Kuzey’in güzel kızı Riga

Güzel İnsanların Ülkesi, Baltıkların Güzel Kızı, Kuzeyin Paris’i... Letonya’nın başkenti, 800 yıllık Riga şehri bu sözlerle anılmayı hak ediyor. Baltık denizi kıyısında Daugava Nehri’nin iki yanına uzanmış kent; mimari zenginliği, renkli sokakları, geniş parkları ve dinginliğiyle kucaklıyor misafirlerini. Şehrin tarihsel merkezi UNESCO Kültür Mirası kapsamında. Eski şehir ne kadar pırıltılı ve renkliyse Sovyet dönemi mimarisinin gri tonlarıyla kenar mahalleler o kadar hüzünlü. Alman ve Sovyet işgalinde büyük acılar çekmelerine rağmen bağımsızlıklarını pasif direnişle, el ele tutuşarak kazanmış bir halk Letonlar. Doğaya, yeşile tapıyorlar. Parklar kentte yaşayan herkesin yürüme mesafesinde olacak şekilde planlanmış. Sokaklar tarih, müzik ve huzurla dolu....

ART NOUVEAU CENNETİ

Mimari meraklılarını Riga’da en çok mutlu edecek şeylerden biri Art Nouveau’nun seçkin örnekleri olacak. Şehrin Art Nouveau yapıları sadece Viyana, St. Petersburg ve Barselona ile karşılaştırılabilecek güzellikte. Alberta, Elizabetes ve Strelnieku sokaklarında dizilmiş bu binalardan gözlerinizi alamayacaksınız. Riga’da 700’den fazla binanın mimarı Mikhail Eisenstein, ‘Potemkin Zırhlısı’nın unutulmaz yönetmeni ve büyük sinema kuramcısı Sergei Eisenstein’in babası.

Çariçe’yi iyileştiren iksir

Siyah balsam denen ilginç bir likörleri var. Bu geleneksel içecek, 24 ayrı çiçek, tomurcuk, meyve, kök ve yağ karışımıyla meşe fıçılarda yapılıyor. Yüzde 45 alkollü. Çay, kahve, meyve suyu gibi içeceklere karıştırılarak tüketiliyor. Hafif acı-tatlı, farklı bir tat. Soğuk algınlığına ve sindirime iyi geldiği biliniyor. Efsaneye göre; Rus Çariçe Katerina, Letonya ziyaretinde hastalanmış ancak Siyah Balsamı içtikten sonra iyileşebilmiş.

KARAKAFALILAR EVİ

Dönemin Tüccarlar Birliği’ne ait 500 yüzyıllık ‘Karakafalılar Evi’ (House of Blackheads) Riga’nın en ünlü ve güzel yapılarından. 1433’de zenci tüccarlar burada bir lonca kurmuş. Başlarındaki Aziz Moritus’un başı dine karşı çıktığı için kesilmiş. Binanın tepesideki astronomik saat; gün, ay ve burçları gösteriyor.

ORTAÇAĞA MI GELDİK!

Sigulda; Riga’ya 51 km. uzaklıkta neredeyse yüzyıllardır el sürülmemiş güzellikleriyle sizi bekliyor. Sigulda Kalesi, Gauja Milli Parkı, Gutman Mağarası, Turaida Kalesi ve müzesini gezerken Ortaçağ’a ışınlanmış gibi oluyorsunuz. ‘Game of Thrones’ kahramanlarından biri karşınıza çıksa şaşırmazsınız.

RUS SOSYETESİNİN BODRUM’U: JURMELA

Riga’ya 25 km. uzaklıktaki Jurmela, çam ormanları içinde, 32 km. boyunca uzanan altın renkli kumsalıyla Kuzey Avrupa’nın en ünlü tatil yöresi. Son derece temiz, sessiz, büyüleyici bir bölge. Otellerin çoğu kaplıca-SPA tesisleri. Ama en çarpıcısı; sıra sıra dizilmiş her biri 80-150 yıllık olağanüstü güzellikteki ahşap köşkler... Geniş bahçeler içindeki bu saray yavrularının sahibi Rus sosyetesi. Sovyet Rusya döneminde ülkenin tüm ileri gelenleri burada yazlık yaptırıyormuş.

MİLLİ MÜCEVHER: AMBER

Amber (kehribar) taşı Letonya’nın kültürel kimliğinin bir parçası. Sokak satıcılarından lüks mağazalara kadar her yerde amberden yapılmış takı ve aksesuarlar var. Her bütçeye uygun seçeneklerle... Baltık amberi (süksinit) fosilleşmiş organik çam sakızından oluşuyor. Vücut ısısını emdiği için tıbbi malzeme yapımında da kullanılıyor.

ÖZEL TAVSİYE:

LEZZETLİ BİR ZAMAN MAKİNASI

1201 yılında inşa edilen şehrin ilk sur duvarı ve labirent gibi mahzeni günümüzde bir Ortaçağ Restoranı olarak hizmet veriyor: Rosengrals... 4 metre yükseklikteki kemerli salondan mumlarla aydınlatılatılmış dehlizlerle 5 ayrı salona açılan müthiş bir mekan. Personel otantik müzik eşliğinde, Ortaçağ kostümleri içinde servis veriyor. 16. yüzyıl Avrupa mutfağına uzanan eski tariflerle nefis bir mönü sunuyorlar.

NE İÇİLİR?

Rusya’da votka neyse, Letonya’da bira o. Hayli başarılı biraları var. Neredeyse her şehir her kasaba kendine ait özel birasını üretiyor. En bilindik markalar Uzuvas, Aldaris, Livu ve Sencu.

NE YENİR?

Leton mutfağı büyük ölçüde et ve balık ürünlerine dayanıyor. Eti soslarla tatlandırıyorlar. En çok kullandıkları sebzeler patates ve lahana. Özel antik tariflerle hazırlanan bir çavdar ekmekleri var ki inanılmaz.