Gazete Vatan Logo

Kılıçdaroğlu'nu üzen 4 il!

CHP lideri parti içi muhalefeti insaflı eleştiriler yöneltmeye çağırdı ve kurultayın normal süreç içinde yapılacağını açıkladı.

ANKARA - Seçimin ardından parti içi muhaliflerin seslerini yükseltmesiyle güç günler geçiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gazetecilerle kahvaltılı basın toplantısında biraraya geldi. CHP liderine toplantıda basından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, basın danışmanı Baki Özilhan, yine basınla ilgili danışmanları Ali Öztunç ve Ali Kılıç eşlik etti. Muhaliflerin hedef aldıkları isimlerin başında gelen Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in katılmadığı toplantıda, CHP liderine yöneltilen sorular ve yanıtları özetle şöyle:

İNSAFLI OLUNSUN: (“Parti içinden gelen eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine) Beklediğimiz oyu aldık mı, hayır. Aldığımız sonucu bir hezimet olarak değerlendirmek gerekir mi? Ona da hayır. İnsaflı bir değerlendirme yapmamız gerekiyor. 6 Aylık bir süreç içersinde yoğun çaba harcadığımızı kimse yadsımıyor. Ama beklediğimiz sonuç alınamadı doğrudur.

SAYGI DUYARIZ: CHP’nin kısmen de olsa elde ettiği bu sonucu ileriye taşıma konusunda katkı verecek her partiliye saygı duyarız. Bu katkı bizi övme şeklinde değil, eksikliklerimizi gösterme, yanlışlarımızı ifade etme ve nasıl davranmamız gerektiği yönünde tavsiyelerde bulunma şeklinde olursa bu katkılara her zaman açığız.

KURULTAY ZAMANINDA: Önümüzdeki süreç içinde içtüzüğü değiştireceğiz. Seçime gideceğiz. Normal akış içinde kurultay yapacağız. Ben hiç kimseye telefon açıp ‘Aman ha sakın imza atmayın veya imza atın’ diye birşey söylemedim. İl başkanları toplantısı yapacaktım, genel başkan baskı yapıyor algısı çıkmasın diye o toplantıyı erteledim. Demokrasiyi bu kadar özümsemiş bir insanım.

AYIP DEĞİL: Herkes düşüncesini söylemlerini açıkça söyleyip ortaya koyabilir. Kurultay istemek de istememek de ayıp birşey değil. Demokrasi içinde bu talepler dile getirilebilir ama genel çerçeve şu; medya aracılığıyla karşılıklı tartışmanın doğru olmadığı kanısındayım.

KAYGI DUYMADIM (“Seçim gecesi sonuçlar ulaştığında nasıl bir duygu yaşadınız?” sorusu üzerine): Ülke açısından bir kaygı duymadım. Sonuçta yurttaşlarımızın tercihidir. Saygı duymak zorundayız. Geriye dönüp şu sorgulamayı yapmamız gerekiyor. Niçin biz daha yüksek oy almadık? Bunun hesabını kendi aramızda yapıyoruz.

AKP YIPRANMADI: İl başkanlarımızdan rapor istedik. O raporlar gelecek. Önlerindeki ciddi engeller, aksaklıklar neydi? Bütün bunları masaya yatıracağız. Önce bunu soracağız. Arkasından öbür cepheye bakacağız. AKP’nin uzun süredir iktidarda kalmasının getirdiği bir oy yıpranması yaşaması gerekiyordu bunu yaşamadı. Bizim açımızdan temel sorun bence burada. Bizim bu alanda sorgulama yapmamız gerekiyor.

DÖRT İL YANILTTI: (En büyük hayal kırıklığı yaratan il hangisi oldu?): Elazığ’dan, Kütahya’dan, Batman’dan milletvekili bekliyordum. Düzce beni çok umutlandırmıştı. Buralarda oyumuz iyi yükseldi ama milletvekili çıkaramadık. Çıkarsaydık çok mutlu olurduk. Bolu ve Sakarya’dan milletvekili çıkardık uzun yıllardır çıkaramıyorduk.

