Gazete Vatan Logo

Katiller bulunsun

Dink davasını diğer faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin aileleri de izledi

Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin beşi tutuklu 20 sanık hakkında açılan davanın 12’nci duruşmasına tetikçileri yakalansa da asıl failleri meçhul kalan 20 kurbanın ailesi de katıldı. Kendilerine ’Dink’in derin ailesi’ diyen kurban yakınları, “Yıllardır

yaşadığımız ortak adaletsizliği paylaşmaya, bunun tanıklığını yapmaya geldik” dedi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in cinayet davası bir ilke imza attı. Dünkü duruşmaya Türkiye’de suikastlara kurban giden 20 aydın, yazar, siyasetçi ve devlet görevlisinin yakınları da katıldı. Beşiktaş İskelesi önünde toplanan ve kendilerini ’Dink’in derin ailesi’ olarak niteleyen bir grup, cinayetleri protesto etti. 1948’de öldürülen yazar Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali, savcı Doğan Öz’ün eşi Sezin Öz ve kızı Bengi Heval Öz, Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi, Uğur Mumcu’nun çocukları Özge ve Özgür Mumcu, DİSK eski Genel Başkanlarından sendika başkanı Kemal Türkler’in kızı Nilgün Türkler, Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe ve Metin Altıok’un kızı Zeynep Altaş’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi “Hrant için, adalet için” pankartı açtı.

Artık çoğalmak istemiyoruz

Grup adına Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali bir konuşma yaptı: “Dosyalarımızın çoğu kapatıldı. Zaman aşımına uğradı. Dink davası ise henüz daha zamanlarını aşmadı. Devletin kendi içine sızmış yıkıcı odakları ayrıştırabilmesi, açığa çıkarılabilmesi için henüz bir fırsatı var. Biz, sürekli can alınan bir ülkede yaşayanların, çoğaltıldığı bir aileyiz. Artık çoğalmak istemiyoruz. Bizi öldürenlerin ardındaki örgütlenmeyi ortaya çıkarmakla yükümlü olan bütün devlet kurumlarını sorumlu sayıyoruz. Bunu yerine getirmedikleri sürece, onlar gözümüzde hep suçlu olarak kalacaklar. Ve her an bu suçun rahatça işlenebileceği düşüncesini iletmiş olacaklar. Sizi izlemekteyiz demek için buraya geldik. Hiçbir sırrın bu onursuzluğu, aşağılanmayı taşıyacak kadar önemli olacağına inanmıyoruz. Burada görülecek mahkemenin, bütün sırları alaşağı edebilecek kudrette olmasına dair dileklerimizi iletmek için geldik.”

Gerçekler ortaya çıkarılsın

Öldürülen Savcı Doğan Öz’ün eşi Sezen Öz de şunları söyledi: “1978’den beri bu olayların yaşanmasına sebep olanlar vicdani muhasebe yaparak, gerçekleri ortaya çıkarsınlar, anlatsınlar. İtiraflar olunca biz rahatlayacağız. Umudumuz, ulaşılamaz dedikleri noktaya ulaşılması. O zaman ülkenin tarihinin yeniden temiz bir görünüşle çıkması, devletin ayıklanması söz konusu olacak. Bu cinayetlerle yüzleşilmezse kara bir leke olarak devam eder gider. Cinayetler de devam eder. Bunun için mücadele ediyoruz. Siyasi ve adli erkler, elinden ne geliyorsa yapmalı.”

İkrar, tövbe ve özür olmalı

Topluluk daha sonra sloganlar eşliğinde davanın görüldüğü Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne yürüdü. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Rakel Dink, üzgün ve öfkeliydi: “İkrar, tövbe ve özür olmadıkça bu ülkeye kurtuluş gelmez” diyen Rakel Dink, Hrant Dink’in adının bir okula verileceği haberlerine ilişkin soru üzerine de Rakel Dink, “Yapsınlar görelim” cevabını verdi.



Bİz; Delal, Arat ve Sera’nIn kardeŞİyİz



Dünkü duruşmayı 24 Ocak 1993’te aracına konulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybeden ve katilleri hâlâ yakalanamayan Uğur Mumcu’nun çocukları Özge ve Özgür Mumcu da izledi. Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali de, “Biz Hrant Dink’in ’derin’ ailesiyiz. Hrant’ın arkadaşları, bugün bize izin verdiler. Onların yerine biz konuşacağız. Biz buraya Arat, Delal ve Sera’nın kardeşleri olarak geldik. Yıllardır yaşadığımız ortak adaletsizliği paylaşmaya, bunun tanıklığını yapmaya geldik” dedi.

Haberin Devamı