Gazete Vatan Logo

Köy Hareketi başlatıyor

Cittaslow ekibi buluştu

Cittaslow ekibi Köy Hareketi başlatıyor.

TÜRKİYE’NİN SAKİNLERİ BİRARADA

• Cittaslow’u ilke edinen 8 merkez İstanbul’da bir araya geldi.

• Cittaslow Türkiye olarak yeni bir hareket başlattıklarını ilan eden Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer 16 bin köyün kapatılıp mahalleye dönüştürülmesi konusunda Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini açıkladı.

• Tunç Soyer artık “Orada Bir Köy Yok Uzakta” demeye başlayacağız diyerek köylerin hayatımızdaki değerini, önemini ve vazgeçilmezliğini anlattı.

• Soyer ayrıca Haziran ayında 160 Cittaslow belediyesinin Seferihisar’da toplanacağını sözlerine ekledi.

Merkezi İtalya’da bulunan yaşamın kolay olduğu kentlerin uluslararası ağı Cittaslow (Sakin Şehrin) Türkiye’deki üyeleri İstanbul’da bir araya geldi.

2013 Cittaslow Genel Kurulu’na Türkiye’nin Cittaslow Başkenti Seferihisar öncülüğünde ev sahipliği yapacak olan8 kent, hedefleriyle ilgili basın toplantısı
düzenledi.

İstanbul The Marmara Taksim Hotel’de gerçekleşen basın toplantısına Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Yenipazar Belediye Başkanı Yüsran Erden, Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay, Yalvaç Belediye Başkanı Tekin Bayram, Perşembe Belediye Başkanı Selami Çarkçı, Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca, Vize Belediye Başkanı Selçuk Yılmaz, Taraklı Cittaslow Temsilcisi Şahin Akı katıldı.

Toplantıda konuşan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer Cittaslow’ların Türkiye hareketinden bahsettiği konuşmasında “Biz 3 CHP’li, 3 AKP’li 1 DP’li ve 1 bağımsız olmak üzere sekiz belediye başkanı Türkiye’ye yeni bir yerel kalkınma modeli sunmak için çalışıyoruz. Cittaslow yolculuğunda akademisyenlerden oluşan Bilim Komitesi’nden destek alıyoruz. Buradaki belediye başkanlarının hiçbirisi parke taş döşeyerek, çöp toplayarak temel belediyecilik hizmetlerini yerine getirerek belediyecilik hizmeti yaptığını iddia etmiyor. Hepimiz kentin yaşam kalitesini yükseltmek için çalışıyoruz” dedi.

ORADA BİR KÖY YOK UZAKTA

Cittaslow Türkiye olarak yeni bir hareket başlatacaklarını belirten Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer “Büyükşehir yasasıyla birlikte 16 Bin köy kapanacak. Biz Seferihisar Belediyesi olarak ilçemize bağlı
dokuz köyde bir imza kampanyası başlatarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Köylerle ilgili bir manifesto hazırladık ve adını Geleceğin Köyleri koyduk. Köylerimizin kapanmaması için büyük bir mücadele başlatıyoruz” dedi.

Tunç Soyer sözlerini “7-8-9 Haziran 2013 tarihlerinde 27 ülkeden 160 Cittaslow kentinin belediye başkanı Seferihisar’da bir araya gelecek. Türkiye’deki 8 Cittaslow belediyesi bu toplantıya ev sahipliği yapacak”
diyerek tamamladı.

Köy yoksa geleceğimiz de yok!

Biz bu topraklarda hep vardık.

Doğadan aldığımız kadarını ona geri verdik. Bunu yaparken, insanla ve tüm canlılarla uyum içinde yaşadık. Toprağı, suyu ve tohumu candaş bildik.

Dünyada ilk köy burada, Anadolu’da kuruldu. İnsanlığın ilk evleri, bu topraklarda inşaedildi.

Tohum ilk önce bizim analarımızın avcuna düştü. Buğday, arpa, erik ve daha nicesi... Anadolu’dan yayılıp kim bilir kaç insanın rızkı oldu. Sayısız oyun, türkü, horon,
zeybek, halay, ağıt... Bizim meydanlarımızda oynandı, söylendi ve buralardan dalga dalga yayıldı.

Yazık ki bu toprağın insanı köklerini kaybetme noktasına geldi. Anadolu ve Trakya köylerinden yayılıp dünyaya ilham veren kadim kültürüne sırtını döndü. Geçmişini geleceğinden ayırdı.

Evlerimiz sessiz sedasız yıkıldı. Yüzlerce yıl, nesilden nesile taşınan tohumlar kayboldu. Tohum, yaşamın kaynağı, patent altına alındı. Düğün yerlerinde oyunlarımız oynanmaz oldu. Deyişlerin, manilerin, masalların anlamını hatırlayan
kalmadı. Son elli yılda köylerimizin büyük kısmı boşaldı. Şehre göç etmek zorunda kaldı.

Köylere en son ve belki de en büyük darbeyi yeni kabul edilen Büyükşehir Yasası vurdu. Büyükşehirlerdeki 16 bin köyün tüzel kişiliği tek bir cümleyle kaldırıldı.
Yeryüzünün ilk köyünün kurulduğu bir coğrafyada binlerce köyün üzerini tek bir cümleyle çizmek mümkün mü? Değil elbette.

Köy, köktür ve tohumdur. Köy, hem geçmişimiz hem geleceğimizdir. Tüketen insanın savaşların içine sürüklendiği bir çağda, köyler sakince üreten geçmişle geleceğin harmanlandığı yerler olmalıdır.

Şehirde veya köyde, nerede yaşarsak yaşayalım sağlıklı bir doğal çevre ve kırsal alana ihtiyacımız var. Köy olmazsa şehirde ne yiyebiliriz? Fabrikasyon sebze ve meyveleri mi, yoksa büyük şirketlerin GDO’lu ürünlerini mi?

Biz, geleceğin köyleri, köy olma hakkımızı anayasal düzeyde savunmak için bir araya geldik. Daha da önemlisi, yasaların hiç düşünmediği bir görevi sürdürmek, geçmişle
gelecek arasında köprü olmak için bir araya geldik.

Bereketli ve sağlıklı bir toplum için geleceğin köylerini yeşertmeye niyet ettik.

Geleceğin Köyleri Hareketi

Haberin Devamı