Gazete Vatan Logo

Kızdıran 'Lice' sorusu!

İçişleri Bakanı Muamer Güler: 'Güzel kardeşim sen bir yere takılmışsın...'

İÇİŞLERİ Bakanı Muamer Güler, Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde 1 kişinin öldüğü olayları değerlendirirken, "Çözüm ve barış sürecinden birilerinin rahatsız oldu. Huzurun devamlı bir şekilde olması çalışmaları, terör baronlarıyla, uyuşturucu baronlarını rahatsız etmiştir" dedi.

İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişliği Teftiş Kurulu'nun hizmet içi yaz semineri, bugün Mardin'de başladı. 1-5 Temmuz tarihleri arasında devam edecek seminere, yaklaşık 180 mülkiye baş müfettişi katılıyor. Seminerin bugünkü açılışına ise İçişleri Bakanı Muammer Güler ile bölgedeki illerin valilileri de katıldı.

SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ

Bakan Güler, yaptığı konuşmada, sosyal medya ile ilgili hazırlıkları yapılan kanuni düzenlemelerin tasarısı üzerine çalışmaların devam ettiğini söyledi. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yaygın halde kullanılan bir takım suç örgütlerinin kullanımına girdiğine dikkat çeken Güler, sosyal medyanın suç işleme anlamında imtiyazlı bir alan olmaktan çıkarılacağını söyledi. Güler, şöyle konuştu:


"Tabi ki temel hak ve özgürlüklerin kullanımında yine günümüzün çokça konuşulan bir konusu kişi haklarının özgürlüklerinin kullanımı ve bunların ne derece sınırlandırılabileceği sosyal medyada kişilerin hak ve menfaalerinin nasıl kullanabileceğidir. Bilgi güvenliğinin nasıl sağlanabileceği elbette bunun sonucunda temel hak ve özgürlüklerin kullanımında işin suç boyutuna gelmesi halinde polisin zor kullanma görevinin ne derece hangi sınırlar içerisinde hangi vasıtalarla nereye kadar uygulanabileceği orantılı orantısız güç kullanımı konusu tabiki etkin bir önleyici koluğa sahip olup olmamasıdır. Türkiye de Avrupa Birliği'nde olan ülkelerin bir çoğuna nazaran maalesef önleyici yetkilerin en az kullanan önleyici kolluğa sahip bir ülkedir. Bu mutlaka yeniden düzenlenmesi gereken bir konudur. Anayasa düzenlemelerinde yasa düzenlemelerinde önleyici yetkilerin özellikle teröre dayalı önleyici yetkilerin gözden geçirilmesi lazım. Kamu mallarına zarar ve polisin gözaltı yetkisinin genişletilmesi yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Sosyal medya alanı bütün genişliğiyle kullanılmalıdır. Ancak kişilerin hak ve menfaatlerininde en az o kadar korunması önem arz etmektedir."

'TERÖR VE UYUŞTURUCU BARONLARINI ÇÖZÜM SÜRECİ RAHATSIZ ETTİ'

Bakan Güler, toplantının ardından Vali Ahmet Cengiz'i makamında ziyaret etti. Güler, burada da gazetecilere gündeme dair açıklamalarda bulundu.

'Çözüm süreci'nin zorla bir süreci olduğunu ve herkesin bu zorlu yürüyüşte aynı derecede sorumluluk içinde hareket etmesinin ve hassasiyet göstermesinin her fırsatta dile getirdiğini ifade eden Güler, şunları söyledi:

"Bu çözüm sürecini provoke edici yaklaşımlarının her zaman olduğunu ifade etmiştik. Bu son olaylarda bizi doğruladı. Elbette Lice ilçesi Kayacık Köyü'nde yapımı devam eden karakol inşaatını bahane ederek, sağduyulu vatandaşlarımızı provokasyona alet etmek isteyenler bu olayın maalesef tetikleyicisi oldular. Çözüm süreci ile birlikte bu bölgemizde daha da artan barış ve huzur ortamının birilerini rahatsız ettiğini biliyoruz. Bunların başında maalesef terörü kendileri için yaşam ve geçim alanı haline getirmiş olanlarla maalesef bu bölgede uyuşturucu ve kaçakçılık faaliyetleri kendileri açısından sürdürülebilir bir kaynak haline dönüştürmek isteyenlerin bu çözüm sürecinde büyük bir rahatsızlıkları vardır. Huzurun devam bir şekilde olması çalışmaları Terör baronlarıyla uyuşturucu baronlarını bu barış süreci rahatsız etmiştir.

