sosyolojileri birleştirme sanatı. Sayın Başbakan bu konuda çok cüretkardı. "Akın var akın, Güneşe akın" derken ben çok sarsıldım örneğin.. Meydan şiirinin özelliği budur dışa vurumcudur. Şiirin söz tarafının gücü de budur. Orada bir demokrasi söylemi var ve bir kitle var. Ve halkımız milletimiz şiirden bir haber.. En azından birkaç dize duymuş oluyor. Halk edebiyatı takip etmez hangi akım vardır, modern şairimiz kimdir bilmez ama iyi bir şeyler söylemişse bu ona geçer ve takip eder. Carl Jaspers buna "manevi sifer" diyor. "Şiir bütün kültürlerin dinidir." Porfirio Barba-Jacob demiş bunu. Milleti kitap okuyanlar kitap okumayanlar diye ayırmamak lazım. Schopenheuer diyor ki "Halkta edebiyatı sanatı anlayacak asgari deha her zaman bulunur." Şiire sarılmak bir törenselliktir, insan ilk başta şiire sarıldıysa korkularından coşkularından icat ettiyse Anadolu'da o zaman sarılıyor. Şiir ölmez başka formlara girer ama yaşar.. Yenikapı'da bu şiirler çıplaktı ideolojisi yoktu, yalın sözlerdi.. Asgari dehaya hitap eden şiirlerdi...

"İnciler dök, gel yoluna / Sırmalar serp sağ soluna / Fırtınalar dursun yana / Selam Türk’ün bayrağına” Ahmet Cevad