Gazete Vatan Logo

Kamp Armen'de yeni gelişme; yıkılmaktan kurtuluyor mu?

1987 yılında tapusuna el konulan ve satışlarla elden ele geçtikten sonra geçen hafta son sahibi tarafından yıkılmak istenen Tuzla'daki Ermeni yetimhanesi için 'çözüm umudu' doğdu. Konunun hükümetin gündemine geldiği belirtilirken, Ermeni toplumunun temsilcileri 'seçim vaadi değil gerçek çözüm istiyoruz' diyerek temkinli davranıyor.

Kamp Armen'de yeni gelişme; yıkılmaktan kurtuluyor mu?

Tuzla’daki eski Ermeni yetimhanesi Kamp Armen’in yıkımına karşı tepkiler ve ‘nöbet eylemi’ sürerken, çözüm için de girişimler başladı. Konu, hükümetin gündemine gelmiş durumda. Agos gazetesinden Uygar Gültekin’in haberine göre, çözüm konusunda ‘umutlu ama temkinli’ olan Ermeni toplumu ‘kamulaştırma’ değil ‘tapunun iadesini’ talep ediyor.

Yıkımın durdurulmasının ardından Düşünce Platformu’nun girişimiyle, 12 Mayıs Salı akşamı bir toplantı düzenlendi. Toplantıya, Nor Zartonk ve kampta nöbet tutanları temsilen Alexis Kalk, Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Ruhani Önderi Kirkor Ağbaloğlu ve kilise vakfının yöneticileri, Ermeni toplumu avukatları adına Sebu Aslangil, Düşünce Platformu’ndan Harut Özer, Vakıflar Genel Meclisi Azınlık Vakıfları Temsilcisi Toros Alcan, kampta yetişenler adına Garabet Orunöz, AK Parti İstanbul milletvekili adayı Markar Esayan katıldı. Toplantıya, ayrıca Ak Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci de telefonla katıldı. Toplantı, yaklaşık 4 saat sürdü.

Toplantıda öne çıkan görüş, kamulaştırma ve sonrasında vakfa tahsis edilmesi formülünden önce, hükümetin siyasi irade göstererek kampı iade etmesi yönünde. Kamp Armen, azınlık vakıflarının devlet tarafından el konulan mülklerinin iadesini öngören Vakıflar Kanunu’nun geçici 11. maddesi kapsamına girmiyor. Hükümet de bulunacak formülün bu yasayı delmesini ve emsal oluşturmasını istemiyor. Toplantıda, Ak Parti İl Başkanı Temurci, konuya formül bulunması için ortak toplantılar yapılacağını söyledi. Önümüzdeki günlerde Ak Parti İl Başkanı Temurci, İBB yetkilileri ve Ak Parti milletvekili adayı Markar Esayan’ın da katılacağı bir toplantı daha yapılacak. Ayrıca, Tuzla Belediyesi’nin önümüzdeki günlerde, mülk sahiplerinin almış olduğu yıkım ruhsatını iptal etmesi bekleniyor.

Haberin Devamı

Formül aranıyor

Agos’a konuşan Markar Esayan, hükümet cephesindeki gelişmeleri şu sözlerle anlattı: “Vakıflar Genel Müdürlüğü, konuyla ilgili çözüm formülleri üzerinde çalışıyor. Geçtiğimiz akşam AK Parti’nin düzenlediği yemekte, konuyu Başbakan Davutoğlu’yla görüştüm. Şahsi olarak devreye gireceğini söyledi. Görüşmenin yapıldığı masada, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci de vardı. Konu topluca görüşüldü. Başbakan Davutoğlu talimat verdi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da talimatı üzerine aldı. Sahipleriyle temasa geçilecek, bir formül bulunacak. Gerekirse bedeli ödenerek, gerekirse de kamulaştırma yoluyla bir formül bulunmaya çalışılıyor.”

