Krizin geçmişindeki gensoru!

Brüksel’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile AP Sosyalist Grup Başkanı Swoboda arasında görüşmenin iptaline neden olan krizin geçmişinde 2010 yılındaki bir gensoru ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu’nun Grup Başkanvekili olduğu dönemde, Swoboda’nın eşinin üst düzey yönetici olarak çalıştığı Siemens firması hakkında Türkiye’deki yolsuzluk iddialarına ilişkin gerekli soruşturmayı açtırmadığı gerekçesiyle Başbakan Erdoğan hakkında gensoru önergesi verdiği belirlendi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Brüksel’e giden CHP lideri Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorusu üzerine “Başbakan Erdoğan ile Suriye diktatörü Esad arasında hiçbir fark görmüyorum” demiş, Swoboda ise bu sözlere “Bu kıyaslama kabul edilemez. Kesinlikle katılmıyoruz” diyerek tepki göstermişti. Kılıçdaroğlu, bunun üzerine "düşünce özgürlüğüne tahammülü olmayan biriyle görüşmeye gerek yok" diyerek, Swoboba ile görüşmemişti.

2010 YILINA UZANIYOR

Yaşanan krizin ardından Parti Sözcüsü Haluk Koç, Swoboda’yı AK Parti’nin 64. Akil İnsanı olarak niteleyerek, Swoboda’nın Anayasa değişikliği referandumu döneminde, CHP’nin AK Parti ile uzlaşması gerektiği ve pakete “evet” demesi yönünde açıklamalar yaptığına dikkat çekmişti. Swoboda’nın bu açıklamalarının yanı sıra, aynı yıl CHP tarafından verilen bir gensoru önergesinin de Bürksel’deki krize zemin hazırlayan nedenlerden biri olduğu ortaya atıldı.

CHP, Grup Başkanvekili olduğu dönemde Kılıçdaroğlu’nun da imzasıyla Siemens, Mercedes Benz ve Delta-Pine firmalarının Türkiye’de dağıttığı rüşvet ile ilgili işlem yapılmadığı gerekçesiyle Başbakan Erdoğan hakkında gensoru önergesi vermişti. Gensoru önergesinde söz konusu şirketlerin Türkiye’de rüşvet dağıttıklarını kabul etmelerine rağmen Türkiye’de bu iddialarla ilgili işlem yapılmadığı belirtilmişti. Önergede, dağıtılan rüşvetlerin siyasi sorumlusunun bizzat Başbakan olduğu belirtilerek, Erdoğan hakkında gensoru açılması istenmişti.
Önergede ismi rüşvet dağıtmakla anılan firmalardan Siemens’in ise Swoboda’yla “yakından” bağlantısı olduğu ortaya çıktı. Swoboda’nın eşi Brigitte Ederer’in bu dönemde Siemens’in Türkiye’nin de dahil olduğu Orta ve Doğu Avrupa’dan Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi olduğu belirtildi.

“AKP RÜŞVET ALANLAR ORTAYA ÇIKMASIN DİYE ÖZEL ÇABA HARCIYOR”

Kılıçdaroğlu ise o dönem gensoru ile ilgili yaptığı basın toplantısında, “Yolsuzluklar konusunda Türkiye bugün dramatik bir noktaya gelmiştir. Bu nokta Türkiye’nin uluslararası alanda saygınlığını ciddi ölçüde zedelemektedir. Türkiye’de dağıtılan rüşvetler Türkiye’de değil, başka ülkelerde gün yüzüne çıkarılmakta ve yargılama o ülkelerde yapılmaktadır. Ama AKP iktidarı yurt dışında, Türkiye’de dağıtılan rüşvetlerle ilgi olarak sessizliğini korumakta, adeta rüşvet alanlar ortaya çıkmasın diye özel çaba harcamaktadır.
Türkiye’de bu şirketlerin ve rüşvet alanların dokunulmazlıkları var. Türkiye'de rüşvet dağıtan yabancılara ve rüşveti alanlara bu dokunulmazlığı sağlayan AKP iktidarının kendisidir” demişti.