Kadınlara ücretsiz boks dersi

Şiddet ama özellikle kadına uygulanan şiddet konusunda ulaştığımız toplumsal “mertebe” uygar dünyaya rezil olacak seviyeye artık. Başka bir deyişle yıllardır gazetelerin üçüncü sayfasında yer bulabilen morarmış kadın yüzleri artık birinci sayfalara manşetten girmeyi başarmış durumda. Doğal olarak haberleri destekleyen fotograflar da “çeşitlenmiş, zenginleşmiş”, deyim yerindeyse sayfa editörlerini “ne koyacağız” derdinden tamamen kurtarmış durumda. Ülkenin her bölgesinden kurşunlanmış, bıçaklanmış, tecavüz edilmiş, çocuk yaşta evlendirilmiş, şiddetten kaçtı diye, ya da herhangi başka bir sebeple diri diri gömülmüş, parça parça edilerek bavullara yerleştirilmiş kadın bedenleri hemen hergün sayfalarda yer bulabiliyor artık.

Failler açısından ise durum, iç karartıcı, umut kırıcı görüntüsünü koruyor. Önceleri de dövüyorlardı, mahkeme serbest bırakıyordu. Şimdi de farklı değil. Üstelik artık çok değişik yöntemlerle katlediyorlar, fakat, yine serbest bırakılıyorlar. Ne ağır ceza ne müebbet. Tak kravatı, işlem tamam; serbestsin. “İyi niyetle kesmiş canım!”, “Tecavüz etmiş ama boşalamadığı için sayılmaz.” “Temiz yüzlü, ben bir daha ateş edeceğini sanmıyorum. Hem töre var” bu kara tablonun gazete sayfalarına, televizyon ekranlarında karşımıza çıkan sıradan yansımaları!

Program sadece savunma anlamı taşımıyor, özgüveni de artırıyor

Bu yazıyı kaleme aldıran konunun unsurlarına, kahramanlarına ulaşamadık belki hala ama durumun hergün artan bir ivmeyle, daha korkutucu, ürkütücü, can sıkıcı hale hızla yükseldiğine tanıklık etmekten de utanır olduk! Aile içi, dışı, çalışan, çalışmayan, her türlü baskı ve ayrımcılıkla donanmış bu travmaya şüphesiz, karşı çıkan, düzeltmeye çalışan kesimler de var. Bilimle el ele destek bulmaya çabalayan bu çalışmalarla kendi ölçeğinde, “ne yapabiliriz” sorusunun peşinde koşmayı dert edinenler de yok değil.

Örnek sayarsanız, Boks Federasyonu Başkanı Eyüp Gözgeç bunların içinde en radikallerinden birine önayak oldu. Geçtiğimiz günlerde kutlanan Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir proje geliştiren Başkan Gözgeç, başta Yönetim Kurulu olmak üzere çevresindekilerden de destek alınca projesini hayat geçirmek için kolları sıvadı: “Sıra Sana Gelmeden Savunmayı Öğren” sloganıyla bütün kadınlara Türkiye’de Federasyon’a bağlı bütün salonlarında ücretsiz boks dersi verme kampanyası başlattı.

Milli boksörlerden kadınlara öneriler

Avrupa ve Dünya Şampiyonu olmuş iki eski kadın boksör Şemsi Yaralı ve Derya Aktop Federasyon Başkanı Eyüp Gözgeç’e eşlik ederken, hemcinslerine boks teknikleri konusunda önerilerde bulundular:

1.Kadınların yumruklarını kullanmalarını kimse beklemez. Beklenmedik hareketler şaşkınlıkla duraklamaya, eylemini sorgulamaya neden olur,

2.Vücudun hassas belli başlı bölgeleri vardır bunlar çene, kulak, ense, karaciğer, diyaframdır. Bu gibi yerlere vuruşlar caydırıcı olur,

3. Çeneye vuruş yapıldığında sağdan yapılan vuruş, soldan yapılan vuruş fark etmez geçici şuur kaybına görüşte bulanıklığa neden olur denge kaybı yaşanır,

4. Kulağa yapılan vuruşlarda çınlama denge kaybı basınçtan dolayı kulak zarı yırtılması ve sancı oluşur,

5. Ense insan vücudunun en önemli yerlerindendir. Vücudun hassas bölgesi olarak etkili ve doğru bir vuruşta çıplak el ve ya herhangi bir cisimle bayılama kaçınılmaz sondur şiddetin dozuna göre bu kalıcı sakatlıklara dahi neden olabilir,

6. Karaciğer ve diyafram biraz daha profesyonel vuruşlar ister. Yerine net tek vuruşlarda nefesin kesilmesi kasılma hareket kısılmasına neden olur,

Bu tür bölgelere vuruşların yapılması herhangi bir tehlike anında zaman kazandıracaktır. En iyi ihtimal o ortamdan uzaklaşmamıza, yardım çağırmamıza, fikrini değiştirip saldırganın uzaklaşmasına neden olacaktır.

Kadınlarımıza, kendilerini savunmaları sağlıklı güvenli ve kendilerinden emin bir şekilde hareket etmeleri için boks sporunu öneriyoruz.

Amacımız kadınlara kendilerini savunmasını öğretmek

Eyüp Gözgeç, başlattığı kampanyayı şu sözlerle anlatıyor, “ Bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında başlattığımız programın temel amacı kadınlarımızın öğrendikleri savunma tekniklerini caydırıcı unsur olarak kullanabilmeleri. Kadınlarımız eğer kendilerine yönelik şiddet eylemlerinde ilk şoku atlatıp doğru adımları atabilirse kendilerine zarar vermek isteyenleri kolaylıkla bertaraf edebilirler” diyor. Bu programın sadece savunma öğretmediğini ve kadınlara başka katkıları olduğunu da anlatan Gözgenç, “Bu program sadece spor ve savunma anlamı taşımıyor, kadınların öz güvenlerinin artması bakımından da büyük önem taşıyor. Programa katılmak isteyen kadınlar, ülkemizin dört bir yanında faaliyet gösteren boks salonlarına başvurabilirler. Federasyon olarak onlara her türlü desteği vereceğiz. Antrenörlerimiz de bu görev için hazır. Projenin kadına şiddetin son verilmesine vesile olmasını diliyorum. Ve özellikle söylüyorum Türkiye genelinde bize bağlı bütün salonlarda dersler ücretsiz” diyor. Şu ana kadar değişik bölgelerden çok sayıda kadının başvuruda bulunduğuna dikkat çeken Gözgeç , “Sorununun insani, sosyal boyutu var. Şiddeti hangi insanlıkla açıklayacağız. Kadına bu kadar değer veren bir dinin mensupları şiddeti bu kadar kolay ve yoğun nasıl yaşatabilir, bunu da anlamakta güçlük çekiyorum” diyor.