Gazete Vatan Logo

Komutanlara çağrı!

Sakın ola ki...

Kılıçdaroğlu, Harp Akademileri Okulu Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı'nın tutuklanması hakkında komutanlara çağrı yaptı: "Sakın ola ki herhangi bir tepki vermeyin, kendi kışlanızda oturun, soğukkanlılıkla olayları izleyin."

KILIÇDAROĞLU dün NTV’de Nermin Yurteri, Nilgün Balkaç, Can Dündar ve Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı...

* TSK SOĞUKKANLI OLSUN

Kılıçdaroğlu, Orgeneral Balanlı’nın tarikat soruşturmasıyla ilgili tutuklandığı ve TSK’nın infial içinde olduğu yönündeki iddialar sorulduğunda, “İktidar tarafından programlanıp yürürlüğe konmuş olabilir. Asker tepki versin ve mağdur edebiyatı yapalım mantığı olabilir. TSK tepki vermesin, AKP yine mağdur edebiyatı yapacak. TSK’dan isteğim tepki vermeyin, soğukkanlı olarak izleyin. Adalet er ya da geç AİHM’de de olsa tecelli edecektir ve haklılık ortaya çıkacaktır” yanıtını verdi.

* TATBİKATI KİM YAPACAK

Ege Denizi’ndeki iki tatbikatın iptalinin tepki olup olmadığıyla ilgili soruya da Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi: “Tatbikatı yapacak komutanlar yok herhalde. Gelenekselse yapılmalı. Asker savaşa hazır olmalı. Ama tatbikatı yapacak komutanlar yoksa, içeridelerse, o zaman zaten yapamazsınız.”

* EVREN’İN İFADEYE ÇAĞRILMASINA KARGALAR BİLE GÜLER

“Bunlardan hangisi işkence gördü; biz gördük, 12 Eylül ürünü parti hesap soracakmış” diyen Kılıçdaroğlu, “Evren ifadeye çağrılmış, kargalar bile güler. 12 Eylülcülere zaman aşımı işlemesin diye yasa önerisi getirdik AKP’nin oylarıyla reddedildi. Ben bunlara güvenmiyorum, samimiyetlerine de inanmıyorum” ifadelerini kullandı.

* O SANATÇILARDAN ÖZÜR DİLEMELİ

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın "yanına aldığın sanatçı müsvetteleriyle mi ayakta kalacağını zannediyorsun" sözlerine de yanıt verdi.

Bu sanatçıların kim olduğuna yönelik soruyu Rutkay Aziz, Tolga Çandar ve Sabahat Akkiraz’ın adını vererek yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "o sanatçılardan özür dilemeli" dedi.

* KÜRT SORUNUN NASIL ÇÖZECEĞİNİ AÇIKLADI

CHP Genel Başkanı, terör-Kürt sorununun çözümü için yol haritalarının ne olduğu sorusuna ve bu açılımların CHP'nin güçlü olduğu kıyı bölgelerinde nasıl yankılanacağıyla ilgili şunları söyledi: "Sorunun adı önemli değil. Ben Doğu-Güneydoğu sorunu diyorum. Çözümle ilgili en sağlıklı çalışmalar da CHP'den geldi. Raporlar var, hep çalıştı ve faturasını ödedi.

"SORUMLU SİYASET KURUMUDUR"

Eğer 30 yıldır süren bir kavga varsa, burada siyaset kurumu üstüne düşeni yapmadı demektir. İşin güvenlik kuvvetlerine havale edilmesi ve bu kadar sürede çözüm olmaması. Burada birisinin görevini yapmadığı ortaya çıkıyor ki bu da siyaset kurumudur.

Başbakan Erdoğan genel başkanlığım sonrası ziyarete geldiğinde gündeme getirdi ve 'askere ne istediyse verdik' dedi. Sizden önce de veriliyordu. Çözüm üretmedi ve halen çözüme yanaşmış değil. Biz eşitlik bağlamında olaya bakıyoruz. Kimseyi ötekileştirmiyoruz.

Bölgeyle ve Türkiye'yle bağ kurduk. Genel başkan olurken sözüm vardı ve 'her ile gideceğim, bir kişi bile dinlemeye gelse gideceğim" dedim. Halkla ciddi kopukluk vardı ama artık..."

