Gazete Vatan Logo

Kritik gün

MB faizi artırıp, dolara 'etkin müdahale' sinyali verdi. Piyasaların tepkisi bugün anlaşılacak

Geçen hafta piyasayı kasıp kavuran dalgalanmanın ardından dün olağanüstü toplanan Para Politikası Kurulu (PPK), üç adımdan oluşan bir önlem paketi açıkladı. Gecelik borçlanma faizini piyasaların beklentilerine yakın bir oranda 2.25 puan artıran Merkez Bankası, böylelikle faizi yüzde 15'ten yüzde 1725'e çıkarmış oldu. 7 Haziran'da yapılan toplantıda da faizi 1.75 puan artiran Merkez Bankası, böylece bir ay içinde gecelik borçlanma faizini 4 puan yükseltmiş oldu. Bu oran ile faizler 18 ay önceki seviyesine döndü.

Müdahale sinyali
Para Politikası Kurulu kararında, döviz piyasasına "etkin bir şekilde müdahale edileceğine" yönelik ifadeler de yer aldı. Kurul açıklamasında, "Döviz likiditesinde daralma olduğu tespiti yapılmış, etkin çalışan bir döviz piyasasının fiyat istikrarı hedefi için ön koşul olması nedeniyle Merkez Bankasının elindeki araçlar ve mekanizmalar yoluyla döviz likiditesinin sağlanması yolunda Merkez Bankası İdare Merkezi'nin etkili bir şekilde müdahalesine Kurul'un tam desteği ifade edildi" denildi.

Bu ifadeler, Cuma günü başlayan 2 milyar dolarlık müdahaleye bu haftada devam edileceği şeklinde yorumlandı. Kararın içindeki "etkin" ifadesi, müdahale boyunun önceki müdahalelerden daha yüksek olabileceği sinyalini verdi.

Fazla YTL çekilecek
Merkez Bankasının üçüncü kritik hamlesi ise piyasadaki YTL likiditesini azaltmak amacıyla depo alım ihaleleri açmak olacak. Merkez bu yolla, piyasalardaki YTL fazlasını emerek dövize karşı YTL'yi daha değerli kılmaya çalışacak. Açıklamada, piyasalardaki hareketliliğin nedeni yine uluslararası piyasalardaki parasal sıklaştırma ve portföy hareketlerinin rol oynadığı ifade edildi. Bu hareketlerin gelişmekte olan ülkelerin mali varlıklarına talebin ciddi bir şekilde daralmasının yattığını belirten PPK, "Bu talep daralması gelişmekte olan ülkelerde, özellikle son üç günde, gerek döviz kurları, gerekse orta ve uzun vadeli faiz oranları üzerinde ekonomik temellerin gerektirdiğinin ötesinde bir baskı yapmıştır. Türkiye ise bu gelişmelerden, yurtdışında yerleşiklerin ellerinde tuttukları portföyün yapısının da katkısıyla daha fazla etkilenmiştir" ifadesi kullanıldı.

PPK kararında, bu hareketliliğin ekonomideki bekleyişleri ve risk algılamalarını normalin ötesinde etkilediği belirtilerek, "Merkez Bankası bu hareketliliğin enflasyondaki orta vadeli düşüş sürecine engel olmasına izin vermeyecektir" denildi. Kararda, "Orta vadeli enflasyon bekleyişlerini düzeltmek amacıyla Para Politikası Kurulu politika faizlerini gözden geçirmiş ve güçlü bir parasal sıkılaştırmaya daha gidilmesine karar vermiştir" ifadesi kullanıldı.

Bu kararların açıklanması ile piyasaya "hodri meydan" diyen Merkez Bankasının bugün alacağı tepki büyük önem taşıyor. Piyasaların açılmasıyla oluşacak rakamları görecek olan Merkez'in, fiyattan yüksek görmesi halinde dövize "etkin miktarda" müdahale edebileceği belirtiliyor.

Artırım Türkiye'yi faiz ligine lider yaptı
Merkez Bankası'nın dünkü Para Politikası Kurulu toplantısından 2.25 puan faiz artırımı kararı çıkınca Türkiye'yi faiz liginde lider duruma yükseldi. Dünkü faiz artırımı kararının ardından
Türkiye, yüzde 17.25 ile dünyada en fazla faiz veren ülke durumuna gelirken en yakın takipçisine 2 puan fark attı. Faiz liginde Brezilya yüzde 15.25 ile ikinci, Venazüella ise yüzde 14.18'le
üçüncü sırada. 7 Haziran' dan bu yana İsviçre, İsveç, Tayvan, Danimarka, Macaristan, Kolombiya ve Güney Afrika'da faiz artışı kararı alındı. Sadece Rusya yarım puan faiz indirim kararı aldı.

