Gazete Vatan Logo

Kene kabusu İstanbul'a mı kayıyor?

Yurdun çeşitli bölgelerinde can alan keneler hakkında korkutan uyarılar

Türkiye kene vakaları ile sarsılıyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi kurbanları toprağa verilirken, özellikle hafta sonları pikniğe gidenler soluğu hastanelerde alıyor. Uzmanlar keneye karşı alınması gereken önlemleri sıralıyor. Kafalardaki en büyük soru ise öldürücü virüs taşıyan kenelerin büyük şehirlere ulaşıp ulaşmadığı?



İSTANBUL İÇİN BÜYÜK RİSK

Ziraat Yüksek Mühendisi Derya Ulaşoğlu, İstanbul’un risk altında olduğunu savunuyor. İstanbul’da KKKA'ne neden olan Nairovirüsü taşıyan kene türü olmadığının açıklandığını ama bunun doğruyu yansıtmadığını belirten Ulaşoğlu, "İstanbul sınırları içerisindeki kırsalda sığır ve kaplumbağa üzerinden keneler topladım. Sığır köye yakın alandaki ahırda, diğeri de ilaçlanmış bir alandaki kaplumbağadan aldığım keneleri, Ankara Üniversite'si Veteriner Fakültesi'nden kene uzmanı Prof.Dr.Zafer Karaer'e götürdüm. Yapılan araştırmada nairovirüslü kenenin en aktif taşıyıcısı olan 'Hyalomma marginatum marginatum 'türü kene çıktı. Bu zaten İstanbul için büyük riskdir” diyor.

Ulaşoğlu, İstanbul sınırları içerisinde gerçekleşen kene ısırması sonucu bugüne kadar 2 kişinin KKKA olduğuna dikkat çekerek, bunlardan birinin 8 yaşında bir çocuk olduğu, diğerinin de Avrupa yakasında 2007'de görüldüğünü söyleyerek ekledi: “Bu hastalar erken teşhis sonucu ölmedi, kurtuldu".

KENEDEN KORUNMANIN YOLLARI

Uzmanlar keneden korunmanın yollarını şöyle sıralıyor:
1. En önemli korunma yöntemi 'Kişisel korunma Yöntemidir'. Hergün duş almalı ve tüm vücut ( saç, kulak arkası, ğöğüs altı, kasık, diz arkası, dirsek içi vs.). mutlaka kontrol edilmelidir. Ne kadar erken fark edilirse hayat kurtarır.



2. Mesire yerlerine asılan 'Bu alan ilaçlanmıştır' tabelaları o alanda kene olmadığını göstermez. O alanda bulunan kertenkele, kaplumbağa, fare de aktif kene türü taşıyıcısı olabilir.
3. Evcil hayvanlara (mesela inek) yaklaşırken eldiven kullanılması çok önemlidir.
4. Biyolojik savaş yöntemlerinin araştırmalarının desteklenmesi gerekmektedir. Dünyada nematod, bakteri ve mantar ile biyolojik savaş alternatifi çalışmaları devam etmektedir. Ülkemizde her öneride bulunan diğeri tarafından küçük düşürülmeğe çalışılmaktadır.
5. Kırsal kesim insanı başta olmak üzere eğitim seminerleri köy, okullarda, işyerlerinde verilmelidir. Görüşmelerimde istekli olduklarını gördüm. Nitekim USA'da Lyme hastalığına karşı korunma için gönüllü dernek var. Bunlar eğitim seminerleri düzenliyor. Ayrıca' Kene Danışma Hattı'da var.
6. Gelişigüzel heryerde piknik yapılmasına son verilmelidir.
7. Sokaktaki bakımsız evcil hayvanlarda büyük riskdir.Bunlar toplanıp bakım altına alınmalıdır.
8. Olanağı olmuyan insanları doktora götürecek 'Kene Danışma Hattı' her beldede olmalıdır. Bu belediye hizmeti olabilir.hasta takibi yapılmalıdır.
9. İlaçlama şirketlerine de dikkat edilmesi gerekiyor.Gerekli olmuyan ilaçlamalar yapılmaktadır.



10. Alınan tedbirler ikna edici olmalıdır. Vatandaşlar ile en doğru şekilde paylaşılmalıdır;aksi takdirde daha fazla tedirginlik yaratır.
11. Evcil hayvanlara (kedi veya köpek) damlatma çözeltisi sıkılması veya tasma kesin çözüm değildir. Hayvanlar hergün kontrol edilmelidir.
12. Hayvan barınakları virüs ve bakterlere karşı rutin dezenfekte edilmelidir.
13. Karantina tedbirlerinde devrim şart. Denetleme yapanlarında denetleneceği sistem acilen kurulmalıdır. Muhtelif nedenlerle yapılan iltimaslara son verilmelidir.
14. Kemirgen kontrolü şart. Bahçe ve belediye alanındaki loğar kapakları çok iyi kapatılmalıdır. Hepsi elden geçirilmelidir.
15. Konut kapı ve pencerelerine sineklik yapılması şarttır. Bunlar hiçbir zararlılının geçemiyeceği şekilde yapılmalıdır.
16. Aktivite sonrası tüm kıyafetler kontrol edilmelidir. Yıkanmalıdır.

TÜRKİYE’NİN KENE HARİTASI ÇIKARILDI

Sağlık Bakanlığı kene ısırmasıyla oluşan, öldürücü Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığının risk haritasını çıkardı.



Bakanlık, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının 2002 yılından itibaren Türkiye’de özellikle bahar ve yaz aylarında görüldüğünü belirterek, vakaların çoğunlukla Orta Anadolu ve Orta Karadeniz bölgesinde yoğunlaştığı, hastaların çok büyük bir bölümünün ise, kırsal alanda yaşadığı, tarım ve hayvancılıkla uğraştığı bildirildi.



Hastalık virüsünü taşıyan Hyalomma türü kenelerin uygun yaşam alanlarına paralel olarak riskin arttığı bölgelerden söz etmenin mümkün olduğunu kaydeden Sağlık Bakanlığı, hazırladığı risk haritası ile, 2002 yılından bu tarafa Türkiye’de tespit edilen KKKA insan vakalarının sürekli ikamet adreslerini koordinatlarına göre işaretledi.

Buna göre, risk haritasında, hastalığın Kelkit vadisi başta olmak üzere Gümüşhane, Tokat, Sivas, Amasya, Çorum Yozgat, Kastamonu ve Çankırı illerinde yoğunlaştığı, diğer birkaç ilde ise tek vaka olarak çıktığı belirlendi.



Haberin Devamı