Gazete Vatan Logo

Kadınların erkeklerle imtihanı iş yaşamında da bitmiyor

Kadınlar iş hayatında başarılarını kabul ettirmek için ayrıca efor sarf etmek zorunda. Özellikle erkeklerle ortak projeler yakın ve aynı konumda olan kadınların üstleri tarafından kabul görmesi için ekstra uğraşması gerekiyor

Kadınların erkeklerle imtihanı iş yaşamında da bitmiyor

Harvard'da akademisyen kadınlar üzerinde yapılan bir araştırma aslında toplumun pek çok kesiminde çalışan kadının durumunu ortaya koydu. Akademik kariyeri olan kadınları hedef alan araştırmada; bir makale veya araştırma hazırlarken çok daha fazla çalışan taraf olduğu halde, kendi gayretini ve makaleyi birlikte hazırladığı erkek akademisyenden daha çok çalıştığını üst makamlara anlatmaz ve pasif durursa üst makamlar erkek akademisyeni ödüllendiriyor ve fazla araştırma yapmadan erkek lehine ön yargılı davranıyor. Bu durum calışma dünyasında üst düzey kadın yönetici azlığının da açıklaması olabilir. Nitekim rakamlar da bunu doğruluyor. İş hayatındaki kadınların başlarının üstünde cam tavan duruyor. Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre; Türkiye’de yönetici kadrolarda çalışan kadınların oranı sadece yüzde 12 ve 142 ülke arasında 111’inci sıradayız.

Başardıklarımı herkese anlattım

Nurdan Tümbek Tekeoğlu Yönetici-Yapımcı

Aslında günümüzde her çalışan kadın; ister akademik, ister iş dünyasından olsun, eğer kendi algı yönetimini başarılı yapmaz ve kendini, yaptığı çalışmaları ve başarılarını hem kurum içinde hem de kurum dışında iyi anlatmaz ise yerinde kalmaya mahkum.

Haberin Devamı

Kendimden bir örnek vermek isterim. İki Limon Satsam Daha İyi isimli kitabım çıktıktan sonra bana iş hayatından birçok proje danışmanlığı teklifi geldi. Başarılarımı, hayat öykümü paylaşmasaydım kimse bilmeyecekti. Hatta kitabı daha önce çıkarmadığıma pişman oldum.

Hayatım boyunca içinde bulunduğum kurumun kurumsal imajı ve marka bilinirliğini artırmaya yönelik çalıştım, kendi ismimi ve yaptıklarımı anlatmak ihtiyacında olmadım. Ne zaman ki akademisyen ve film yapımcısı oldum ondan sonra daha özgür çalışmaya, kendimi ifade etmeye ve tanıtmaya başladım. İnternet çağında yaşıyoruz. Kendinizi ve başardıklarınızı anlatacak ve paylaşacaksınız. Facebook, twitter, linkedin, instagram’ı reddetmekle hiçbir yere varamazsınız. Ben makale çıkardığım ya da bir film yaptığım veya bir kitap çıkardığım zaman muhakkak facebook,twitter ve benzeri sosyal medya araçlarından duyurumunu yapıyor ve kendimi ifade etmeye çalışıyorum. Dergilerde, portallarda ve gazetelerde yazılar yazıyorum. Televizyona çıkıyorum, kendimi anlatıyorum. Biliyorsunuz 25 sene özel sektörde çalıştım ve erkeklerin çalışan kadına karşı ön yargılı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kadın yöneticiyi sevmiyorlar, hele kendilerinden sonra yerlerine gelebilecek bir üst düzey kadın yönetici adayı varsa yıpratmak için var güçleriyle çalışıyorlar. Ben bunu çalıştığım şirketlerde yaşadım. “

Haberin Devamı

Kadınlar bence yaptıkları işi çok iyi sahipleniyor

Nur Ger SUTEKS Yönetim Kurulu Başkanı

TÜSİAD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Başkanı ve SUTEKS Yönetim Kurulu Başkanı Nur Ger, "Kadınların tek başına yönetici olmaları halinde gösterdikleri başarıyı yönetimi paylaşırken gösteremiyor olmalarının arkasındaki sebepleri iyi incelemek gerekir. Ben, eş yönetim durumunda kadınların yaptıkları işi yeterince sahiplenmiyor olmalarını kabul etmiyorum. Ancak fazlasıyla sahiplenmelerine rağmen yeterince kendilerini duyuramıyor olmalarının doğru olduğunu düşünüyorum. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi ne kadar ileride olursa kadın erkek eşitliği de o alanda gerçek olur. Ancak hala gelişmiş ülkelerde dahi tam eşitlik olduğunu söyleyemeyiz. Kadın, erkek meslektaşıyla eşit konumda, eşit ücrette çalıştığı, eşit fırsatlara sahip olduğu sürece benzer araştırmaların sonuçları da eşitlik lehine çıkacaktır."