'LİCE'DE SİLAHLI TACİZDE BULUNDULAR'

Diyarbakır'ın Lice İlçesi'ndeki olaylara değinen Güler, "Karakol inşaatını durdurma gerekçesiyle halkı bir gün öncesinde provoka ederek yakın bir köyde toplayarak, Kayacık Köyü'ne götürerek ki, oraya gelen çoğu yakın köylerden geldiklerin tespit ettik. Onları maalesef güvenlik güçleriyle çatışma içine sokacak bir mizansen yaratılmıştır. Bu kişilerin çözüm sürecine yaklaşımları ne olduğunu da biliyoruz. Çözüm sürecine karşı olduklarını kendilerinin bu konudaki menfaatlerine dokunduğunu da biliyoruz. Maalesef olay sırasında güvenlik güçlerine bombalarla, molotof kokteylleriyle saldırılmıştır. Ve silahlı tacizde bulunulmuştur. Ele geçirilen malzemeler bunu teyit etmektedir" dedi.

'CİZRE'DE 23 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI'

Bakan Güler, devletin ihtiyaç duyduğu bütün kamu yatırımlarını yaptığını belirterek, şunları söyledi:

"Yeni karakol inşası iddiası Mardin, Diyarbakır için hem de bölge için gerçeği yansıtmamaktadır. Halkımız bu durumlarda sağduyulu ve sabırlı olmalıdır. Tuzaklara ve provokasyonlara, asılsız iddiaların peşine düşmemelidir. Çözüm süreci bölgemizin ve tüm ülkemizin yararınadır. Bu süreci kendi dar ajandalarının uygulandığı bir süreç zannedenlerin bu görüşlerini tekrar gözden geçirmelerinde büyük yarar vardır. Çözüm sürecini alternatif devlet kurma çabalarının sürdürüleceği bir süreç olmadığını belirtmek istiyorum. Hukuk devletinde meşru güvenlik güçleri vardır. Hiç kimse bu güçlerin yerine geçerek inisiyatif alamaz. Cizre’de daha önce yapılmak istenen bundan ibarettir. Bunun gereği yapılmıştır. 23 kişi gözaltına alınmıştır. Bu konudaki operasyonlar devam etmektedir. Cizre’nin kenar mahallerinde 3-4 dakikaya sığdırılan bir mizansen televizyonlara geçtirilerek devamlılık arz eden bir durummuş gibi ülkeye yansıtılmak istenmiştir. Böyle bir harekete kimsenin kabul etmesi mümkün değildir. Hukuk devletinde kimse böyle bir çalışmaya müsaade etmez. Kimse bu konuda da bir müsembaha beklemesin. Biz bunun kanuni görevlerini yerine getireceğiz."

KARAKOL SAYILARINI AÇIKLADI

Bakan Güler, çözüm sürecinin her şeyi ile meşru ve doğru bir adım olduğunu belirterek, bu adımı başka yönlere çekmeye çalışanların halk tarafından ne yaptığının çok iyi bilindiğini söyledi. Güler, karakollarla ilgili yapılan süpeküslasyonlarda açıklık getirip, şunları söyledi:

