Siyasi partilerin YÖK'e yaklaşımı

Demokratik ülkelerde siyasi partiler, demokratik siyasi hayatin vazgeçilemez unsurlarıdır

Haberin Devamı


Politikacılar gelecek seçimi, devlet adamlan gelecek kuşağı beklerler.

Benjamin Franklin

Demokratik ülkelerde siyasi partiler, demokratik siyasi hayatin vazgeçilemez unsurlarıdır; hem seçimler sırasında hem de seçim sonrasında çok büyük görev ve sorumlulukları vardır.

Seçim sonrası iktidara gelen partiler, vatandaşlarını refaha kavuşturmakla görevlidir. Refahın elde edilebilmesi için de iktidardaki partilere destek olma ve onlara yol gösterme ise, başta diğer partiler olmak üzere ülkedeki herkesin görevidir. Muhalefetteki partilerin iktidardaki partilere yol göstermesi, ilk bakışta eşyanın doğasına aykırı gibi görünebilir.

Muhalefettekiler, iktidarla doğal olarak kıyasıya mücadele edecek ve partilerini iktidara taşımak için çalışacaklardır. Bu mücadelenin başarısı, sadece muhalefet yapmak için muhalefet yapmak değil, muhalefet yaparken aynı zamanda da bilimsel çalışmalara dayanılarak hazırlanmış alternatif proje ve taslakları ortaya koymak suretiyle yol göstermelerine bağlıdır. Çünkü partilerden seçmenler artık bunu beklemektedirler.

Böyle bilimsel çalışmalar yapılması, partilerin, döküman, araştırma ve projelere dayalı olarak taslaklar üretebilecek profesyonel kadrolardan oluşan geniş kapsamlı ve yüksek düzeyli birimlere sahip olmasıyla gerçekleşir.

Siyasi partilerin devlet yardımı almalarının bir nedenin de bu olması gerekir. Bu yapıya sahip olanların başarısı, olmayanlara oranla çok daha yüksek olacaktır.

Bugünlerde, Milli Eğitim Bakanlığı ile üniversiteler arasında bir gerginlik ortamı yaşanmaktadır. Bakanlık, yeni bir Yükseköğretim Kanunu Tasarısı hazırlamış ve Üniversitelerarası Kurul da bu tasarıyı çağdaş üniversite standartları, ulusal yükseköğretim politikaları, Cumhuriyetin temel ilkeleri, Türk sanayisi, iş gücü ve öğrenciler açısından ülkenin gelişimini sağlayacak yenilikleri getirecek yapıdan uzak ve üniversiteyi siyasi mücadelelere açık hale getiren nitelikte görerek, kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.

Bu sorunun çözümünde, parlamentoda bulunan ve bulunmayan tüm muhalefet partilerine çok büyük görevler düşmektedir. Böyle bir zamanda muhalefet partileri, çağdaş üniversite kavramından ne anlaşılması gerektiğini, bu anlayış içinde geniş kapsamlı bir değişikliğe girmenin gerekip gerekmediğini ve dünyadaki üniversite modelleri de dikkate alınarak bilimsel bir çerçevede neler yapılmasının doğru olacağını, varsa ellerindeki dokümanlara dayanarak, yoksa bunları hazırlayarak veya hazırlattırarak ortaya koymaları gerekir. Doğal olarak, bilimsel alt yapısı olanların ülkeye destekleri daha fazla olacaktır.

Gelecek kuşaklara sağlam bir üniversite yapısı bırakılmak isteniyor ve ileride yükseköğretimde çok büyük çalkantıların doğması arzulanmıyor ise, bunun gerçekleştirilmesi kaçınılmazdır.

DİĞER YENİ YAZILAR