ABD’nin Ferguson Kasabası’nda siyah bir genci vuran polis memurunun ‘yargılanmasına gerek olmadığı’ kararının ardından başlayan protesto gösterileri tüm ülkeye yayıldı.
ABD’nin Missouri eyaletine bağlı Ferguson Kasabası’nda, 18 yaşındaki Michael Brown adlı siyah genci vurarak öldüren polis memuru Darren Wilson’un ‘yargılanmasına gerek olmadığı’ kararının ardından başlayan protestolar ülke geneline yayıldı.
Missouri Valisi Jay Nixon’ın talebi üzerine Ferguson’a 2 bin 200 Ulusal Muhafız’ın konuşlandırılmasının etkisiyle kasabadaki yağmalama ve kundaklama olaylarında azalma yaşansa da önceki gece yaşanan olaylarda en az 44 kişi gözaltına alındı. Göstericiler, yoğun güvenlik önlemlerine karşın belediye binasının camlarını kırdı, bazı polis araçlarını da ateşe verdi.
Jürinin kararına tepki gösteren Amerikalılar başkent Washington, New York, Los Angeles, Chicago, Boston, Denver, Oakland, Atlanta, Cleveland, Seattle, Minneapolis, Portland gibi şehirlerde de sokaklara döküldü. New York’ta Lincoln Tüneli’ni trafiğe kapatmak isteyen göstericilere polis müdahale ederken, Washington’da Mt. Vernon Meydanı’nda toplanan binlerce kişi, Ulusal Portre Galerisi’ne kadar yürüdü. Seattle’da yüzlerce öğrenci sınıfları terk ederek eylem yaparken, Los Angeles’ta eylemciler kent merkezindeki bir otoyola bariyerler ve moloz yığarak trafiğin akışını engelledi. Oakland’da bir ana caddenin ortasında ateş yakan, polis araçları ve işyerlerini tahrip eden eylemciler, ayrıca iki otoyolda trafiği engelledi. Atlanta’daki benzer olaylarda 21 kişi, Denver’da bir yolu trafiğe kapatan 4 kişi gözaltına alındı.
‘Yakın bu ülkeyi’
MIchael Brown’un üvey babası Louis Head, Wilson’un ‘yargılanmasına gerek olmadığı’ kararının açıklanmasının ardından Ferguson Polis Merkezi önünde yaptığı konuşmada, karara tepki göstererek protestoculara “Bu ülkeyi yakın” diye seslendi. Amerikan basınında çıkan haberlerde 38 yaşındaki Head’in geçmişte uyuşturucu ticaretinden hapis yattığı belirtildi.
Her hafta 2 siyahi öldürülüyor
Federal Soruşturma Bürosu (FBI) verilerine göre ABD’de her hafta 2 siyahi vatandaş, polisler tarafından ‘haklı görülebilecek gerekçelerle’ öldürülüyor. Ülkede polislerin görev sırasında çeşitli nedenlerle ölüme sebebiyet verdiği olaylara ilişkin sağlıklı bir istatistik tutulmuyor. FBI, ilgili birimlerden polisin sadece ‘haklı görülebilecek sebeplerle’ zanlıları vurarak öldürdüğü olaylara ilişkin istatistikleri topluyor, ‘haklı görülemeyecek gerekçelerle’ yaşanan ölümlerin istatistikleri ise hiç tutulmuyor. FBI’ın rakamlarına göre polisler yılda ortalama 400 kişiyi haklı görülebilecek gerekçelerle öldürüyor. Bu rakam geçen yıl 463’e yükseldi.
‘Vicdanım rahat’
MIchael Brown’u vuran polis memuru Darren Wilson olayla ilgili ilk defa açıklama yaptı. Yargılanmasına gerek olmadığı kararının açıklanmasından önce evlenen Wilson, ABC televizyonuna verdiği röportajda “Kalbinize ve aklınıza dönüp baktığınızda, Michael Brown beyaz olsaydı, tüm olay yine aynı şekilde gelişirdi diyebiliyor musunuz?” sorusuna “Evet” diye cevap verdi. Polis memuru, “Hiçbir şüphe yok mu?” diye soran muhabire, “Yok” dedi. Wilson, ilk yumruğu Brown’un attığını, 10 saniye kadar süren bir itiş kakış yaşandığını, kendisinin ise polis aracının içinde sıkışmış vaziyette olduğunu ve dışarı çıkmaya çalıştığını söyledi.
Polis memuru, Brown’un silahını elinden almaya çalıştığını, tetiği ilk kez o zaman çektiğini söyledi. Wilson, neden kaçmaya başlayan Brown’u takip ettiği sorusuna ise “Benim işim oturup beklemek değil, bu adamın nereye gittiğini öğrenmeliydim, bunun için eğitildim” diye yanıt verdi. Brown’u öldürmese kendisinin öldürüleceğinden korktuğunu söyleyen Wilson, meslek hayatında ilk kez bu olayda silah kullandığını da vurguladı.
‘Bugüne kadarkilerin en kötüsü’
Polis yetkilileri, Ferguson’da meydana gelen olayların bugüne kadarkilerin en kötüsü olduğunun
altını çiziyor. Onlarca dükkan ve aracın kundaklandığı kasabada çok sayıda kişi de gözaltında.
Bayrakları ters çevirip yaktılar
Michael Brown’u öldüren polis memuru Wilson’un yargılanmaması yönündeki kararı protesto eden göstericiler, Beyaz Saray’ın önünde ve diğer kentlerde düzenlenen gösterilerde ters tuttukları Amerikan bayraklarını yakmaları dikkati çekti. ABD’de yönetim karşıtı gösterilerde sık sık görülen ‘ters bayrak’, ordu dilinde ‘Kale düştü, yardım gönderin’ anlamına gelen uluslararası bir imdat çağrısı.
BM’den ABD’ye çağrı
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Ferguson’daki olayların ardından ABD’ye ‘itidal ve kurumsallaşmış ayrımcılığın kökünü kazımak için kararlı çaba gösterme’ çağrısı yaptı. BM’den yapılan yazılı açıklamada, Wilson’un protestoculara şiddet olaylarından uzak durmaları çağrısında bulunuldu.
Obama: Öfkenizi anlıyorum
ABD Başkanı Barack Obama, gösterilerin barışçıl şekilde yürütülmesini istedi. Obama ‘bazı insanların karardan hayal kırıklığına uğramalarının ve tepkilerinin anlaşılır olduğunu’ söylerken, kararın şiddet için bahane olamayacağını, olaylara karışanların soruşturmaya tabi tutulacağını vurguladı.
