Gazete Vatan Logo

Latin ve ritim ustasından bir aile albümü

Perküsyon ustası Ayhan Sicimoğlu, yakın arkadaşlarıyla birlikte şenlikli bir albüm çıkardı; Friends & Family... Latin müziğinin kıvrak ritimlerini taşıyan çalışma dansa davet ediyor

Türkiye’nin önemli perküsyonistlerinden birisi o, müzikseverlerin yanı sıra geçtiğimiz yıllarda Açık Radyo ve Radio Oxi-gen’deki yaptığı radyo programlarıyla da hayranlarının gönlünü kazandı. Kimden bahsediyorum; dünyanın dört bir yanından topladığı ritmleri ve ezgileri Koleksiyoncu Albümü olarak nitelendirdiği Friends & Family’de bir araya getiren Ayhan Sicimoğlu’ndan... Latin ve Küba ritimlerinin üstadı yeni albümü ile ilk kez 18 Ekim’de Babylon sahnesinde çıkacak. Ben de iyi bir Sicimoğlu takipçisi olarak konser öncesinde Sicimoğlu ile yeni albümü ve ritim üzerine konuştuk.

“Türk kulağını bİraz tembel buluyorum”
11 Eylül’de Doublemoon’dan çıkan ‘bir Latin füzyon albümü’ olan Friends&Family’den bahsedebilir misiniz?
Biraz zor soru, kendi kendime nasıl kritik getireyim? En iyisi Cd’leri milyonlar satan Fransız DJ Claude Challe’den dinleyelim. “Hakiki Küba Müzik geleneğinin caz ve raga ile baharatlandırıldığı, çok iyi müzisyenlerin seslendirdiği, kaliteli aranjmanların yer aldığı, nefis ve ender bir ‘Latino Albüm’. Müzik tarihine geçmiş bazı eski şarkıların günümüze göre enfes uyarlaması.”

Albümde Rodrigo Rodriguez, Fahir Atakoğlu, Uğur Yücel ve Cesar Correa gibi 25 usta isim yer alıyor. Bu isimler nasıl bir araya geldi?
Rodrigo zaten grubumda sık sık yer alır. Fahir (Atakoğlu), Özkan’ı (Uğur) arıyormuş, o da stüdyoya kontrola ve yardıma gelmişti. Fahir de gelmişken aldı sazı eline.... Yücel, Brazilyan Surdu (büyük davullar) çalmaya hasta. Jozi Levi’nin çok başarılı Batucada aranje’sinde tuzu olsun istedik. Correa dünyanın sayılı piyanistlerinden bir arkadaşım. Caz festivali için buradaydı ve anında kolları sıvadı.

11 parçanın yer aldığı albümde özgün bestelerin yanı sıra “İstanbul Pas Constantinople”, “Esperare” gibi bilindik parçalar da bulunuyor.
Latin müzik dünyasının unutulmaz klasiklerinden bu parçalarda tüm dünya yiğitlerinin yoğurt yeme tarifleri mevcut. Bir de bizden olsun istedim.

Albümünüz dinleyiciyi, uzak diyarlara götürdükten sonra yeniden İstanbul’a döndürüyor. Bu Sicimoğlu büyüsü nedir?
Yılların meşhur ressamına tablo sipariş etmişler. Ressam da almış tuvali eline birkaç çizgi çekmiş. Siparişi veren yeni zengin, “Nasıl olur 5 saniyede yaptın 10.000 dolar para istiyorsun” demiş. Ressamda, “35 sene artı 5 saniye” demiş.

ÜÇ BİLİNMEYENLİ SEVDA DENKLEMİ
Albüm için 16 sayfalık küçük bir de kitapçık hazırlanmış... Ergün Gündüz’ün çizimleriyle hayat bulan bu kitapçıkta anlatmak istediğiniz neydi?
İstanbul’da bir köşkteyiz 1800’lerin ortaları. İmparatorluk güçsüz ama zor bir değişim için çabalıyor. 1800’lerin İstanbul’unda üç bilinmeyenli çözümsüz sevda denklemleri.

Ayhan Sicimoğlu’nun ritim dendiğinde aklına ilk gelen?
Kalp atışı, nabız.

Sanırım yurt dışından 5 yıl önce döndünüz. Dönüşünüzde gördükleriniz?
Güzel memleketim, sıcak Akdeniz insanları ama yüzlerce yıllık İmparatorluk’tan ders almamış. Atatürk’ün lafta izinde olan cahil idarecilerin kısır döngülü, değişimi engelleyen bozuk düzenden bir arpa boyu kurtulamamış olduğunun tesbiti.

Türkiye ve dünyadaki Latin müziğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
İstanbul’un sadece bir mahallesi büyüklüğünde ufacık Avrupa şehirlerinde ikişer üçer Latin klüpler varken 16 milyonluk İstanbul’da bir tane bile yok!

Dünya müziğini yakından tanımış biri olarak bizdeki müzik alemini nasıl buluyorsunuz?
Türk pop müziğini gayet enteresan ama Türk kulağını biraz tembelleşmiş buluyorum. Şu elektronik bilgisayar ürünü müzik modasının verdiği tahribat mı acaba diye düşünmeden edemiyorum.

Röportaj: Betül MEMİŞ

Haberin Devamı