Gazete Vatan Logo

Kronik orta kulak iltihabına dikkat!

Kronik orta kulak iltihabına dikkat!

Özel Optimed Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Tugay Çevik, kronik orta kulak iltihaplarının en çok tehlikeye yok açabilen iltihap türü olduğuna dikkat çekerek, "Kronik orta kulak iltihaplarının tedavisi genellikle ameliyattır" dedi.

Çerkezköy Özel Optimed Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Tugay Çevik, kulak iltihapları ve kulakta sıvı toplanması konusunda bilgi verdi. Kulağın, dış, orta ve iç kulak olmak üzere 3 kısma ayrılarak incelendiğini belirten Op. Dr. Çevik, "Dış kulak yolunun sonunda kulak zarı bulunur. Kulak zarı dış ve orta kulağı birbirinden ayırır. Yani orta kulak, kulak zarının daha iç tarafında bulunur ve bir boşluktan oluşur. Bu boşluğun içinde örs, çekiç ve üzengi adı verilen kemikçikler bulunur. Bu kemikçikler dış kulaktan gelen sesi iç kulağa aktarma görevi görür. Orta kulak bir kanal aracılığıyla geniz boşluğuna bağlanır. Bu kanal orta kulağın basıncını ayarlar" dedi.

Orta kulak iltihabının genellikle bakterilere bağlı olarak geliştiğini dile getiren Op. Dr. Çevik, "Bu iltihap yeni oluşmuşsa akut orta kulak iltihabı, uzun süreden beri var ve kendini kulak zarında bir delik ile gösteriyorsa kronik orta kulak iltihabı denir. Ancak bazen östaki borusunun tıkanmasına bağlı olarak orta kulak iltihabı gelişebilir ve buna seröz orta kulak iltihabı denir" ifadelerini kaydetti.

Haberin Devamı

Orta kulağa mikropların genellikle östaki borusu aracılığı ile geniz ve boğazdan geldiğini dile getiren Op. Dr. Çevik, orta kulak iltihabının, östaki borusunun daha düz ve kısa olmasından dolayı çocuklarda daha sık görüldüğünü söyledi.

Kulak zarı sağlam olduğu sürece dış kulaktan orta kulağa iltihap yapacak bakterinin giremediğini kaydeden Op. Dr. Çevik, "Bazen orta kulakta bakterilere bağlı olmayan iltihap gelişebilir. Bu durum genellikle östaki borusunun alerji veya geniz eti gibi nedenlerle tıkanıp orta kulakta basınç problemleri oluşmasına ve yapışkan sıvı toplanmasına bağlıdır. Seröz orta kulak iltihabı denilen bu durum bakterilere bağlı orta kulak iltihabından farklı belirtiler verir ve tedavisi de farklıdır. Bakterilere bağlı iltihap genellikle ilaç tedavisiyle düzelirken seröz orta kulak iltihabı bazen kulak zarını çizmek ya da tüp takmak şeklinde bir ameliyat gerektirir" açıklamasında bulundu.