Haberin Devamı

İkinci planda kalmamalı

Damla Altay / Rudolf Nureyev “Island of his Dreams” de Prodüksiyon Asistanı

Annesi de bir yönetici, Nurdan Tümbek olan Altay, “Her ne kadar kadın ve erkeğin eşit olması gerektiği görüşünde olunsa da, günümüzde maalesef kadın ve erkek eşit değildir. Çalışmada katkılarını üstlerine belli edemeyen kadınların böyle yapmasının, zaten kendilerine ve erkeklere eşit davranılmadığını bildikleri için, katkılarını belirtseler bile işverenlerinden kredi alamayacakları görüşünde olmalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Tek çözüm, kadınların ortak çalışmadaki katkılarını çekinmeden ortaya koymaları. Aydın bir ortamda olması gereken akademik kurumlarda bu ayrımın ortadan kaldırılmasının tek yolu, kadınların ikinci planda durmaktan vazgeçip, çalışmalarının karşılığını talep etmeleri olacaktır. Zira aktif bir tutum sergilenmeden, kadın-erkek eşitsizliğini ortadan kaldırmak mümkün değil.”

Haberin Devamı

Dezavantajlı bir konumdayız

Yrd. Doç. Dr. Çiğdem Asarkaya İstanbul Ticaret Üniversitesi- İngilizce İşletme Bölümü

“Toplumumuz genelinde kadınlar için uygun olduğu düşünülen yönetici asistanlığı, bakıcılık vb. bazı meslekler dışındaki her sektörde, kadınların erkeklere kıyasla daha dezavantajlı durumda olduğu bilinir. Almanya gibi gelişmiş ülkelerde de kadınların bu dezavantajlı pozisyonu geçerli. Diğer taraftan, kadınlar için önerilen bir meslek olan akademisyenlikte, kadınların karşılaştığı ayrımcı davranışları duyan daha az. Harvard Üniversitesi’nde doktora adayı olan Heather Sarsons’un, Amerika’daki en iyi üniversitelerdeki akademik çalışmalar yapan kadın ve erkekler üzerinde gerçekleştirmiş olduğu bir araştırmanın sonuçları, bu gerçeğin bir boyutunu ortaya koymuştur. Sonuçlar, aynı özelliklere sahip kadınların, bilimsel makale çalışmalarında ortak yazar olmaları durumunda, kadro alma konusunda erkeklerden daha dezavantajlı olduğunu göstermiştir. Temennimiz, ülkemizdeki kadın akademisyenlerin durumunu da açıklığa kavuşturacak benzer çalışmaların yapılmasıdır. “

Kadın akademisyen sayısı çok ama kadın yönetici az

Sevgi Uçan Çubukçu İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Sevgi Uçan Çubukçu: Akademide kadın olmanın sorunlarından bahsederken, “Üniversitede bir kadın yöneticiyim ama üniversitelerde kadınlarla ilgili çalışmaların yapıldığı alanlarda yönetici olabiliyoruz. Erkek akademisyenler daha rahat ilerlerken biz kadın akademisyenler görünmez cam tavanlara çarpıp geri döneriz. “

Analitik & yaratıcı zeka uyumu önemli

Yelda Cumalıoğlu Destek Medya CEO'su

"Dünya genelinde iş hayatını dışarıdan gözlemlediğimizde yönetim birimlerinde erkeklerin daha yoğun olduğu görülüyor. Türkiye'de de durum bu. Ayrımcı ve cinsiyetçi biri olmadığım için konuyu erkekler ve kadınlar diye anlatmak yerine analitik zeka ve yaratıcı/kreatif zeka arasındaki uyumdan bahsetmeyi tercih ederim. Tam ve gerçek bir başarı hedefleniyorsa analitik zekayla, yaratıcı zekanın uyum içinde ve dengede olmaları, aynı anda potansiyellerini ortaya koyabilmeleri gerekir. Destek Yayınları üretime ve fayda sağlamaya odaklı bir kurum olduğundan burada kreatif zekanın değeri çok daha önemlidir. Çünkü kreatif zekayla sanat, estetik ve fayda üretebilirsiniz. Buna rağmen analitik zekayı reddedebilir miyim? Asla... Çünkü fayda ve estetik üreten bir kurum olarak bizim de ekonomik varlığımızı analitik zekayla ayakta tutmaya ve geliştirmeye ihtiyacımız var. Dikkat ederseniz çok iyi işler yaptığı halde çöken bir dolu firma var ya da tam tersi faydalı ve estetik üretimler yapamadığı halde ekonomik olarak iyi ya da kötü var olmayı sürdürenler de var. Bana göre ikisi de başarısızlıkla sonuçlanmış girişimlerdir. Bu yüzden erkeksi sayılan analitik zekaya da, kadınsı sayılan yaratıcı/kreatif zekaya da dengeli oranda ihtiyacımız var. Emek sahibine aittir. Emeğinizin birilerine aitmiş gibi göründüğü fikrine katılmıyorum."