Helalleşme değil ikiyüzlülük

CHP lideri “Başbakan’ın davaları geri çeme jestine karşılık verecek misiniz?” sorusu üzerine “Balkon konuşmasının bir jest olduğuna inanmıyorum. Ben her türlü hakareti, kötülüğü yapayım, nasıl olsa seçimden sonra çıkar balkonda bir konuşma yaparım herkesin gönlünü alırım diye düşünüyorsa, bunun adı iki yüzlülüktür, samimiyet değil. Hele hele helalleşme hiç değildir. O davaların büyük bir kısmının kazanılamayacağı zaten belli. Seçim sürecinde AKP’yi eleştirmişiz. O da bizi eleştirmiş. Bu eleştiriler bağlamında açılan davalardan vazgeçmesi kendi bileceği birşey. Bunun helalleşmeyle yeni bir beyaz sayfa ile ilgisi yok. Daha önce de balkon konuşması yapılmıştı ne oldu? Biz seçim öncesinde ne söylediysek seçim sonrası da aynı şeyleri söylüyoruz. Ama onlar seçim öncesi söyledikleriyle seçim sonrası söyledikleri arasında fark yaratıyorlar. Bu farka da herkesin inanmasını istiyorlar. Kusura bakmasınlar ama biz inanmıyoruz” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Başbakan gibi sizin de helallik talebiniz olur mu?” sorusunu ise “Ben haksız yere hiç kimsenin kalbini kırdığımı sanmıyorum. Tam tersine bana hakaretler yapıldı hiç sesimi çıkarmadım sadece dava açtım” diye cevapladı.

‘Öcalan’la daha önceki hükümetler de görüştü’

CHP lideri Anayasa değişikliğiyle ilgili soruları yanıtlarken Başbakan Erdoğan’la görüşebileceğini tekrarladı ve kırmızı çizgilerini sıraladı: Önce bir öğreneceğiz tabii. Neyi değiştirmek istiyorlar, nasıl değiştirmek istiyorlar? Eğer bizim değişikliklerimizle örtüşüyorsa bir sorunumuz yok. Örneğin milletvekili dokunulmazlığı AB standartlarına çıkarılsın, YÖK kaldırılsın diyoruz. İlk 3 madde bizim için kırmızı çizgi.

Kılıçdaroğlu, “BDP’nin oylarını arttırmasıyla İmralı ile görüşme konusuna ilişkin tartışma yeniden alevlendi. Ne diyorsunuz?” sorusu üzerine ise şunları söyledi: Hükümetin görüşme yaptığı ilk dillendirildiğinde Erdoğan ‘Bunu söyleyenler şerefsizdir’ dedi. Şimdi ben sizin vicdanınıza sesleniyorum; kim şerefsiz? Bir ülkede bir sorunun çözümü için tüm taraflarla görüşülecekse hükümet görüşüyor. AKP hükümetinden önce de o görüşmeler yapıldı. Biz sadece siyasal çerçeveden bakıp ‘Hayır böyle bir görüşme yapılmamalıdır’ demeyi doğru bulmadık. Bütün mesele şu; biz halkımızı aldatıyoruz. Görüşmeler yapılıyor ama halka doğruları söylemiyoruz. Ben siyasete atılırken söz verdim; halka her yerde her ortamda doğruları söyleceğim diye. Doğrular bazen acı olabilir.

(“İmralı ile yapılan görüşmeler yeni Anayasa paketini de içeriyor mu?” sorusu üzerine): Bunu bilmiyoruz. Erdoğan gelecek soracağız kendisine. O görüşmeler nedir? Hangi pazarlıkları yaptınız, hangi sonuçlara ulaştınız? Niçin böyle ikide bir eylemsizlik kararları erteleniyor? Belki gelmekten vazgeçer bunları soracağız diye.

Haberin Devamı