Kadınlar katılsın ekonomi daralmasın

Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Başkanı Nilüfer Bulut, yeni kurulan hükümetle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Nilüfer Bulut, yaptığı yazılı açıklamada, “1 Kasım Pazar günü gerçekleştirilen 2015 Genel Seçimleri’nin geniş bir katılımla ve huzur içinde gerçekleşmesinin ardından, Türkiye’yi yeni dönemde yönetecek kabine belirlenmiştir. Türkiye’nin hızla ekonomik ve siyasi konulara odaklanması ve istikrarı sağlamaya dönük çalışmalara yönelmesi gereken bir süreçte yeni hükümetin böyle kısa süre içinde kurularak, kamuoyuyla paylaşılmış olmasını sorumluluk örneği olarak görüyor, teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Yeni hükümet üyelerinin tamamının Türkiye’yi daha ileriye taşıyacak vizyon ve ülkemizin ağır problemlerini göğüsleyebilecek liyakata sahip isimler arasından seçilmiş olmasının umut ve memnuniyet verici olduğunu kaydeden Bulut, şöyle devam etti:

Azimle çalışacaklar

“Ekonomik istikrarımızın sürdürülebilir temeller üzerinde ilerlemesi ve sosyal barışın tesisi için tüm kabine üyelerimizin büyük bir azimle çalışacaklarına inancımız tamdır. Türkiye gerek sosyo-kültürel ve gerekse jeopolitik konumu nedeniyle, uluslararası zeminlerde kuşkusuz, her zaman hassas dengeler üzerinde yürümek zorunda olmuştur. Ancak sahip olduğumuz devlet geleneği ve milli birlik duygusu ülkemizin dünyada güçlü ve saygın ülkeler arasında yer almasını sağlamıştır. Nitekim, Ortadoğu coğrafyası bugün belki de tarihinin en zorlu sürecinden geçiyor, dış politikamızın yeni koşullar doğrultusunda ilerleyeceği yol mutlaka Türkiye’nin çıkarına olacaktır. Bunu mümkün kılmanın yolu da elbette güçlü bir hükümetin kurulmasından geçiyordu; Türkiye bunu başarmıştır.”

Çözüm getirilmeli

“Gelişmekte olan, büyüme ivmesinde bir ekonominin üzerindeki yük de çok fazladır. Ancak, kadınların dahil edilmediği ekonomilerin daralma yaşadıkları da bir vakadır” diyen Bulut, şöyle devam etti:

“Dolayısıyla, yeni hükümetimizden kadınların ekonomiye katılım koşullarına öncelik vermesini ve genç girişimcilerin ülkemiz için önemli bir potansiyel oluşturduğuna dikkat çekmesini bekliyoruz. İki kadın bakanımızı da her bakımdan desteklediğimizi burada özellikle ifade etmek isteriz. Kadınların kabinede yarı yarıya temsil edildiği dönemlerin çok uzaklarda olmamasını ümit ediyoruz. Kadına şiddetin ülkemizde ulaştığı vahim noktanın altını çizmek istiyoruz. Bu mesele sadece kadınlara ait bir sorun olarak görülemez, toplumu hızla çürüten ve insan haklarının en ağır şekilde ihlali anlamına gelen kadına yönelik şiddetin önlenmesi için acil ve kalıcı çözümlerin ciddiyetle ele alınmasına ihtiyaç vardır.”