Kral düşüyordu

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in davetlisi olarak Türkiye'de bulunan Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdulaziz El Suud Ankara'daki temaslarının ardından, Dışişleri Bakanı Gül ile birlikte Suudi Arabistan kraliyet ailesine ait 2 katlı özel uçakla İstanbul'a geldi. Kral'ın gelişinden saatler öncesinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Havalimanı başta olmak üzere Çırağan Sarayı'na giderken izleyeceği güzergah ile saray çevresinde 1750 polis ve keskin nişancı görevlendirildi.

Tek el silah sesi
Kral'ın uçağı İstanbul semalarına yaklaştığında havaalanı karakolu tarafından duyulan tek el silah sesi, kısa süreli tedirginliğe neden oldu. Ancak polis asayişin berkemal olduğunu duyurdu. Boeing 747 tipi 'jumbo' jet, keskin nişancılar ve güvenlik görevlilerinin koruması altında yere indi. Fakat, düşme fobisi olan ve bu yüzden kalacağı Sultan Süiti'nde değişiklikler yaptıran Kral'ın korktuğu neredeyse başına geliyordu.

Merdiven hareket etti
Uçağın Devlet Konukevi'nin önüne park etmesinden bir süre sonra kapıda görünen Kral Abdullah, tam adımını atmıştı ki merdiven hareket edince bir anda dengesini kaybetti ve düşme tehlikesi atlattı. Suudi Arabistan Hava Yolları'nın İstanbul istasyonunda çalışan bir görevlinin yardımıyla dengesini sağlayan Kral'a daha sonra Dışişleri Bakanı Abdullah Gül yardımcı oldu. Kral, birkaç basamağı Abdullah Gül'ün desteğiyle indi. Mercedes'ine binerken de gazetecilerin isteği üzerine iki kez basına el salladı.

Gül tuttu
Kral Abdullah, adımını attığı anda merdiven hareket etti. Bir anda sendeleyen Kral'ın imdadına Abdullah Gül yetişti. Kral Abdullah, birkaç basamağı adaşına tutunarak indi. Kral'ı karşılayanlar arasında istanbul Valisi Muammer Güler de vardı. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş yıllık izni nedeniyle Artvin'de olduğu için havalimanına gelemedi.

Hostesler kapalı hemşireleri açık
Kral'ın 7 uçak dolusu erkek heyetinin içinde dört de kadın vardı. Üstelik hepsinin başı da açıktı. Kral Abdullah'ın sağlığından sorumlu sağlık heyetinde görev yapan bu 4 hemşirenin hiçbiri Suudi Arabistan vatandaşı değil. Kral'ın özel fizyoterapisti olan hemşire Christina Anitha Nuse Hintli. Kral'ın sağlık ekibindeki hemşirelerin "başı" ise Amerikalı. Tüm hemşirelerin işe alınmasından da sorumlu olan ABD'li Karen Pompey. Hemşirelerden Rona Calitz, Güney Afrika Cumhuriyeti vatandaşı, uzmanlık alanı, ameliyat hemşireliği. Heyetteki son hemşire olan Amerikalı Leah Thornhill'in uzmanlık alanı ise acil durumlarda müdahale. VATAN'a konuşan hemşireler, "Krala yurtdışı gezilerinde eşlik ediyoruz. Onunla birebir çalışırken bile başımızı kapatmamız istenmiyor" dedi.

Bush'a bile böyle sofra hazırlanmadı
Kral Abdullah onuruna Dolmabahçe Sarayı'nda verilen akşam yemeğinin mönüsünü Feriye Lokantası hazırladı. Osmanlı işlemeli kırmızı beyaz güllerle süslenmiş masalarda Yıldız Porselen ve Paşabahçe tarafından hazırlanmış özel takımlar kullanıldı. Tamamen Türk yemeklerinden oluşan mönüde, kuzudan balığa, bademden cevize farklı çeşitler vardı.

50 çeşit yemek
Aralarında süt kuzu tandır, limonlu-sakızlı pilav, safranlı pilavın bulunduğu 50 çeşit yemek, diğer davetlerde uygulanmayan bir sistemle, tabaklara servis edilmeyip masalara yerleştirildi. İsteyen istediği yemekten istediği kadar yedi. Yetkililer, diplomatik teamüllerin ötesindeki bu servis ve böyle bir mönünün Bush dahil hiçbir devlet başkanı için hazırlanmadığını söyledi. İçecek olarak ise Osmanlı Sarayları'nda çok içilen Hindistan kökenli, özellikle yaz aylarında harareti alan ekşimtrak "demirhindi şerbeti" sunuldu.

KRAL'IN ANKARA GÜNLÜĞÜ

Araplar geç yattı, etrafa dolar saçtı

300 bin dolar harcadılar:Kral Abdullah ve heyeti, 22 saat kaldığı Ankara'da oda parası, oda servisi, hediyelik eşya alışverişine 300 bin dolar harcadı.

Kesif parfüm kokusu: Suudi heyetinin otele girdiğini anlamak için, görmeye gerek yoktu. Çünkü lobiyi buram buram Fransız parfümü sardı.

10 bin dolar bahşiş: Köşke gitmeyen heyet üyeleri için otelde akşam yemeği verildi. Ancak lokanta boş kaldı. Herkes, oda servisi istedi. Her serviste de garsonlar dolarla bahşiş aldı. Kral da tüm otel personeli için 10 bin dolar bahşiş bıraktı.

Geceyarısı 4 çeşit pilav: Çankaya Köşkü'ndeki resmi yemekte, "yemeğiyle oynayan" Kral, bunun acısını otelde çıkardı. Aşçısı gece yarısı Kral'ın dairesinde bir "açık büfe" kurdu. 4 çeşit pilav (sebzeli, etli, kuzu incikli ve safranlı-hepsi de Pakistan'dan getirilen özel basmati pirincinden) ve 5 çeşit salata sunulan Kral için aşçısı ayrıca, piliç barbekü, ızgara köfte ve etli bamya da yaptı.

Majesteleri geç uyandı: Resmi program 'majesteleri uyanınca', yani 12.30'da başladı. Kral'ın sabah kahvaltısında da bal, kaymak, peynir, baharatlı zeytin ve menemen vardı.

Polise peynir ekmek: Kral ve heyeti ziyafet çekerken, koruma için görevlendirilen Türk polisleri ise aç kaldı. 24 saat nöbet tutan polisler, domates, peynir ve ekmekten oluşan kumanyayla karınlarını doyurdu.

Sevda tepesi iması: Suudi Kralı, Erdoğan'ın, "Türkiye'de daha çok Arap turist görmeyi diliyoruz" sözlerine, "Biz de Türkiye'de daha fazla zaman geçirmek istiyoruz. Ama bazı yasal düzenlemeler, önümüzü kesiyor" diye cevap verdi. Türk heyeti, Kral'ın bu imasını "Sevda Tepesi'ne imar izni" olarak yorumladı. Her iki taraf da bir daha bu konuyu açmadı.

Organik tarım yapalım: Cumhurbaşkanı Sezer'le yapılan görüşmede ise Arap diplomatlar, Kral'ın istanbul Kurtköy'de bir sağlık kompleksi kurulması, GAP bölgesinde ise ortaklaşa "organik tarım" yapılmasını istediğini söyledi.

Kornalı protesto: Kral ve konvoyu, Esenboğa Havaalanı'na giderken Ankara trafiğini alt üst etti. Havaalanı yolu trafiğe kapatılınca uzun süre beklemek zorunda kalan araç sürücüleri, klakson çalarak tepki gösterdi.