Gazete Vatan Logo
Magazin İstikrar benim için tembelleşmek demek

İstikrar benim için tembelleşmek demek

Hakan Yel, iş hayatında 10 farklı sektör de çalışmış kendi hayatında risk almaktan korkmayan bir adam. Aynı zamanda yazar olan Yel kısa bir süre önce “Törkiş Biznıs Sıtayl” isimli kitabında iş hayatındaki tecrübelerini eğlenceli bir dille anlatıyor. Bizde Hakan Yel’le hem yeni kitabını hem de çalıştığı sektörleri konuştuk.

İstikrar benim için  tembelleşmek demek

Geçmişinizde ticaret, inşaat, reklam, pazar, senaristlik, restoran işletmeciliği gibi pek çok alanda çalışmışsınız. CV’nizde yok yok! Sizi tanımayanlar için kişisel tarihinizi kısaca anlatır mısınız?

Bizim çocukluğumuzda usul öyleydi, yaz tatili başladı mı “Git kendine bir çıraklık bul!” derlerdi. Önce Beşiktaş pazarına çıktım. Arkasından duvar kağıtçılığı, hurda kağıtçılık, koltuk döşemeciliği, lunaparkta biletçilik ile devam ettim. Bu arada düşe kalka okumaya devam ediyordum. Ankara Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümünü kazandım. Ankara’da iş maceralarım devam etti.

Üniversite sonrası 10 farklı sektörde çalışmışsınız…

Şu sıralar Tarım ve İnşaat sektöründe çalışıyorum. Yeni kitabımda bu iki sektördeki gözlemlerimi aktarmak istiyorum.

İş hayatına dair öğrendiğiniz en acı gerçek ne?

İş insanlarının büyük çoğunluğunun göründüğü gibi olmadığı. İster patron ister en düşük seviyede veri uzmanı olsun neredeyse herkesin kafası karışık. İş hayatı büyük bir tiyatro gibi. Hani diyoruz ya kuşaklar arası kültür farkı, o da yalan. Gerçek olan kültürün bilinçaltımıza yerleştiği, aileden görgümüzü saklayamıyor oluşumuz.

Haberin Devamı

Selim İleri sayesinde yazmaya başladım

İş hayatınızda çarptığınız ilk duvar neydi?

İşi sevmediğin halde, geçim sıkıntısı veya “daha yeni girdin neden çıktın” demesinler baskısı nedeniyle devam etmek benim ilk duvarımdı. Tabii burada aile baskısından da bahsetmek gerekir. Aman diyor istikrar da istikrar. Oysa istikrar da bir bakıma gelişmenin önündeki en büyük engel. İstikrar benim için hantallaşmak, tembelleşmek demek.

Sevmediği işi yapan gençlere nasıl öğütlerde bulunurusunuz?

Önce çalışkanlar mı tembeller mi kendilerinde bunu çözsünler. Çalışkan biri ne iş olsa yapar, hem de hızlı öğrenerek yapar. Fakat tembel mizaçlı bir zat için değişiklik düzenin alt üst olması anlamına gelir. O yüzden temelde kendilerini tahlil etsinler derim.

Yazarlığa nasıl başladı?

Türkçe’yi daha iyi konuşma kursunda bana ders verenlerden biri yazar Selim İleri’ydi. Edebiyattan bi haber olduğum halde edebiyatçılara, eserlere dair tespitlerim de onun ilgisini çekmişti. Sonunda bir gün artık dayanamayıp “Neden yazmayı denemiyorsun?” gibi bir tembihte bulundu. Artık bir hedefim vardı; yazar olacaktım. Fantastik gerilim bir roman yazdım. Evimin eşyalarını satıp kitabı kendim bastırdım.

Haberin Devamı

Kendinizi anlamanız 10 yılı buluyor

Yeni kitabınız “Törkiş Biznıs Sıtayl” okuyucusuna ne anlatıyor?

Aslında 35 yılın süzgecinden bugünün Türk iş hayatını gerçek örnekleriyle eleştiriyor. Okura “Bak sen böyle yapma, bir yere varamazsın!” diyor. İşin içine Türkler girdimi işin renginin nasıl değiştiğini anlatıyorum. “Hallederiz abi”, “Kolay abi”, “Ne demek olmaz, olur şekerim” sözlerinin kurumsal yansımalarını örnekliyorum. Türk usulü iş nasıl yapılır gerçek ama absurd örnekleriyle açıklıyorum. Okur tepkilerinden aslında bu konuda düşündüklerimde yalnız olmadığımı gördüm.

Bu kitabı yazma ihtiyacı hangi eksiklikten doğdu?

İş hayatında gördüğüm absürtlükten doğdu. Bu kadar çok çelişkiyi görüp, tanık olup bütün bunlara sessiz kalmak kolay değildi. “Bari yazayım da belki yeni nesilden birilerine farklı bir yol olduğunu gösterir” diye düşündüm. Okuldan mezun olup bir işe giriyorsunuz. Ne olduğunu anlamanız on yılı alıyor. Aynı zamanda acı gerçek de bu; ustan ne kadarsa sen de öyle oluyorsun. Bu yüzden gençleri uyarmak istedim. İlk girdikleri işte nasıl bir adamın altında çalıştıklarını iyi tahlil etsinler, karakter bozukluğu, yalanı doğru görme hastalığı varsa zaman geçirmeden uzaklaşsınlar.

Haberin Devamı