Gazete Vatan Logo

Kritik Sarıgül açıklaması!

Kılıçdaroğlu, Sarıgül sorusuna böyle cevap verdi: 'Eğer gelmek isterse...'

Kritik Sarıgül açıklaması!

İngiltere İşçi Partisinin özel davetlisi olarak geldiği İngiltere’nin başkenti Londra’da, CNN Turk yayınına katılan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın konuşma yaptığı kapalı grup toplantısına açık grup toplantısında yapacağı konuşmaya hazırlandığı için katılamadığını söyledi. “Anayasa konusunda sanki CHP’de farklı görüşler varmış gibi bir algının oluştuğu yönünde bir endişe taşımış ve bu endişeyi gidermeye yönelik bir konuşma yapmış. İçerik olarak doğru” diyen Kılıçdaroğlu, böyle bir kafa karışıklığının doğması halinde bunu neden kendisinin gidermediğinin sorulması üzerine de Baykal’ın uzun süre CHP’ye genel başkanlık yapmış siyasal birikimi olan bir lider olduğunu, görüşlerinin de kendileri açısından değerli olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Elbette ben partinin genel başkanıyım, Sayın Baykal Antalya Milletvekili ama bu birikimlerini bizim görmezden gelmemizi öngörmez. Birikimleri vardır, siyasette deneyimleri vardır, demokrasi için bedeller ödemiştir, darbeler döneminde hapse girmiştir. Böyle bir liderin birikimlerinden bir siyasal partinin milletvekillerinin yararlanması, düşüncelerini alması son derece doğaldır.”
Kritik Sarıgül açıklaması
“UYARIYI DİKKATE ALMAYAN SONUCUNA KATLANIR”

Kılıçdaroğlu, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün polis teşkilatına yönelik söylediği belirtilen sözlerin hatırlatılması üzerine de hangi kelime kullanılmış olursa olsun, bütün polisleri hedef alan bir açıklamayı doğru bulmadığını belirtti. Kılıçdaroğlu, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in “Türk ulusu ile Kürt milliyetini eşit gördüremezsiniz” sözlerinin hatırlatılması üzerine de Güler’in sözlerinin önceden tasarlanmış sözler olmadığını, akademik bir konuşmanın Meclis kürsüsünden yapılmasının ne kadar doğru olduğunu kendisiyle konuştuğunu ifade etti. Milletvekillerinin partinin ana felsefesi ve çerçevesi doğrultusunda oluşturulan politikalara koşut söylem geliştirmeleri gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu'na, milletvekillerine yaptığı eleştiriler hakkında “Sizi dinliyorlar mı?” diye sorulması üzerine de, Kılıçdaroğlu partiye hakim olduğunu belirtti ve “Onlar bitti artık. Bitmezse herkes sonucuna katlanır” diye konuştu.

THY'DE KIYAFET TARTIŞMALARI

Bir soru üzerine THY’nin yeni hostes kıyafeti olarak düşünülen kıyafetlerin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, THY’nin vatandaşların ödediği vergilerle kurulan bir kuruluş olduğunu ifade etti. THY’nin son yıllardaki büyümesinin de kurumun çalışmasına ve geniş Türk diasporasıyla ilgili olduğu görüşünü dile getirdi.

“KENDİSİ ŞAŞIRMAMIŞSA SORUN YOK”

Kılıçdaroğlu, AB Bakanı Egemen Bağış’ın twitter hesabından, trafiğin ters aktığı Londra’da kendilerine yol gösterebileceğine dair tweet attığının belirtilmesi üzerine de “Kendisi yolunu şaşırmamışsa bir sorunumuz yok” karşılığını verdi. Bir soru üzerine Başbakan Erdoğan’ın AB sürecine yönelik açıklamalarını ve Türkiye’nin AB sürecini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bazı başka ülkeler gibi AB açısından kolay hazmedilecek bir ülke olmadığını kaydetti. Kılıçdaroğlu bu sebeple Türkiye için bazı ek koşullar getirebileceğini fakat tam üyelik dışındaki seçeneklerin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Kritik Sarıgül açıklaması
“YERİMİZ ŞANGHAY BEŞLİSİ DEĞİL AB”

Erdoğan’ın Şanghay Beşlisi çıkışının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Şanghay Beşlisi’nde gözlemci olduğunu, Türkiye’nin sadece Avrupa ile değil Uzakdoğu ile de sağlıklı ilişkiler kurması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Ama bizim yerimiz Şanghay Beşlisi’nin olduğu yer değildir. Orada otoriter rejimler var. Ben Çin’e gittim, ziyaret ettim ama demokrasi, insan hakları açısından Çin’de, Rusya’da, Kuzey Kore’de ciddi sorunlar var. Türkiye o dünyada yer almamalı. Türkiye’de kör topal da olsa şikayet de etsek bir demokrasi var, bir özgürlük var. Bizim amacımız bunu biraz daha geliştirmek, daha geriye götürmek değil. Sayın Başbakan bizi oraya alın dediği andan itibaren ‘Biz zaten otoriter bir rejimi savunuyoruz, anayasayı da ona göre değiştireceğiz, yasalar zaten 12 Eylül yasaları, onlar aynen devam ediyor, biz o yasaları aynen uygulamaya devam ediyoruz. Yerimiz Şanghay Beşlisi.’ Emin olun bu kafayla Şanghay Beşlisi’ne de almazlar.”

