Gazete Vatan Logo

Kasıt yok, kanıksamış olabilirler

Akyürek’ten 16 sayfalık Hrant Dink ifadesi

Dink soruşturmasında ifade veren eski İstihbarat Daire Başkanı Akyürek, ilgililerin kasıtlı hareket etmediğini belirtip “Yerel makamların bu konuda sahip olduğu bilgileri kanıksamış olduklarını düşünüyorum” dedi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin halen devam eden soruşturma kapsamında eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek önceki gün soruşturma savcısı Yusuf Doğan’a şüpheli sıfatıyla ifade vermişti. Akyürek, 16 sayfalık ifadesinde suçlamaları kabul etmedi ve Dink cinayetinde ilgililerin kastının olmadığını düşündüğünü söyledi. Akyürek, “Dink cinayetini gerçekleştirenler ve bu cinayeti öncesinde eylemin gerçekleştirilmemesi bu cinayeti işleyecek kişilerin bilinmesine rağmen gerekli tedbirlerin alınmamasının amacı neydi?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Bu cinayetin işlenmesinde ilgilerinin kastı olduğunu düşünmüyorum, yerel makamların bu konuda sahip olduğu bilgileri kanıksamış olduklarını düşünüyorum.”

Paylaşmadım ama kasıt yok

Dink’e eylem yapılacağı konusundaki bilgilerin dönemin Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir ve Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz ile paylaşılmadığını belirten Akyürek, “Ancak burada kasti bir hareketim söz konusu değildir” diye konuştu.

Haberin Devamı

Akyürek, Savcı Doğan’ın “Dink’e karşı ses getirecek bir eylemde bulunacağı söyleniyor’ şeklindeki bilgi istihbarat açısından ne anlama gelir?” sorusuna karşılık şöyle dedi:

“Dink’in o dönemdeki mevcut konumu düşünürsek ağır ve ciddi bir eylemdir. Biz Trabzon’dan İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne gönderdiğimiz bu yazıda adı geçen Yasin Hayal’in cezaevinden yeni çıktığı, bu şahsın daha önce de Trabzon’da McDonald’s isimli iş yerinin muhtemel mağdurları bilmeden bombalama eylemini gerçekleştirdiği, burada da Hrant Dink’e yönelik yaralama, bombalama türü bir eylem gerçekleştirilebileceğini düşündüğümüzü aktarmak istedik.”

Akyürek, Dink’in öldürülmesi olayı ile ilgili olarak komuta ve kontrol görevini kimi yapacağı sorusuna karşılık şöyle dedi: “Bu yazıya göre İstihbarat Daire Başkanlığı bu yazıyı gördüğünde gereği için İstanbul’a yazı gönderilmemiş olsaydı Trabzon’dan gerekçesini de sorarak ya kendisi ya da Trabzon aracılığıyla bu bildirimi yapmak zorundaydı. Trabzon olarak biz İstanbul’a bildirim yaptığımız için Daire başkanlığı İstanbul için gerekli bildirimin yapıldığını gördüğü anda başka bir işleme gerek görmeyebilir.”

Haberin Devamı

‘Ses getirecek eylem’

Akyürek, savcının “Muhittin Zenit tarafından hazırlanan F:4 raporunun 1. paragrafında Dink’e karşı ses getirici bir eylemde bulunulacağı söyleniyor, 2. paragrafta Dink’in öldürüleceği yazılı, 3. paragrafta eylemcilerin eyleme giderken baz istasyonlarının takibinden kurtulmak için telefonlarını götürmeyecekleri, köyde bırakacaklarını, 4. paragrafta silahı köyden temin edecekleri, 5. paragrafta raporu düzenleyen memurun değerlendirme yani ‘bu kişilerin kafaya koydukları eylemi yaparlar, bu haberin önemsenmesi gerekiyor’ diyor. Bu rapor size sunuldu mu?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:
“Bu rapor bana sunuldu. Esas itibariyle 1. paragrafta yer alan ses getirici eylem ile son paragrafta yer alan bu kişiler kafaya koydukları eylemi yaparlar şeklindeki bilginin İstanbul’a aktarıldığı açıktır. Dink’e yönelik yapılacak eylem ile ilgili olarak o dönemde İstihbarat Müdürü Engin Dinç konuyu İstanbul İstihbarat Şubesi’yle paylaştığını söyledi. Biz o yazıda Hrant Dink’in öldürülmesi kelimesi üzerinde durmadık. Zaten ses getirecek eylem denildiğinde aynı şeyi anladık.”
Gerekli tedbiri aldılar
Akyürek, böyle bir istihbarat bilgisinin ardından Dink’in İstanbul Koruma Şube Müdürlüğü’nce koruma altına alınması gerektiğini belirtti ve İstihbarat Daire Başkanı olarak kendisinin böyle bir görevinin olmadığını söyledi. Akyürek, İstihbarat raporu konusunda ‘İstanbul ve Trabzon Emniyet müdürlüklerinin duyarlılık göstererek gerekli tedbiri aldığı düşüncesinde’ olduğunu ifade etti. Akyürek, davanın sanıklarından, yardımcı istihbarat elemanlığı yapan Erhan Tuncel’i bire bir tanımadığını, Tuncel’in istihbarat müdürü Engin Dinç’in önerisi ve dönemin daire başkanı Sabri Uzun’un onayı ile yardımcı eleman yapıldığını söyledi.
‘Şubenin başında Yılmazer vardı’
Akyürek’in ifadesinden önemli satır başları şöyle:
- Ali Fuat Yılmazer o dönemde İstanbul İstihbaratta C Şube Müdürü idi. Esas bu işlerden sorumlu şubenin başında idi.
- Akyürek’e ‘Dink’in öldürülmesi ile ilgili Trabzon İstihbarat Şubesi’ndeki LOG (tüm işlemlerin bilgisayar ortamında kayıt altına alınması) kayıtlarının tutulduğu bilgisayar serverlerinin Ankara’daki daire başkanlığına getirilerek silindiği iddiaları doğru mudur?’ diye soruldu. LOG kayıtlarının daire başkanlığına gönderilip gönderilmediğinin hatırlamadığını ifade eden Akyürek, “Ben LOG kayıtlarının silinmesi ile ilgili bir emir vermedim” dedi.
- Sorguda “Neden Dink soruşturması Ergenekon soruşturmasına bağlanmadı ve bu grubun eylemi olarak görülmedi?’ şeklindeki soruya, ‘Ben bu konuda bir fikir beyan etmek istemiyorum. Zira tüm bu konular adli makamlara intikal ettirilmiştir” diye konuştu.
- Akyürek kendisi aleyhine rapor düzenleyen Mülkiye Müfettişlerine tehdit ettiği yönündeki iddiaları da kabul etmedi.
Neden Hayal
Savcılık sorgusunda Akyürek’e, TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nda verdiği ifadedeki ‘Trabzon İstihbarat polisi Muhittin Zenit’e ulaştığını ve kendisine ‘Aman şu Yasin Hayal’i bulun, orada mıdır değil midir? Dink vurulduğuna göre o vurmuştur’ sözleri okundu. Savcı “Olayın ardından tereddüt göstermeden Yasin Hayal’i cinayetin sanığı olarak düşünmenizin sebebi nedir?” diye sordu. Akyürek “Cinayetin ardından toplantı yaptık. Trabzon’da görev yaparken sahip olduğum bilgilerden dolayı Muhittin Zenit’e ulaşıp bunları söylediğim doğrudur. Eylemin Yasin Hayal tarafından yapılmış olabileceğini düşündüm ve bulunmasını istedim” dedi.

Haberin Devamı