Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma tüm hızıyla sürüyor. Son olarak önceki gün Kaşıkçı’nın cesedinin konsolosluk rezidansının bahçesindeki kuyuda olduğu iddiaları gündeme gelmişti. Konutta yapılan incelemeler sırasında Türk yetkililerin, kuyudaki suyun boşaltılması ve içinde detaylı inceleme yapılması talebine Suudi heyetin yazılı izin talep edilmediği için vermediği belirtildi.
8 gün çöp atmamışlar
Bunun üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin kuyudaki sudan sadece örnek alarak Halkalı’da bulunan Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’ne gönderdiği öğrenildi. Hatta konsolosluk ve rezidansın kanalizasyon borularından dahi numuneler alındı. Kuyudan ve kanalizasyon borularından alınan numunelerde yapılacak DNA ve kimyasal materyallere yönelik inceleme sonuçları bekleniyor. Yapılan incelemeler sırasında konsolosluk ve rezidansta 8 gün boyunca dışarıda bulunan çöp konteynırına herhangi bir atık atılmadığı da tespit edildi. Biriken çöplerin de 8 gün sonra konsolosluğun kendi çalışanları tarafından henüz bilinmeyen bir yere atıldığı belirlendi.
Yeni boyalı yerler...
Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’ndaki incelemelerin ise başkonsolosun odasında yoğunlaştığı ifade edilirken konsolosluktaki bazı bölümlerde yeni boya yapıldığı belirlendi. Başkonsolosluk bahçesindeki evrakların yakılarak imha edilmesinin ise rutin bir işlem olduğu kaydedildi.
Bavuldakiler konsolosluk çalışanının
Kaşıkçı’nın kaybolduğu günlerde Sultangazi’de bir otoparka bırakıldığı öne sürülen diplomatik plakalı araçta inceleme yapılmıştı. Araçtan çıkan bavulun içinde, yurt dışına giden bir konsolosluk görevlisinin kişisel eşyalarının bulunduğu belirlendi.
‘Kaşıkçı cinayeti planlı görünüyor’
Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki konsolosluğunda öldürülmesiyle ilgili Türk yetkililerin soruşturması sürerken, Suudi Arabistan’dan da ardı ardına açıklamalar geliyor. Suudiler 19 Ekim’de, yani Kaşıkçı kaybolduktan tam 17 gün sonra cinayeti doğruladı ancak cesedi hâlâ bulunamadı. Dün Suudi Arabistan resmi
haber ajansı SPA’da yer alan habere göre, Suudi Arabistan Başsavcısı Suud Muceb, “Kardeş Türkiye ve Suudi Arabistan arasında kurulan ortak çalışma grubu aracılığıyla kardeş Türkiye’den gelen bilgiler, Kaşıkçı davasındaki şüphelilerin cinayeti önceden planladığını gösteriyor” ifadesini kullandı. Muceb ayrıca Başsavcılığın, edindiği bilgiler ışığında gerçekler ortaya çıkarılana kadar şüphelilere yönelik soruşturmayı sürdüreceğini kaydetti.
Uluslararası mahkemeye taşıma niyetimiz yok
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kaşıkçı cinayetinin soruşturmasıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: Viyana Sözleşmesi’ne göre bu soruşturma Türk hukukuna göre yürütülmelidir. Bu tutuklanan şahıslar veya kim ortaya çıkarsa cinayetle ilgili herkesin Türk hukukuna göre burada soruşturulması ve yargılanması gerekiyor. Bizim ve cumhurbaşkanımızın talebi bu yönde. Şu anda, uluslararası mahkemeye taşıma durumu yok böyle bir niyetimiz de yok. Ama uluslararası kuruluşlar ya da mahkemeler inisiyatif alıp böyle bir soruşturma başlatırlarsa elimizdeki delilleri, yaptığımız soruşturma neticelerini paylaşırız. Vermekle de zaten yükümlüyüz.
Trump’tan Prens iması
Başkan Donald Trump, Wall Street Journal gazetesine verdiği röportajda Cemal Kaşıkçı cinayetinin sorumlusunun Suudi Veliaht Prens Muhammed Bin Salman olabileceğini ilk kez dile getirdi. Trump, Bin Salman için “Orada işleri Prens yürütüyor ve sorumlu olacak birisi varsa o da Prenstir” dedi. Trump daha önceki açıklamalarında Prens’in cinayetle ilgisi olduğu iddialarını kesin bir dille reddettiğini ve kendisinin de prense inandığını söylüyordu.
Avrupa’dan boykot çağrısı
AVRUPA Parlamentosu, gazeteci Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin uluslararası soruşturma yapılması ve sorumluluklarının tespiti halinde Suudi yetkililere yaptırım uygulanması çağrısı yapan karar tasarısını onayladı. AB genelinde Suudi Arabistan’a silah ambargosu uygulanması çağrısına da yer verilen kararda, Veliaht Prens Muhammed bin Salman’ın bilgisi veya kontrolü olmadan böyle bir cinayetin işlenemeyeceği belirtildi.
2 telefonu inceleniyor
Cemal Kaşıkçı’nın konsolosluğa girerken nişanlısı Hatice Cengiz’e verdiği 2 cep telefonunda geçmişe yönelik olarak incelemenin devam ettiği öğrenildi.
‘İngiltere ruhunu sattı!’
Kaşıkçı cinayetinin ardından Avrupa ülkeleri, Almanya’nın Suudi Arabistan’a silah ihracatını durdurma çağrısını reddetti. ABD ve İngiltere’nin yaptırımları bazı şüphelilerin vizelerinin iptal edilmesiyle sınırlı kaldı. İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesinin yazarlarından Owen Jones, “İngiltere ruhunu Suudi hanedanına sattı. Yazıklar olsun” başlıklı bir makale kaleme aldı. İngiltere’nin ‘dünyanın en iğrenç diktatörlüklerinden biriyle olan çıkarcı ilişkisinin’ sonunda kamuoyunda tartışılmaya başlandığına dikkat çekti.
‘CIA Başkanı ses kaydını dinledi’
Kaşıkçı soruşturması için Türkiye’ye gelen ABD’nin dış istihbarat kuruluşu CIA şefine cinayetle ilgili ses kaydı dinletildiği iddia edildi. Washington Post, bu bilgiyi CIA Direktörü Gina Haspel’in temaslarını izleyen kaynaklara dayandırdı. Haberde ses kaydının ‘çarpıcı’ olduğu ve ABD’nin Suudi Arabistan’a cinayetin çözülmesi için daha fazla baskı yapması için bir fırsat olduğu belirtilirken, detayları paylaşılmadı. ABD Başkanı Donald Trump hafta başında Kaşıkçı cinayeti ile ilgili bir ses kaydını dinlediği iddiasını yalanlamıştı.
38 çalışan ifade verdi
Soruşturma kapsamında, geçen hafta cuma günü başlayan konsolosluk çalışanlarının ifade alma işlemi devam ediyor. 38 çalışanın ifadesi ‘’tanık’’ sıfatıyla alındı. Bu kişilerin haricinde 5 kişinin henüz ifade vermeye gelmediği öğrenildi. Çalışanlara, “olay günü konsoloslukta olağanüstü bir durum olup olmadığı, aha önce de konsolosluğa gelen Cemal Kaşıkçı ile dışarıdan gelen 15 kişiyi görüp görmedikleri ve kaç yıldır çalıştıkları”na ilişkin sorular sorulduğu belirtildi.