"Jandarma Genel Komutanlığı'nın 2013 yılı yatırım programında 156 karakol yer almaktadır. Bunun 28'ini 2013 yılında bitirilecektir. Bu 156 karakolun 119’u Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndedir. Bunlarında 65'inin inşaatı devam etmektedir. 54’ünün de ihalesi henüz daha yapılmamıştır. Güneydoğu Anadol bölgesinde inşaatı devam eden 65 karakol var. 54 ihale edecek karakol vardır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde değil yeni bir karakol ilavesi tek bir karakol ilavesi söz konusu değildir. Yapılan bütün karakolların mevcut karakolların iyileştirilmesi, fiziki güvenliklerinin sağlanmasına ilişkindir. Yeni bir karakol yapılması söz konusu değildir. Tam tersi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu da toplam 68 karakol kapanmıştır. Diyarbakır’da kapatılan karakol sayısı 9’dur. Mardin de kapatılan karakol sayısı 9’dur. Yapılan inşaatları yeni bir inşaat gibi gösterme maalesef bir çarpıtmadan ibarettir. Biz bu sene 2 Mayıs tarihli bakanlık onayımla Türkiye genelinde 298 karakolu kapattık. Amaç karakoldaki çekirdek personelinden istifade etmek üzere devriye ve mobil hizmetlerini daha süratli hale getirerek alan hakimiyetini sağlamaya yönelik ve vatandaşın hemen istediğinde araçla olaya müdahale edebilecek yapıyı ön görüyoruz. Bu nedenle de kırsal alanda güvenlik hizmetlerini daha mobil ve daha hareket hale getirecek bir yapı içerisindeyiz. Diyarbakır’ın Lice İlçesi'ne bağlı Kayacık Köyü'nde de yapılan budur. Mevcut karakol yerine yakınında yenisi yapılmaktadır."

SORUYA SİNİRLENDİ

Bir gazetecinin Lice’deki olaylarda 9 kişinin sırtından yaralandığı şeklindeki sorusuna sinirlenen Güler, "Güzel kardeşim sen bir yere takılmışsın burada bir provokasyon yapılmıştır. Olaylar sonrası iki mülkiye müfettişi ile iki Jandarma Genel Komutanlığı'ndan müfettiş gönderdik. Çalışmaları devam ediyor. Bu arada adli soruşturmada bütün yönüyle devam ediyor. Gerçekler ortaya çıkacaktır. Hiç kimse olayın üstünü kapatmayacaktır. Ancak bazı gerçeklerinde izlenerek samimi protestoymuş görüntüsüyle bazı gerçeklerinde üzerini kapatmayı da kimse yeltenmezsin. Biz de bu konuda şeffaf bir anlayışla bu soruşturma sonucunda kanunen yapılması gereken neyse gerçekleştireceğiz. Olay yeri incelemelerinin yaptığı tespitlerde el yapımı patlayıcılar, uzaktan ve yakından atılan silahlara ait fişekler, mermiler ele geçirilmiştir. Orada maalesef hem olay öncesi tespitlerimiz hem de olay sonrası ifadelerden de bir provokasyon olduğu anlaşılmıştır" dedi.

DİYABAKIR BÖLGESİNDE NARKO TERÖR OLAYI

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Diyarbakır ve ve Lice bölgesi ağırlık olmak üzere Kocaköy, Hani Çüngüş ve Silvan kırsalında yürütülen 6 ayrı operasyonda 2012-2013 yılları arasında 9 milyon 540 bin kök dişi hintkenevir bitkisi imha edildiğini açıkladı. Güler, şu bilgileri verdi:

"Bu arada 29 ton 87 kilo esrar maddesi ile birlikte 43 kişi yakalanmıştır. Bu çok önemli bir rakamdır. Bu vesileyle ele geçirilen kök hint kenevirleri imha edilmeseydi. Yaklaşık 477 bin ton esrar maddesinin üretileceği hesaplanmaktaydı. Bunun piyasa değer 1 milyar TL’yi ifade etmektedir. Olayın gerçek boyutları bu rakam görüldüğünde ortaya çıkacaktır. Burada terör örgütü ile bu uyuşturucu kaçakçılığının bağlantısında bir kez daha ifade ediyorum. Narko terör dediğimiz bir olayı da tarif ettiğini yakından biliyoruz. Türkiye de son 3 yılda ülke genelinde önemli çalışmalar yürütüldü. Çok büyük çapta yakalanmalarda gerçekleştirildi. Bu en son 2013 itibari ile Türkiye çapında yapılan yakalanmanın 76 bin ton olduğunu söyleyebiliriz. Bu provokasyonlarının bir kısmı bu uyuşturucu operasyonlarının önlemeye yöneliktir."

Haberin Devamı