Haberin Devamı

Orta kulak iltihabının en sık görülen belirtisinin ağrı olduğunu belirten Op. Dr. Çevik, özellikle çocukların ağrıyı daha fazla hissettiğini vurguladı. Orta kulak iltihabının işitme azlığı, ateş, bebeklerde huzursuzluk, dolgunluk gibi şikayetlere de neden olduğunu söyleyen Op. Dr. Çevik, "Eğer iltihap kulak zarını delerse kanlı ya da iltihaplı akıntı oluşur. Seröz orta kulak iltihabında ise ağrı olmaksızın işitme azlığı görülür. Kronik orta kulak iltihabında ise işitme azlığı, aralıklı veye sürekli akıntı veya kötü koku şeklinde belirtiler olur. Muayene bulguları orta kulak iltihabının türüne göre değişir. Bakterilere bağlı iltihapta kulak zarı oldukça kızarık, bombeleşmiş görülür. Seröz otitis mediada kulak zarındaki en önemli bulgu zarın içe doğru çökmesidir. Kızarıklık yine görülebilir. Kronik iltihaplarda ise kulak zarında delik ve varsa akıntı görülür" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Yeni oluşan bir orta kulak iltihabında teşhisin muayene ile konduğu için genellikle tetkik gerekmediğini kaydeden Op. Dr. Çevik, "Fakat seröz ve kronik orta kulak iltihaplarında işitme testleri gereklidir. Bu hem işitme kaybının derecesini belirlemeye hem de tedavi sonuçlarını değerlendirmeye yarar. Seröz iltihaplarda, orta kulak basıncını belirlemek için timpanometri denilen bir tetkik yapılır. Kronik orta kulak iltihaplarında, özellikle tedavi için ameliyat düşünülüyorsa normal filmler ya da bilgisayarlı tomografi çektirmek gerekebilir. Akut orta kulak iltihabı genellikle antibiyotikler ve ağrı kesici ilaçlarla uygun şekilde tedavi edilir. Nadiren antibiyotiklere cevap alınamadığı durumlarda kulak zarını çizmek gerekebilir. Seröz otitis mediada da yine önce ilaç tedavisi uygulanır. Özellikle alerjiye bağlı seröz orta kulak iltihapları ilaç tedavisine iyi yanıt verir. Ancak birçok kez kulak zarını çizmek veya tüp takmak şeklinde cerrahi müdahale gerekir. Kronik orta kulak iltihaplarında nadiren ilaç tedavisi yeterli tedavi sağlar. Kronik orta kulak iltihaplarının tedavisi genellikle ameliyattır" dedi.

Haberin Devamı

6 aylık süre içerisinde 3 veya daha fazla orta kulak iltihabı geçirilmesine 'tekrarlayan orta kulak iltihabı' dendiğini belirten Op. Dr. Çevik, "Tekrarlayan orta kulak iltihabı olan çocuklarda yarık damak, burun ve sinüs alerjisi, geniz eti, sinüzit gibi hastalıklar araştırılır. Bunlardan biri bulunursa tedavi edilir. Eğer bu tür hastalıklar bulunamazsa önleyici tedavi yapılır. Bunun için orta kulak iltihabı olmadan düşük dozda antibiyotik verilmesi, kulak zarının çizilmesi veya kulak zarına tüp takılması, geniz etinin alınması, bazı aşılar gibi yöntemlere başvurulur" diye konuştu.

Seröz orta kulak iltihabında eğer hastada işitme kaybı varsa ve bu durum ilaç tedavisiyle düzelmiyorsa tedavinin ameliyat olduğunu kaydeden Op. Dr. Çevik, "Kronik orta kulak iltihabında da eğer iltihap orta kulaktaki kemikçikleri eritmeye başlamış ve çevre dokulara yayılmaya başlamışsa yine ameliyat gereklidir. Akut orta kulak iltihapları uygun dozda ve uygun süre ile tedavi edildiklerinde genellikle bir tehlikeye neden olmazlar. Seröz orta kulak iltihaplarında da kulak zarında ileri derecede çökme ve orta kulak kemikçiklerinde erimeye bağlı işitme kaybı gelişebilir. Bazen ileri derecede zar çökmelerinde orta kulakta kolesteatom adı verilen ve kemiklerde erimeye neden olan bir doku gelişebilir ve iltihabın çevre dokulara yayılmasına neden olabilir. Kronik orta kulak iltihapları en çok tehlikeye yol açabilen iltihap türüdür. Kolesteatom daha çok kronik iltihaplarda oluşur. Eğer kolesteatom yoksa ve kabul edilebilir bir işitme kaybı varsa ameliyat gerekmeyebilir. Ancak özellikle kolesteatom iltihabın yayılmasına neden olarak iç kulağa yayılım sonucu tam işitme kaybı ve baş dönmesi, beyine doğru yayılım sonucu beyin apseleri, yüz felci, menenjit gibi komplikasyonların oluşmasına neden olabilir" dedi.

