Kanser hastasını neden gizli tanık yaptınız?
Ergenekon davasında ‘Poyraz’ kod adıyla gizli tanıklık yapan kanser hastası Hacı Tural öldü. Avukatların talebi üzerine kanser hastasının gizli tanık olmasıyla ilgili süreç soruşturma konusu oldu.
Ergenekon, Balyoz, Zirve Yayınevi, KCK, Erzincan ve Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürülmesi gibi kritik birçok önemli davada ifade veren gizli tanıklarla ilgili soruşturmada önemli bir gelişme yaşandı. Ergenekon davasında kendini Alaattin Çakıcı’nın adamı olarak tanıtıp Sedat Peker ile Veli Küçük’ün de aralarında olduğu bazı sanıklar aleyhine ifade veren ‘Poyraz’ kod adlı Hacı Tural bir süre önce akciğer kanserinden hayatını kaybetti. Bunun üzerine Ergenekon davası avukatları Poyraz’ın kanser olması sebebiyle bilinçli olarak gizli tanıklığa ikna edildiğini belirterek konunun araştırılmasını istedi.
Bilinçli olarak seçildi
Avukatlar şikayet dilekçesinde “Birkaç yıl ömrü kalmıştı. Çocuklarına ve ailesine bakılması şartıyla gizli tanık olmayı kabul etti. Çocuklarına iş bulundu, kendisine de yine asgari ücret düzeyinde bir maaş bağlandı. Tahliyesinden sonra o da güney illerinden birine yerleşti. 1,5 ay öncede kanserden hayatını kaybetti. Hacı Tural gizli tanıklık için bilinçli seçilmiştir. Hacı Tural’ın gizli tanık olmasında rol oynayan emniyet personeli ve buna göz yumanlar araştırılsın” dedi.
Neden onu seçtiniz?
Yetkililer de bu suç duyurusu kapsamında Hacı Tural’ı tanık ve koruma programına alan görevliler hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Tural’ı tanık koruma programına alan görevlilerin tamamının ifadesinin alınması beklenirken kendilerine, “Adli suçlu, kanser hastasını neden gizli tanık yaptınız?” diye sorulacak.
Mahkemede deşifre etti
Ergenekon duruşmaları sırasında sesi ve görüntüsü değiştirilerek salondaki ekrana yansıtılan gizli tanık Poyraz bir oturumda söz alarak “Karar verdim. Beni zaten tanıyorlar. Orijinal halimin ekrana yansıtılmasını istiyorum. Ben kimseden kaçmıyorum, korkmuyorum. Allah’ın verdiği canı sadece Allah alır. Öldürecekselerse de öldürsünler” demişti. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese’de talebi kabul etmişti. Sanığın gerçek ismini tutanaklara geçirmeyen Özese haberlerde gizli tanığın isminin geçirilmesini yasaklamıştı.
‘Bir çomak da ben sokayım’
Mahkeme Başkanı Özese’nin “Neden gizli tanık oldun?’ sorusuna Gizli Tanık Poyraz, şu yanıtı vermişti: “Buradan bakıyorum da Doğu Perinçek’i hiç sevmem. Yalçın Küçük de orada burada ’Selam Kürdistan’ diye bağırıyor. Veli amca demek bizi başka oynattı, elalemi başka. Hani milliyetçilik vardı. Vatan millet Sakarya’ydı. Madem bizi kandırdın, ’bir çomak da ben sokayım’ diyerek gizli tanık oldum.” Poyraz, Tansu Çiller’in eşi Özer Çiller ile Peker’in, Adil Serdar Saçan ile de Veli Küçük’ün bağlantılı olduğunu önü sürerek ülke içindeki faili meçhullerin bu örgütlenme tarafından yapıldığını savunmuştu.