"ERDOĞAN KISKANIYOR"

Kılıçdaroğlu, mitinglerinde nasıl tepkiler aldığı ve Başbakan'ın 'Sivas'tan öteye gidemiyor' söyleminin yerini şimdi 'BDP ile kol kola' iddialarının aldığıyla ilgili soruya, "Erdoğan'ın kıskançlığı. Hakkari'ye gitim diye sevinmem lazım ama üzülüyor. Kalabalıkları görünce... Allah akıl fikir versin, nasıl demokrat, nasıl özgürlükçü anlamıyorum. Siyasal partiler yasasını bile okuduğunu sanmıyorum" yanıtını verdi.

BDP TÜRKİYE PARTİSİ OLMALI

Tavrını eleştirdiği BDP'nin Türkiye partisi olması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, bölgeye yönelik sorunların sadece BDP'nin değil kendilerinin de sorunu olduğunu belirtti.

"HER PARTİDEN AKİL ADAM"

Kılıçdaroğlu, sorunun çözümüne ilişkin somut önerilerini de şöyle anlattı: "Başbakan, 'Kılıçdaroğlu'nun formülü varsa versin uygulayalım' diyor. Söyledik zaten, yüzde 10 barajını indir. Darbelere gerekçe olan 35. maadeyi değiştirelim dedik ama yanaşmadı; kılı bile kıpırdamadı. Pekçok önerimiz vardı ama bunları görmediler. Çünkü sorunu çözmek istemiyorlar.

Ben grup başkan vekiliyken de söledim, çözüm için toplumsal mutabakat gerekiyor. Tüm siyasi partiler, STK'lar ve medya işin içinde olmalı. Ortak payda oluşturmak zorundayız. Herkes teröre karşı ve ortak payda bu. Toplum da çözüme hazır, uzlaşma sağlamalıyız. Kapalı kapılar ardında değil her partiden ikişer akil adam seçilir ve 'oturun çalışın' denir. Şimdi çağrı yapıyorum işte...

Grup başkan vekiliyken, devletin üst düzey bir yetkilisine, "çözüm için mutabakat sağlamanın yolunu neden aramıyorsunuz" diye sordum. .. Bir terör uzmanının çağırıldığı ve 'büyük bölümü bölgede olmak üzere 2.5 yıl Tükiye'de kalmam lazım ve rapor veririm" bilgisini edindim.

Devletin sağlıklı bir rapor hazırladığını gördünüz mü? Vali, komutan, emniyet kendi bakış açısıyla rapor veriyor. Devletin, sosyologları görevlendirip katmanların bakış açısı nedir diye araştırdığını gördünüz mü?."

"YETKİ VERİN ÇÖZELİM"

İktidar olduklarında bu sorunu çözeceklerini belirten CHP lideri, "Sadece akil adamlar değil bizim iktidarımızda STK'lar da destek versin isteriz. Ciddi araştırmalar yapan akademisyenlar var onlar da yer alsın isteriz. Van'da 3 gün durduk ve elde ettiğimiz sonuçlar var. Çözülür ama hükümetin adam gibi karar alması lazım. Bu yapılmıyor, yetki versinler sorun nasıl çözülür göstereceğiz.

"BİR MASANIN ETRAFINDA..."

Mutalaka şöyle olacaktır diye bir kural yok. Partiler ister milletvekili ister dışarıdan uzman gönderirler. İnsanlar bir masanın etrafına sorunu çözmek için oturmalılar. Akil adamdan kastımız, kendisini aşan, tepeden bakan, çözüme kilitlenen insan. Deneyimini Türkiye için harcamış insanlar. Değişik dünya görüşüne sahip insanları biraraya getirebilirsek önemli bir adım atmış oluruz... Medyanın da büyük katkılar vermesi lazım, bunu yaparsak ülke cennete dönüşür."

BDP'NİN İTTİFAK AÇIKLAMASI

CHP Genel Başkanı, eski BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın "MHP ile ittifak olmaz ama CHP ile olabilir" yönündeki açıklamasına da, "Tek başımıza iktidar olmak istiyoruz ve ülkenin buna ihtiyacı var. Geçmişimizden güç alarak diyorum ki 4. büyük devrimi yani demokrasi ile özgürlüğü bu ülkeye getireceğiz. AB standarlarında ve kendi irademizle getireceğiz. İtifak falan değil, önce iktridarı istiyoruz" yanıtı verdi.

Haberin Devamı