Ali Özenç / Finansbank :Kurlardaki tansiyon hemen düşmez
Merkez Bankası'nın dünkü kararları piyasalar açısından oldukça olumlu. Faiz artırımlarına bir trend olarak bakmak gerekir. Diğer ülke örneklerindeki gibi bunun devamı da gelebilir. Faiz artarımı kararının kurlara doğrudan etkisi yok. Karar sonrası yabana çıkışında bir miktar azalış olabilir. YTL likiditesini azaltmak için depo alım ihalelerine başlanacak olması kurlarla doğrudan bağlantılı. Ancak alınan kararlar kurlar üzerindeki tansiyonu hemen düşürmez.

Mehmet Şimşek / Merrill Lynch : Kararlar "önlem paketi" niteliğinde
Dünkü açıklamaların tümü "orta vadeli enflasyona yönelik önlem paketi" türünde. Faiz artarımı muhtemelen yetmeyecek. Ancak 2.25 puanlık artarım "paket" geneline bakıldığında yeterli. Alınan kararlara bütün olarak bakıldığında iyi bir "reaksiyon". Açıklamalar tek bir hedefe yönelik yapıldı ve önceki açıklamalara kıyasla daha sert ifadeler yer aldı. Özellikle Merkez'in kaybettiği zemini yeniden kazanması anlamında karar olumlu.

Ali Ağaoğlu: Sıcak paraya yeni davet!
225 baz puanlık artış. MB'ye satılacak paranın getirişi bileşik yüzde 18.80'lere kadar yükselmiş oldu. Enflasyon hedeflemesi programını yürüten MB'ler arasındaki en yüksek faiz.

Faiz artış kararının yanı sıra MB; piyasalardaki YTLyi "kıt" hale getirmek için de depo ihaleleri açacak. Amaç döviz alımı için kullanılabilecek YTL miktarını azaltmak.

Önümüzdeki günlerde MB eliyle haftalık ya da aylık faizlerin yükseldiğine tanık olacağız. Döviz cephesinde eğer kararlı bir müdahale olur ise; bu bazı kesimler için döviz alım fırsatı olurken, bazıları için de yeni pozisyon açmak için iyi bir zemin olacak. Eğer MB "yüksek faiz-düşük kur-düşük enflasyon" denklemini savunmaya devam edecek olur ise kurları yıl sonu ve gelecek yıl 1.76'lardan aşağı seviyede görmek mümkün.

MB bundan sonra neler yapacağı çok önemli. Ancak PPK, İdare Merkezi'nin dövize müdahale etmesi, ya da depo ihalesi açma konusunda "onay" mercii değil. İdare Merkezi gerekli insiyatifleri alabilmeli "onay" beklememeli!

Faiz diğer gelişmekte olan ülke piyasalarından dahi Türkiye'ye fon akışını cazip hale getirebilecek seviyelere yaklaştı.

Salih Neftçi: Yolun sonu olduğumuz yer
Temel makroekonomi teorisine göre eğer bir ülkede enflasyon yükseliyorsa bunu engellemenin bir yolu faizleri artırmaktır. Faizler artınca vatandaş ve şirketler ilk elde daha az borçlanma durumunda kalır. Yatırımlar azalır, otomobil, ev alımları düşer. Toplam talep geriler. Bu çeşit faiz artırımlarının sonradan artçı etkileri de olur. Evet. Faiz artırımları böyle bir durumda yararlıdır.

Şimdi gelelim günümüze. Ve soralım. Türkiye ekonomisinde düşük faizden kaynaklanan bir talep patlaması var mı? Enflasyon aşırı talep nedeniyle mi artıyor?

Enflasyonun artmasının nedeni aşırı talepten çok, kurların hızla yükselmiş olmasıdır. Kurlar hızla yukarı attığı için, bir yanda ithal mallar değerlenmiş enflasyonist baskılar artmıştır.

Faizleri artırın, biraz da döviz satın, döviz piyasası gerçekten de stabilize olur. Enflasyon tahmin edildiği kadar yükseltmez. Bu yolun sonu yine şimdi bulunduğumuz nokta. Çünkü yüksek faiz silahının "çalışmasının" nedeni spekülatörlerin yine YTL'ye girmesi olacak. Yüksek faiz de ileride bir gün bizi yine bu yaşadığımız duruma getirecek. Evet, bu yolun sonu... Şimdi gelmiş olduğumuz yerdir.

Haberin Devamı