"KRONİK ORTA KULAK İLTİHAPLARI İÇİN YAPILAN AMELİYATLAR GENELLİKLE DAHA BÜYÜK AMELİYATLARDIR"

Kronik orta kulak iltihapları için yapılan ameliyatların genellikle daha büyük ameliyatlar olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Çevik, "Eğer herhangi bir komplikasyon oluşmamışsa yapılan işlem orta kulaktaki iltihabı boşaltıp, kemikçiklerdeki erimelere bağlı kopmaları yok edip kulak zarındaki deliği kapatmaktır. Zardaki deliği kapatmak için genellikle kulak arkasındaki kasın zarı alınarak kullanılır. Kronik orta kulak iltihaplarında eğer komplikasyon oluşmuşsa genelde ilk ve bazen tek amaç iltihabı temizlemektir. Bunun için kulak çevresindeki kemikler daha fazla açılır ve işitmenin sağlanması ikinci plana itilir. Hatta bazen işitme feda edilir. Kronik iltihaba bağlı ameliyatlarda genelde kulak arkasından yapılan kesi ile ameliyat yapılır. Seröz orta kulak iltihaplarında ameliyat olunmazsa zardaki çökme ve sıvı birikimi artar. İşitme kaybı günlük yaşamı zorlaştıracak seviyeye gelir ve daha sonra uygulanacak ameliyatın başarı şansı düşer. Kronik orta kulak iltihaplarında ise eğer işitme kaybı az ise ve iltihap pasif durumda olup, sık sık akıntı yapmıyorsa ameliyat olmadan yaşam devam edebilir. Bu durumda hasta kulağına su kaçırmamaya ve mümkün olduğunca üst solunum yolu infeksiyonu geçirmemeye çalışmalıdır. Ancak iltihap sık sık aktif hale gelip akıntı oluyorsa, işitme kaybı ilerliyorsa, kulak kemikçiklerinde erime artıyorsa ve orta kulak iltihabına bağlı komplikasyonlar oluşmuşsa tedavi kesinlikle ameliyattır" ifadelerini kaydetti.

Her ameliyatın olduğu gibi orta kulak ameliyatlarının da riskleri ve komplikasyonları olduğunu söyleyen Op. Dr. Çevik, "Bu ameliyatlar için sıklıkla genel anestezi kullanıldığı için anestezi riskleri mevcuttur. Bunun dışında kulak zarının çizilmesi genellikle problem oluşturmamasına rağmen bazen iç kulağa zarar verilebilir. Tüp takılması da bazı problemlere neden olabilir. Tüp takılırken kulak zarına fazla zarar verilebilir veya tüp orta kulağa kaçabilir. Tüp takıldıktan sonra ise, zarda kalıcı delik, kireçlenme, enfeksiyon ve buna bağlı akıntı oluşabilir. Kronik orta kulak iltihapları için yapılan ameliyatlar daha büyük ameliyatlardır ve bunlarında bazı komplikasyonları vardır. İç kulağa zarar verilerek tam işitme kaybı, yüz felci, çevredeki damar ve sinirlerin yaralanması önemli komplikasyonlar arasındadır" şeklinde konuştu.

Kulağına tüp takılan hastaların dikkat etmesi gereken en önemli konunun kulağa su kaçmasının önlenmesi olduğunu vurgulayan Op. Dr. Çevik, bunun dışında genellikle ayda bir kez kontrolün yeterli olacağını kaydetti.

Kronik orta kulak iltihaplarında ise en önemli konunun pansumanlara doktorun uygun gördüğü şekilde riayet edilmesi ve verilen ilaçların uygun şekilde kullanılması olduğunu belirten Op. Dr. Çevik, "Orta kulak iltihabı için ameliyat olan hastaların yiyecek ve içecekle ilgili dikkat etmesi gereken önemli konular yoktur. Kronik orta kulak iltihabı nedeniyle kulak çevresindeki kemiğin fazla oyulmak zorunda kalınan hastalarda, oluşan boşlukta kulak kiri sık sık birikebilir. Bunlar periyodik olarak temizlenmelidir. Orta kulak iltihapları için yapılan ameliyatlardan önce hiç bir zaman sorunun kesinlikle yok olacağına dair iddiada bulunulmaz. Tüp takılan hastalarda tüp çıktıktan sonra orta kulaktaki basınç ve sıvı problemleri tekrar edebilir. Bazen birkaç kez tüp takılmasına rağmen problemin devam ettiği hastalar vardır. Kronik orta kulak iltihabı ameliyatları sonucunda ise takılan zarın tutmaması, takılan protezlerin yerinden çıkması, iltihabın devam etmesi gibi problemler oluşabilir" dedi.