Gazete Vatan Logo

Kapalı tahta mağduru yatırımcıyı ancak yeni bir yasa kurtarabilir

Borsada 27 şirketin tahtası kapandı ve 250 bin yatırımcı mağdur oldu. Şirketlerin bir bölümünün kapanma nedeni 'pazar riski'ydi. Bu yüzden oluşan zararlar karşılanmamalı

5 Ağustos tarihli Vatan'da 32 şirketin tahtasının kapalı olduğu ve bu tahtalarda 350 bin borsa mağdurunun bulunduğu haberi vardı. Bu şirketlerden bir kısmı (Apeks, İhlas Finans, İntermedya, Gümüşsüyü, Köytaş, Mudurnu, Sevgi Sağlık, Söksa) pazar riski içinde kalan şirketler ve bunların yatırımcıları için bir çözüm yok ve zaten olmamalı.

Buna karşılık düzenleme riski nedeniyle tahtaları kapanmış şirketler (Aktaş, Demirbank, İktisat Grubu, Sabah Grubu, Çağlar Grubu, Esbank, Yaşarbank, EGS Grubu, Çukurova, Kepez) için bir çözüm üretilebilir, üretilmelidir de. Ancak bu şirketlerin durumunun çözülebilmesi ve küçük yatırımcılarının haklarının verilme ya da giderimi konusunda bugünkü düzenlemeler çerçevesinde yapılabilecek şeyler ya çok sınırlı ya da yok. Bu nedenle bu konuda en doğru ve kestirme çözüm için hem geçmişte biriken sorunları çözecek hem de ileride benzeri durumlar ortaya çıktığında çözüm getirebilecek bir düzenlemeyi yasalaştırmak gerekiyor.

Ödeme için yasa şart
Birbirinden değişik kategorilerde olsalar da bu şirketleri "Haklarında İdari Tedbir Uygulanması Nedeniyle Borsa Kotundan Sürekli Olarak Çıkarılan Şirketler" gibi ortak başlık altında nitelemek kanımca doğru olacak. Çözüm bu şirketlerin Küçük Hissedarlarına Yatırımcıları Koruma Fonu'ndan ödeme yapılması için bir yasa çıkarılması ile çözülebilir. Kuşkusuz bu konuda başkaları başka çözümler önerebilir.

O zaman böyle bir çözümün ana hatları neler olabilir? Burada gerekli yasanın teknik detaylarını tartışmayacağım. Sadece genel ilkelerini sunacağım...

Hangi Şirketler? Hangi Ortaklara?

Birinci ana kategoride doğrudan idari işlem ile karşılaşan yada karşılaşma olasılığı olan şirketler ve küçük ortakları vardır. Bunları ise şu şekilde kategorize edebiliriz.

Birincisi bu şirketlerin Sermaye Piyasası Kanunu'na göre halka açık olan ve hisse senetleri Türkiye'de kurulu bir menkul kıymet borsasının pazarlarında işlem görmek üzere kote edilmiş olan şirketlerden olmaları gerekir.

Hakkında yasalara göre idari tedbir uygulanması olası halka açık şirketleri ise şu şekilde gruplayabiliriz;

a) TMSF'ye devredilmiş bankalar ile özel finans kurumları (katılım bankaları)

b) Elektrik üretim, dağıtım, iletim ve ticaret yapma görevleri veya işletme hakları iptal edilen veya kaldırılan şirketler,

c) Haklarında Sigorta mevzuatı uygulanarak yetkisi kaldırılan veya başka şirket ya da şirketlere devredilen sigorta ve reasürans şirketleri,

d) Telgraf ve Telefon Kanunu'nun uyarınca imtiyaz sözleşmesi, telekomünikasyon ruhsatı ya da genel izni iptal edilen şirketleri,

e) 4632 Sayılı Kanunun 14'üncü maddesi uygulanan Bireysel Emeklilik şirketleri,

f) Haklarında Sermaye Piyasası Kanunu'nun 46 ve izleyen maddeleri uygulanan aracı kurumlar,

Tedbir uygulananlar
Bu şirketler hakkında ilgili yasaların öngördüğü tedbirler uygulanması halinde (TMSF'ye devir, imtiyaz iptali, tedrici tasfiye gibi) ve ardından borsa kotundan sürekli çıkarılmaları durumunda bunların yönetim ve denetimini doğrudan ya da dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklar dışında kalan gerçek kişi ortaklara ait hisse senetleri için Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından bu ortaklara ödeme yapılmalıdır. İkinci ana kategori ise haklarında ilgili yasalar ve idari tedbirler uygulanan şirketler ve bunların hakim ortakları ile ilgi ve ilişkisi olan diğer şirketler grubudur. Bunların bir kısmında TMSF küçük hissedarların paylan dahil tüm hisselerin mülkiyetine el koymuş olup bu şirketlerde küçük pay sahipleri hisselerinin mülkiyetini yitirmişlerdir. Bazılarında ise şirketlerin hisselerine dokunulmamış, şirketlerin varlıklarına el konulmuştur; bu durumda varlıklarını yitiren şirketler borçları ile başbaşa kaldıkları gibi hisselerin pozitif bir ekonomik değeri de kalmamıştır.

Haklarında idari tedbir uygulanan şirketlerin halka açık olan ve hisse senetleri menkul kıymet borsası pazarlarında işlem görmek üzere kote edilmiş olan doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 50'den fazla hissedar oldukları iştirakleri ve doğrudan ya da dolaylı hissedarı olan şirketier, uygulanan tedbirlerin sonucu olarak borsa kotundan sürekli olarak çıkarılırlar ise bu şirketlerin yönetim ve denetimini doğrudan yada dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklar dışında kalan gerçek kişi ortaklara ait hisse senetleri için Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından bu gerçek ve tüzel kişi ortaklara ödeme yapılmalıdır.

Ortaklar belirlenmeli
Bu grup şirketlerde haklarında ilk idari işlem uygulanan ana şirketten farklı olarak ödemeye ilişkin sürenin başlamasında menkul kıymetler borsasının kotundan sürekli olarak çıkarılma tarihi esas alınmalıdır.

Haklarında belirtilen yasal tedbirler uygulanan şirketlerin ödeme yapılacak gerçek ve tüzel kişi ortaklarının kimler olduğu ve bunlara ait hisselerin miktarı ve hisselerin borsa değerleri ilgili idari kurumlardan alınacak bilgilerin yanı sıra ilgili şirketler, Takasbank, Merkezi Kayıt Kuruluşu ve menkul kıymetler borsası kayıtları esas alınarak ve gerekli incelemeler yapılarak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenmelidir.

Ancak SPK idari tedbirin uygulanmasına ilişkin idari kararın tarihinden önceki son 90 işgünü boyunca doğrudan veya dolaylı olarak yönetimde bulunan gerçek ve tüzel kişiler tarafından borsada satışı yapılan hisse senetlerini ödeme yapılacak hak sahibini belirlemede dikkate almayabilmelidir.

Haberin Devamı