İzmir Limanı özelleştirilemedi
Çelebi Holding, İzmir Limanı'nı almaktan vazgeçti. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), ihalede ikinci en yüksek teklifi veren Çelebi Holding'e limanı teklif etmişti. Çelebi, tekliften 90 gün sonra limanı almayacağını açıkladı.
Çelebi Holding'in ÖİB'den aldığı ikinci uzatma süresi, 23 Nisan 2010'da doldu. Bu tarih resmi tatil olduğu için limanı almayacağını bugün (26 Nisan) ÖİB'ye bildirdi. Çelebi'den yapılan açıklamada, 2007 yılında ihalesi yapılan İzmir Limanı'nıyla ilgili sürecin 2010 yılında netleşmeye başladığı hatırlatıldı. Limanla ilgili mahkeme sürecinin uzun sürdüğüne dikkat çekilen açıklamada, "Yönetim kurulumuz, geçen yıl itibariyle tüm dünyada etkisini gösteren küresel ekonomik kriz sonrasında İzmir Limanı'nın işletme hakkını almanın 'rantabl' olmayacağına karar verdi." denildi.
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ise limanın üç yıllık özelleştirme ihalesinin bu şekilde sonuçlanmış olmasından büyük üzüntü duyduklarını belirtti. Yapımı 60 yıldır tam olarak bitmeyen, 20 yıldır taraması ve gerekli yatırımlar yapılmayan liman için üç yıl daha kaybedildiğini ifade eden Demirtaş, "İzmir'in en büyük ve Türkiye'nin en önemli limanlarından birisi olmasına karşılık bitmeyen bir kadersizliği var. Özelleştirme de bunun son halkası oldu. 'Keşke yargı süreci bu kadar uzamasaydı, keşke önce Global Holding–Hutchison–EİB konsorsiyumu, ardından Çelebi Holding ek süre almadan karar verseydi.' diyebiliriz ama artık arkamıza değil, önümüze bakmalıyız. Şimdi yeni bir süreç başlıyor ve, 'Ne olacak limanın bu hali?' diye herkes düşünüyor. Bize göre yol haritası belli. Nihai hedef özelleştirme olmak üzere otonom bir yönetimle hizmetler iyileştirmeli. Limanın ürettiği kârı, artık TCDD almamalı. Bu kârla iyileştirme ve ekipman yatırımı yapılmalı. Bu konuda en yetkili ve bilgili kişi de Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım'dır." açıklamasında bulurdu.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da limanın daha verimli çalışabilmesi için mutlaka yatırım gerektiğini vurguladı. Yorgancılar, "Bu yatırımın iki boyutu var. Birincisi liman içindeki vinç ve gemilerin yanaşma sahalarının genişletilmesi. Diğeri de körfezde gerekli dip taramalarının yapılıp derinlik arttırılarak büyük tonajlı gemilerin girmesinin sağlanması. Artık kruvaziyer gemilerinin İzmir'e geliş sayıları da artmaya başladı. Dolayısıyla yolcu gemileri için ayrı bir yer ve yanaşma peronları yapılması gerekiyor. Türkiye'nin ikinci büyük konteyner ihracat üssü olan İzmir Limanı, bugün maalesef iyi işletilemediğinden ve yatırım yapılamadığından dolayı üçüncülüğe geriledi. Bu yatırımlar yapılmazsa 13. duruma kadar gidebilir." dedi.
SÜREÇ NASIL İŞLEDİ?
ÖİB, İzmir Limanı'nı 2004 yılında TCDD'nin diğer limanlarıyla birlikte özelleştirme programına aldı. İhale süreci, dört defa ertelemeden sonra 3 Mayıs 2007 tarihinde nihai pazarlık görüşmeleriyle tamamlandı. 1 milyar 275 milyon dolarlık en yüksek teklifle Global-Hutchison-LİMAŞ Ortak Girişim Grubu, limanı 49 yıllığına işletme hakkını kazandı.
İzmir Limanı'nın özelleştirilmesine ilişkin olarak 3 Temmuz 2007 tarih ve 2007/47 sayılı ÖYK kararı çıktı. İmtiyaz sözleşmesi paraflanarak Danıştay'a gönderildi. Açılan dava sebebiyle kararı görüşen Danıştay, ihale tarihinden 29 ay sonra olumlu karar verdi. ÖİB, Global-Hutchison-LİMAŞ Ortak Girişim Grubu'nu sözleşme imzalamaya çağırdı ancak ekonomik kriz sebebiyle gerekli finansmanı bulmakta zorlanan konsorsiyum, kredi için ÖİB'den iki defa 45'er günlük süre uzatımı istedi. 90 gün sonra finansman sıkıntısını aşamayan konsorsiyumun yeni süre talebine karşılık ÖİB teminat isteyince Global-Hutchison-LİMAŞ Ortak Girişim Grubu, İzmir Limanı'nın işletme hakkını almaktan vazgeçti. Bunun üzerine ihale şartnamesi gereği ikinci yüksek teklifi veren Çelebi Grubu'na teklif götürüldü. Çelebi Grubu'nun da kararı için süre dün tamamlandı. Grup, limanı işletme hakkını almaktan vazgeçti. Böylece ihale başarısızlıkla sonuçlanmış oldu. İzmir Limanı, TCDD yönetiminde faaliyetlerine devam edecek.
