Gazete Vatan Logo

Komisyonda 'Anayasa Mahkemesi' kavgası!

CHP: Yargıçlar tetikçilik yapacak AKP: Hazmedemiyorsunuz

AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu başkanlığında toplanan Komisyon, "Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun Tasarısı"nı, Alt Komisyon metni üzerinden görüşüyor. Kuzu, ilk sözü Alt Komisyon
Başkanı, AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün’e verdi.

Üstün, alt komisyonda, tasarının en tartışmalı konuları olan "bireysel başvuru" ve "and içme" metninin de bulunduğu 36 maddesinde değişiklik yapıldığını belirterek, bu değişiklikler yapılırken Yargıtayın görüşünden
yararlandıklarını, ancak bütün itirazları tasarıya yansıtmanın mümkün olmadığını söyledi.

Daha sonra söz alan MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, görüntü alınmasının ardından kameraların salondan çıkarılmasına tepki gösterdi. Komisyon Başkanı
Kuzu’nun "geçmişte o yöntemi de denedik" demesi üzerine Bal, "Sesinizi yükseltmeyin, karşınızda üniversite öğrencisi değil, milletvekili var. Sizi nezakete davet ediyorum" karşılığını verdi. Kuzu da "Bırak Allah aşkına"
dedi.

Bal, yargının sorunlarının ağır olduğunu ifade ederek, bunların başında iş yükü, personel, araç-gereç azlığı, teknolojik imkanlardan yararlanamamanın geldiğini söyledi. "8 yıllık AKP iktidarı bu sorunlara derman olmamıştır" diyen Bal, iktidarın HSYK, Yargıtay ve Danıştaydan sonra şimdi de Anayasa Mahkemesinin
yapısında değişiklik yapmaya çalıştığını kaydetti.

"Eskiden HSYK, Yargıtay, Danıştay için ’iktidarın arka bahçesi’ deniliyordu, şimdi bunlar iktidarın ön bahçesi oldu" ifadesini kullanan Bal, 387 üyeli Yargıtay ve 160 üyeli Danıştayın üye sayısı itibarıyla Guinness Rekorlar Kitabı’na gireceğini savundu. Son dönemde yargıda yapılan değişiklikleri "bağımsız ve tarafsız yargıya kara leke sürülmesi" olarak nitelendiren Bal, "Türkiye’de yargı yandaş kurum haline getiriliyor" dedi.

Bal, madde madde eleştirdiği tasarının geri çekilerek yeniden düzenlenmesini istedi.

-"SİLİVRİ’NİN TEMYİZİ GARANTİ ALTINA ALINIYOR"-

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da son zamanlarda yargıyla ilgili
düzenlemelerle, Adalet Bakanlığı kadrolarının Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve
Danıştaya taşındığını ileri sürerek, bunun ilk tezahürünün yüksek yargı
organlarına üye seçimlerinde görüldüğünü söyledi.

Türkiye’de kadın yargıç oranının yüzde 28’ler düzeyinde iken, son yapılan
üye seçiminde bunun yüzde 2-3’lere düştüğünü ifade eden Kart, bununla kadınlara
"kariyer yapmak senin neyine? Sen kim, yargıçlık yapmak kim? Sen ancak geri
planda çalışabilirsin, sen çalışma git evinde otur" dendiğini savundu.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi başkanlık seçiminde 153 boş oy çıktığını
hatırlatan Kart, "Bu nasıl bir tesadüftür? 1-2 gün önce üye olanlar gelip blok
halinde boş oy kullanıyor. Bununla gelecek döneme ilişkin mesaj veriliyor"
dedi.

Kart, iktidarın, "Silivri ve benzeri siyasi kimliği ağır basan yargılamalardaki hukuksuzluğun temyiz aşamasını da garanti altına almak istediğini" ileri sürerek, kadrolaşma sayesinde, "Silivri dediniz ama bakın üst mahkeme de bu kararları tasdik etti" denileceğini söyledi.

