Küçük kızın hayal görmediği ortaya çıktı!
13 yaşındaki S.S.G. terzi B.A.’nın tacizine uğradığını söyledi. B.A.’nın tanık gösterdiği S.K. “Böyle bir şey olmadı” dedi. Mahkeme “Küçük kız hayal görüyor olabilir” diyerek sanığa beraat verdi. İstinaf Mahkemesi ise tanığın olay yerinde olmadığını tespit etti, sanığa 3 yıl hapis cezası verildi, S.K.’ya da yalancı tanıklıktan dava açıldı
İstanbul Bayrampaşa’da 8. sınıf öğrencisi S.S.G. (13), ailesine karne aldığı gün evine dönerken terzi B.A.’nın (38) kendisini yoldan çevirdiğini belirterek “Beni çay içmeye çağırdı. Karne hediyesi olarak 2 lira verdi. Benimle gizli aşk yaşayacağını söyledi, dükkanın arkasına çekip öpmek istedi. Onu iterek dükkandan çıktım, parayı da atarak yola fırlattım” dedi. Ailenin şikayeti üzerine B.A. hakkında İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Suçlamaları reddetti
Sanık suçlamaları reddetti ve aç olduğunu düşünerek küçük kıza para verdiğini, dükkanda müşterilerinin de bulunduğunu öne sürdü ve V.S. ile S.K. adlı kişileri tanık olarak gösterdi. Tanıklar olay günü sanığa ait işyerinde herhangi bir olumsuzluk görmediklerini söylediler. Bunun üzerine mahkeme, sanığın beraatine karar verdi. Mağdurenin ailesi bu kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. Dosyanın geldiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi, Bilgi Teknolojileri Kurumu’na (BTK) başvurarak tarafların ve tanıkların cep telefonlarına ait HTS kayıtlarını istedi.
Sinyal Gebze’de gösterdi
Mahkemeya gelen HTS kayıtlarında tanık S.K.’nın cep telefonunun olay saatinde Bayrampaşa’dan değil, Gebze’de sinyal verdiğini gösterdi. Sanık B.A.’nın Avukatı İsmail Arslan konuyla ilgili, “İstanbul’a gelmemiş olsa biz neden Gebze’de oturan birisini tanık olarak sunalım” dedi. Kararını açıklayan 20. Ceza Dairesi, sanığı “Sarkıntılık düzeyinde kalmış çocuğun basit cinsel istismar suçundan” 3 yıl hapis cezası ile cezalandırdı. Daire, sanığın pişmanlık duymadığını gerekçe göstererek de cezada “İyi hal” indirimi uygulamadı.
İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi, 20 Ocak 2017 tarihli oturumda verdiği kararda, dosyaya sunulan fotoğraflara göre suçun gerçekleştiği terzi dükkanının saydam camla kaplı olduğunu, dışarıdan içerinin rahat göründüğünü belirterek, “Mağdurenin terzi dükkanında çay içtiği, masa üzerindeki bozuk paraya bakması üzerine bu paranın sanık tarafından mağdureye verildiği, olay anında mağdurenin derhal velisini arayıp bilgi vermediği, karşılaştığı durumun ahlaki kötülüğünü başlangıçta algılayabildiği halde kendi ahlaki değerlendirmesiyle olaya kötü hayallerini de monte edebileceği, sanığa günlük haberlerde benzer olayların kötü sonuçlandığını düşünerek suçlamada bulunmuş olabileceğinden mağdurenin beyanına itibar edilmeyerek beraat kararı vermek gerekmiştir” gerekçesi ile sanığın beraatine karar verdi.
