Gazete Vatan Logo
Magazin İz bırakmak istedik ve başardık

İz bırakmak istedik ve başardık

Zorlu PSM’nin Salı konserleri kapsamında 19 Ocak günü Pinhani, sahnede olacak. Kediköy adını verdikleri yeni albümleri raflarda yerini alırken grup, sanatçı dostları ile bir bakıma yeni şarkılarını da kutlayacak. Pinhani ile Kadıköy’deki stüdyolarında buluştuk ve müziklerini konuştuk...

İz bırakmak istedik ve başardık

Salı günü Zorlu PSM sahnesinde olacaksınız. Bu tarz konserler için özel bir ön hazırlığınız var mıdır?

Sinan Kaynakçı: Sahnede beş misafir sanatçı ağırlayacağımız için ön provalarımız çok oldu. Jehan Barbur, Melis Danişmend, Feridun Düzağaç, Kolektif İstanbul ve Ayşegül Kolivar konuk olacak. Hem bizim hem de onların parçalarını çalacağız. Arkadaşlarımız bizi kırmadılar. Bu kadar misafirli bir konser ilk kez yapacağız.

Sahnenin nasıl bir tatmin gücü var?

Hami Ünlü: Sahnede şarkıları yeni bir hale getiriyoruz. O yüzden her zaman heyecan verici. Canlı çalmayı seven bir ekip olduğumuz için hiçbir zaman sahneyi monoton bir yer haline getirmiyoruz.

Sinan: Sahnede rahat olmaya çalışıyoruz. Sahne üzerinde eğlenen ekipler, bu işte başarılı olabiliyor. Bu müzik yapmaktan zevk almak anlamına geliyor. Bazen konser verdiğimiz yerde sorunlar olursa keyfimiz kaçabiliyor. Müziğimiz son derece akustik. Bu müziği en iyi şekilde sunabilmek için sessiz bir ortama ihtiyaç var. O da salon konserlerinde oluyor. Eğer salon konseri vermiyorsak, kendi müziğimizin biraz dışına çıkıyoruz. Bağıran çağıran seyirciyle karşı karşıya gelmemek için, biz onlardan daha çok ses çıkarıyoruz ve konu kapanıyor. Salon konserlerinde sanki albüm kaydediyoruz da birileri bizi izliyormuş gibi oluyor. Barlarda ise gümbür gümbür çalmanız gerekiyor. Zorlu’da yeni albümümüzün ilk konserini vereceğiz.

Haberin Devamı

Şarkılarını paylaşmayı seven müzisyenleriz

Müziğiniz bir janranın içine de sokulmuyor…

Sinan: Sahnede saksafon, gitar ve tulum çalıyorum. Benim o sırada çaldığım enstrümana göre de müziğimiz şekil değiştirebiliyor. O an canımız ne türde çalmak isterse, dümeni oraya kırıyoruz.

Günün sonunda siz evde ne dinliyorsunuz?

Selim: Elimde bayağı bir plak var. Ajda Pekkan, Pavarotti gibi birçok çeşit var.

Eray Polat: Stream programlardan müzik keşfetmeye başladım.

Sinan: Daha önceden beraber çaldığım Ars Longa’nın son albümü...

Hemi: Şarkıcı değil de müzisyen takip ediyorum genelde.

Sizi hâlâ müzik yapmaya teşvik eden nedir?

Sinan: İlerliyoruz, daha güzel çalmaya ve söylemeye başladık. Özellikle türküleri çalışma sürecinde ister istemez müziğimiz değişti. Daha fazla beraber çalışmaya başladık. Bir grubu çalışmaya iten şarkı yapmaktır. Albüm çıkarmak istediklerinde, şarkı yazmaya başlıyorlar. Albüm çıkarmak için şarkı yazılmaz, ondan sonra da o albüm olmaz. Bunun tam tersini yapmak lazım. Şarkılar oluşur ki albüm yapmak istersin. Biz, şarkılarını paylaşmayı seven müzisyenleriz.