Yargıtay ve Danıştayda Adalet Bakanlığı eliyle yapılan atamalardan sonra, mayıs ve haziranda Yargıtay, Danıştay ve Cumhuriyet Başsavcılığı seçimlerini kontrol etmenin temel hedef olduğunu kaydeden Kart, şöyle konuştu: "Memurlaştırılan yargıçlar tetikçilik yapacak, yapacakları başka şey yok. Onun için onların tazminat sorumluluğunu ortadan kaldırmak gerekiyor. Onlar
artık yargıç olmaktan çıkmış, memurlaştırılmışlardır. Onlara dokunulmazlık vermek
gerekiyor. Onlara tanınan bu dokunulmazlığın yanında, ayrıca soruşturmaları yapacak, yargılamalara esas teşkil eden hazırlık soruşturmalarını, dokümanları
oluşturacak Adalet Bakanlığı ve HSYK müfettişlerine de bu dokunulmazlığı tanımak
gerekiyor. 8-9 yıldan beri bürokratlara yönelik dokunulmazlığı işinize geldiği
gibi kullandınız. Yolsuzluk yapan belediye başkanlarına yönelik soruşturma mekanizmasını da dokunulmazlık mekanizmasına dönüştürdünüz. Aslında faşizmin
temellerini olağanüstü bir maharetle inşa etmeye devam ediyorsunuz."

Kart, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın iktidarın desteğiyle, "siyasi iktidarın memuru" gibi cüretkar ve pervasız tavırlar sergilediğini belirterek, "Sayın Başkan her konuda ahkam kesmek yerine önce kendi asli görevini yap. 3,5 yıldan beri Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı Yasası, Tanık Koruma Kanunu, 4-C mağdurlarıyla ilgili kanunu neden gündeme alıp görüşmüyorsunuz? Birileri size talimat mı veriyor?" diye konuştu.

-"TORPİL İÇİN KANADOĞLU’NA GİTTİM"-

AK Parti Kastamonu Milletvekili Musa Sıvacıoğlu, kendisinin geçen dönem Şemdinli Araştırma Komsiyonu Başkanlığı yaparken, Kart’ın, komisyonla ilgili bir konuda Ankara’da yargıya yaptığı başvurunun reddedilmesinin ardından Sincan Ağır Ceza Mahkemesine başvurduğunu belirterek, "Osman Kaçmaz sizin tetikçiniz miydi? Hiçbir yargı camiası tetikçilikle suçlanamaz. Eğer yargı siyasallaşmışsa, HSYK taraflı davranmışsa bu CHP’nin koalisyon ortağı olduğu dönemlerdir" dedi.

Adalet Bakanlığında 12 yıl çalıştığını, o dönem yapılan bir seçimde, Bakanlık Müsteşarı olan Yusuf Kenan Doğan’ın yanındaki Vural Savaş’a "bak şimdi şu seçilecek, bu seçilecek" diye fısıldadığını anlatarak, "Vural Savaş, buna kızıp istifa edip ayrıldı oradan. Yine o dönem bakan olan Mehmet Moğultay’ın kadrolaşma ile ilgili sözlerini kim gizleyebilir?" diye konuştu.

Sıvacıoğlu’nun, o dönemde yapılacak bir seçim için dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun yanına gittiğini söylemesine CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, "Ayıp etmişsin, niye baskı yapıyorsun?" demesi gülüşmelere yol açtı. Sıvacıoğlu, "Evet, torpil için gittim. Ama başvurum hiçbir gerekçe gösterilmeden reddedildi. 367 ve diğer konulardaki görüşleriyle Kanadoğlu’nun nereyle bağlantılı olduğu ayan beyan ortada. Yargı şimdi gerçek hüviyetine kavuştuğu, siyasallaşmadan kurtulduğu için hazmedilmiyor" dedi.

Sıvacıoğlu’nun konuşmasının ardından söz alan Kart, "Vural Savaş’tan söz ettiniz, Müsteşar’a direndiğini teyit ettiniz. Bugün de o yargıç tipine ihtiyaç var" dedi. Tasarının görüşmeleri sürüyor.

Haberin Devamı