Haberin Devamı

Esayan: "Artık yıkılamaz"

Esayan, artık kampın yıkımının mümkün olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Buranın artık yıkılması mümkün değil. Mülk sahibi, metruk ve tehlikeye açık bir bina olduğunu söyleyerek yıkım ruhsatı almış. Belediyeyi de aslında yanıltmış. En üst kademeden yıkımın durdurulması konusunda Tuzla Belediyesi’ne talimat verilmiş durumda. Ama vakfın bir ricası olarak, yıkım ruhsatını iptal ettirmeye çalışıyoruz. Ak Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci’den de rica ettim. Tuzla Belediyesi’nden resmî bir yazı almaya çalışıyoruz. Bunlar bürokratik ayrıntılar, artık yıkılması konusunda bir risk yok. Biz sorunu kökten çözmeye çalışıyoruz. Yakın zamanda, AK Parti İstanbul Başkanı Temurci’nin de katılacağı bir toplantı yapılacak ve bir yol haritası çizilecek.” Sorunun çözümü konusunda siyasi bir irade gerektiğini ve Başbakan’ın verdiği talimatın bu açıdan önemli olduğunun altını çizen Esayan, “Vakfın da ihmalleri söz konusu. Bazı davalar zamanında açılmamış. Burada yargının üstünde bir siyasi irade gerekli. Bunu da hükümet çözecek. Başbakan’ın talimatı var. Toplantılar yapılacak, yol haritası çıkartılacak. Biraz zaman alabilir, ama Büyükşehir Belediyesi bu sorunu çözecek. Mülk sahipleriyle de görüşülecek” dedi.

Aslangil: "Tapu iade edilmeli"

Haberin Devamı

Görüşme sürecine Ermeni toplumunun hukukçuları adına katılan avukat Sebu Aslangil, kısa vadede bir hukuki çözümün mümkün olmadığını söyledi. Aslangil, kamulaştırma sonrasında kampın vakfa tahsis edilmesine karşı.

Aslangil, “Siyaseten bir çözüm gerekli. Şu anda, siyasi çözüme odaklı görüşmeler yapılıyor. Hukuki çözümler kısa vadede mümkün değil. Öncelikle yapılması gereken, siyasi bir irade gösterilerek yıkım ruhsatının geri alınması. Kampın kamulaştırılarak vakfa tahsis edilmesi ise güvenceli bir yol değil; her an vazgeçilebilir bir şey. Bu nedenle tapunun iadesi gerekiyor” dedi.

Özer: "Lütuf gören bir çözümü kabul etmeyiz"

Haberin Devamı

Yıkım sürecinin başından bu yana, çözüm için temaslarda bulunan Düşünce Platformu’ndan Harut Özer, kamp sorunun çözümüne dair umutlu ama temkinli. Bulunacak çözümün kampta yetişmiş çocukları mutlu etmesi gerektiğine dikkat çeken Özer, şunları dile getirdi: “Hukuken neler yapılabilir, önce ona odaklanmıştık. Hukuken yapılacak şeyler uzun vadeli. Biz taraflarla temas kurmak istedik. Çözüm arayışındayız. Şu anda kampta yetişip de dünyanın çeşitli yerlerinde dağılmış olanlar var. Aileleriyle beraber sayıları 10 bini buluyor. Bulunacak çözüm, onları memnun etmeli. Biz artık bu kampın geleceğini konuşmak istiyoruz.” Ortaya çıkan çözümün bir milat olacağını vurgulayan Özer, “İlk kez, hep beraber kazanmış olacağız” dedi.

Kampın iadesinin, Ermeni toplumunun aidiyet duygusunu yeniden güçlendireceğini de belirten Özer, çözüm konusundaki endişesini şöyle dile getirdi: “Adil olması hâlinde çözümü kabul ederiz. Lütuf gibi görülen bir çözümü, kabul etmeyeceğiz.”

Paylan: "Vaat yeterli değil"

Kampın yıkımına karşı temaslar sürdüren HDP İstanbul milletvekili adayı Garo Paylan, hükümetle yapılan görüşmelere temkinli yaklaşanlardan. Paylan, hükümetin başta vakıf seçimleri olmak üzere pek çok konuda oyalama taktiği içinde olduğuna dikkat çekerek “Seçim öncesi vaatte bulunmakla olmaz. Vakıf seçimleri konusunda da aynı şeyi söylediler. Adım adım yürüyecek bir süreç bu. En temel talebimiz, gasp edilen mülkün vakfa tamamen iadesidir. Burada en acil yapılması gereken şey, kampın kamulaştırılarak özel mülkiyetin elinden alınması. Seçim öncesi mavi boncuk dağıtmakla olmaz, adım atmalılar” dedi.