Haberin Devamı

Yeni albüm ülke gündeminden etkilendi

Kediköy’de söz anlamında altını çizdiğiniz anekdotlar genelde nelerdi?

Sinan: Diğerlerinden farklı olarak ülke gündeminden albüm etkilendi. Bir kere dünya genelinde bir barış sorunu var. Bunun altını çizdik. Ülkemizde ciddi bir göçmen sorunu var. Çıkış şarkımız da tamamen bununla alakalı, “Geri Dönemem”.

İlk çıkış yaptığınız zamanı ve şimdiyi kıyasladığınız zaman yeni müzisyenlerin adını duyurması daha mı zor?

Sinan: Bugünlerde gündem çok yoğun olduğu için yeni bir müzisyenin adını duyurması çok zor. Şu an müzik kayboluyor.

Haberin Devamı

Müzikal anlamda hayal ettiğiniz noktada mısınız?

Selim Aydın: Belli bir hayal yoktu kafamızda. Şu an halimizden memnunuz. En azından ödül alalım, bazı yerlerde bir numara olalım gibi hedeflerimiz yok. Bir müzik yapıyoruz ve onu insanlara ulaştırabiliyoruz. Başlıca hedefimiz buydu ve bunu başardık.

Sinan: Bu işe başlarken ilk hedef kalıcı olmaktı. O anlamda büyük adımlar attık. İz bırakmak ve devam edebiliyor olmak da önemliydi. Beş albüm çıkardık, ortalamanın üstünde bir rakam. Aslında düşündüğümüz şeyleri gerçekleştirdik. Tüm albümlerimiz eşit miktarda beğenildi. Her yerde konser verebiliyoruz. En önemli hedeflerimizden biriydi. Zorluyoruz ve zorlayınca oluyor.

Elimizde beş albümlük şarkı var

Hiç tıkanma anlarınız olmadı mı? Yoksa şarkı sözleriniz gibi hep naif mi ilerledi müzik kariyeriniz?

Sinan: Müzik anlamında bizde bir tıkanma yaşanmaz çünkü şu an elimizde beş albümlük daha şarkı var. İlk albümü çıkardığımız zaman, ikinci albümün yedi şarkısı zaten elimizdeydi. Yeni albümde de vardı eski şarkılar.

Haberin Devamı

Müziğin hâlâ iyileştirici bir gücü olduğunu düşünüyor musunuz?

Selim: Teskin edici bir gücü olduğunu düşünüyorum ama bu sorunları çözer mi onu bilemiyorum.

Sinan: Bireyleri bir yerlere yönlendiriyordur müzik. Aldığımız mesajlarda bunu okuyoruz. Mesela, “Ne zaman dibe vursam, sizin şarkılarınız ile ayağa kalkıyoruz” yazıyorlar. “Dön Bak Dünyaya” şarkısını babası vefat eden arkadaşım için yazmıştım ama içinde hiç baba kelimesi geçmiyordu. Kaç kişi “Babamla küstüm bu şarkıyı dinleyerek barıştım. Babam vefat etti, bu şarkı üzüntümü aldı” yazdı. Demek ki bir şekilde hissettirmişiz.

Kavak Yelleri dizisine müzik yapmasaydınız eğer şu anki durumunuz çok daha farklı mı olurdu? Yine bu kadar köklü ve güçlü olur muydu?

Sinan: Farklı olurdu. Hikaye de farklı olurdu, müziğe etkisi olmazdı ama… Kök, müzik; dallar ise seyirciler. Dizinin seyircilere etkisi var. Dizi bir bakıma üzerimize serpilen su. Kökünüz aynıdır… Popülarite olarak daha geriden geliyor olurduk. Diziden sonra her yerde çalabildik. Aslında iyi oldu, bir anlamda popüler müziğin iyi temsilcisi olarak bütün Türkiye’ye düzgün müzik götürüyoruz. Misyon alanımız genişlemiş oldu.