“SURİYE'DE ÇATIŞMA SÜRERSE KAYBEDEN MEVCUT REJİM OLUR”

Suriye’deki sürece ilişkin yaklaşımlarının hükümet tarafından “Basçılık” olarak nitelendirilmesine de tepki gösteren Kılıçdaroğlu, Esad rejimini savunmadığını, kendilerinin yeri geldiğinde Esad’ı da eleştirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin komşularıyla iyi ilişkiler kurması ve başka ülkelerin iç işlerine karışmaması gerektiğini savunduklarını belirtti. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Suriye’deki insan hakları ihlallerine karşı durmasının en doğal hakkı olduğunu buna karşın taraflardan birine silah ve para yardımı yapmasının doğru olmadığını kaydetti. Kılıçdaroğlu böyle bir durumda doğru müdahale biçiminin BM aracılığıyla olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, Suriye’de çatışmaların sürmesi halinde kaybedenin mevcut yönetim olacağını, Türkiye’nin muhaliflerle Esad rejiminin görüşmesine destek vermesi gerektiğini belirtti.

“GÖRÜŞMELERİ DEVLET YETKİLİSİ YAPMASIN”

Terörle mücadele sürecinde İmralı görüşmeleri hakkındaki soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, bu sürecin "hiçbir yerinde" olmadıklarını belirtti. Kılıçdaroğlu, parti olarak görüşlerinin TBMM’de bir uzlaşma komisyonu kurulması, ayrıca bunun paralelinde Meclis dışında akil adamlardan oluşan bir komisyon kurulması ve sorunun çözümüne yönelik çalışmalar yapılması olduğunu ifade etti. “Görüşmeleri devletin bir yetkilisi yapmasın. Kimle görüşürse görüşsün, akil adamlar yapsın. Devlet meşru zeminlerde görüşme yapar. Bizim düşüncemiz bu. Biz bunu meşru zemin olarak görmüyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, destek vermek için süreç hakkında bilgilendirilmeleri şartını koştuklarını, buna karşın yeterince bilgilendirilmediklerini kaydetti. Ecevit döneminde de anayasanın 65 maddesinin değiştiğini ama böyle bir tartışma ortamı yaşanmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, uzlaşma konusunda sorumluluğun öncelikli olarak iktidarda olduğunu belirtti. Sorunun çözümü için toplumun bilgilendirilmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, kimsenin kanın akmasının devamını istemediğini belirtti.

“AZİZ NESİN’İN BİLE AKLINA GELMEZ”

Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın emekli Orgeneral Ergin Saygun’a yaptığı ziyaretle ilgili soruyu yanıtlarken, bu ziyaretin insani yanına itirazı olmadığını buna karşın samimi de bulmadığını ifade etti. Düne kadar her türlü karalamaya maruz kalan insanların, sahte delillerle hukukun katledildiği süreçlerin yaşandığını belirten Kılıçdaroğlu, kendisinin Saygun'u ziyaret etmediğini ama milletvekillerinin defalarca ziyaret ettiğini söyledi. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un “terörist” diye hapiste tutulduğunu bunun demokrasi ve insan hakları adına ayıp olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Düşünebiliyor musunuz devletin güvenliğini emanet ettiğiniz bir kişiyi emekli olduktan sonra terörist diye içeri atıyorsunuz. Rahmetli Aziz Nesin hayatta olsaydı aklına gelmezdi böyle bir şey olabileceği" dedi.

“KARDEŞİM NAMUSUYLA, ALIN TERİYLE ÇALIŞIYOR”

Kılıçdaroğlu, yargı paketlerine rağmen tutuklulukların devam ettiğinin belirtilmesi üzerine Füle'nin 4. yargı paketi için destek istediğini, ama her yargı paketinden sonra hapisteki gazeteci sayısının arttığını, 12 Eylül dönemi yasaları değişmediği sürece samimiyetten bahsedilemeyeceğini kaydetti. Bir soru üzerine Mustafa Sarıgül’ün, CHP’ye katılması konusunda bir gelişmenin olup olmadığının sorulması üzerine de “Gelirse ben defalarca söyledim kapımız açık” dedi. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda ayrışma lüksü bulunmadığını, güçlerin birleştirilmesi gerektiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, kardeşinin bekçilik yapmasıyla ilgili haberlerin hatırlatılması üzerine de kardeşinin aç ya da açıkta olmadığını, aldığı emekli aylığı yetmediği için ek iş yaptığını, onun da sigorta primini ödediğini belirtti ve şunları kaydetti:

“Namusuyla, alın teriyle çalışıp geçimini sağlıyor. Dolayısıyla ona özel bir torpil yapıp, ‘Şöyle yapalım’ demek, bu CHP olarak bizim kültürümüzde yoktur. Herkes çalışır, eğitimine göre, durumuna göre, yaşına göre çalışır. Aç kalırsa elbette ki ben yardım ederim. Yoksulluk olursa elbette ki ben yardım ederim ama geçinip gidiyor.”

“SİYASETTE BAŞARIYI HALK TAKDİR EDER”

Yerel seçimlerde mevcut CHP’li belediyelerimizin dışında büyükşehirlerden en azından bir ikisini yeniden kazanmak istediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Kendinizi başarılı buluyor musunuz?” diye sorulması üzerine de siyasette başarının takdirini halkın vereceğini ifade etti. (ANKA)

Haberin Devamı