Gazete Vatan Logo

İstanbul'un gizli deprem raporu

VATAN, Başbakan'a verilen Türk, Amerikalı ve Japon uzmanların hazırladığı raporu ele geçirdi

Geçtiğimiz salı günü Başbakanlık'ta son derece önemli bir toplantı yapıldı. Toplantının konusu, olası İstanbul depremiydi. CHP istanbul Milletvekili Ersin Arıoğlu'ya birlikte ABD Purdue Üniversitesi'nden Prof. Mete Sözen ve ODTÜ'den Prof. Polat Gülkan Başbakan'a, 16 Haziran'da Aydın'da toplanan ve "Zamana Karşı Yarış" başlıklı toplantıdan çıkan raporu sundu.

Uluslararası bilimadamlarının JICA (Japon Uluslararası İşbirliği Teşkilatı) ve NSF (Amerikan Bilimler Vakfı) desteği ile hazırladığı rapor İstanbul'la ilgili hayati gerçekler içeriyor. VATAN işte bu çok gizli rapora ulaştı. İstanbul depremi nerede, ne büyüklükte olacak, en çok hasarı neresi görecek, kaç bina yıkılacak? İşte o rapor:

30 yıl içinde 7-7.5 arasında
Türk ve uluslararası uzmanların incelemeleri önümüzdeki 30 yıl içerisinde büyük bir depremin vuku bulma ihtimalinin pek yüksek olduğunu göstermektedir. Fay sisteminin moment büyüklüğü 7-7.5 arasında değişen bir depreme yol açabilecek kapasitededir.

Marmara kente 10 km uzakta
Her ne kadar Karadeniz ve Marmara arasında kalan kara kısmındaki fay kırılmaları ile ilgili çalışmalara hâlâ ihtiyaç bulunmaktaysa da, tarihi ve jeofizik göstergeler Marmara Denizi altındaki fay sisteminin İstanbul'daki deprem tehlikesinin ana sebebini teşkil ettiğini ortaya koymaktadır. Depremin merkez üssü şehrin 10 km. yakını olabilir.

Binaların yüzde 10'u yıkılır
İstanbul'un Bakırköy-Yeşilköy-Bostancı-Suadiye sahil şeridi ve hemen üstündeki hatta bulunan bölgedeki orta yükseklikteki binaların yüzde 10'u çökecek. Aynı bina mevcudunun yüzde 25'i yıkılıp yeniden inşa edilmeyi gerektirecek ölçüde ağır hasara uğrayacaktır. Bu hasarın doğrudan ve dolaylı maliyeti 60-80 milyar dolar arası olacağı tahmin edilmektedir.

Finans merkezi ve altyapı çöker
Şehir altyapısındaki hasarların ardından bazı banka bilgi sistemlerinde, telefon ulaşımında, bilgisayar sistemlerinde, su, doğalgaz ve enerji nakil hatlarında uzun sürecek kullanım aksamalarının meydana gelmesi muhtemeldir. Türkiye bankalarının hemen hemen yüzde 88'inin merkezinin İstanbul'da olması önemli bir etkendir.

Kurtarma faaliyetleri yapılamaz çünkü...
• Zaten dar olan sokaklar, enkaz yüzünden tıkanacak.

• Güçlendirilmemiş köprüler geçit vermeyecek.

• Hastanelere ulaşılamayacak.

• Polis, itfaiye ve silahlı kuvvetler deprem bölgesine ulaşamaz, hizmet veremez hale gelecek.

Liman ve havalimanı hizmetleri durur
• Camiler, diğer ibadet yerleri ve tarihi binalarda çökmeler yaşanacaktır. Liman ve hava alanı hizmetleri duracaktır.

Doğalgaz yangınları çıkabilir, dikkat!
• Petrol ve doğalgaz yangınları muhtemeldir, bu sanayi faaliyetine darbe vuracaktır.

İşte en riskli bölgeler

1. derecede etkilenecek bölge
Bakırköy-Yeşilköy-Bostancı-Suadiye sahil şeridi depremden en çok etkilenecek bölge. Buradaki binaların yüzde 10'u yıkılacak, yüzde 25'i ağır hasar görecek.

2. derecede etkilenecek bölge
Mahmutbey, Çatalca, Gaziosmanpaşa, Boğaz Hattı (Beşiktaş, Ortaköy, Bebek, Çengelköy, Kanlıca), Çatalca, Şile, Ağva.

Faya en yakın bölgeler
Avcılar, Bağcılar gibi semtler hem yumuşak zemini hem de faya yakın olması nedeniyle en çok etkilenecek bölgelerden biri.

Deprem dalgaları sahili vurur
Muhtemel İstanbul depreminin ardından bir de deprem dalgasının meydana gelme ihtimali mevcuttur. Bu gerçekleşirse kıyılardaki düşük irtifalı bölgeler su altında kalabilecek, liman tesisleri, tekneler ve depolama tesisleri hasara uğrayabilecektir. Su altındaki boru hatları ve ulaşım tüpleri de kesintiye uğrama ile karşılaşabilir.

Acil önlem planı: Hasarı azaltmak için 60 milyar dolar bulun
Bilimadamları Başbakan'a İstanbul'la ilgili iç karartıcı tabloyu sunduktan sonra, hasarı en aza indirmek için yapılması gerekenlerin sıralandığı bir de acil önlem planı önerdi. İşte o plan...

Deprem Kurumu partilerüstü olsun
• İstanbul Deprem Kurumu şeklinde bir özel makamın hemen teşkil edilmesi ve faaliyete geçirilmesi acilen gereklidir. Bu tavsiyenin ülke kaynaklarının daha verimli kullanılmasını temin etmek üzere yapılmış olduğu hatırda tutulmalıdır.

• İstanbul Deprem Kurumu kanun hükmündeki bir kararname ile teşkil edilmelidir. İstanbul Belediyesi sınırları dahilinde yaşayan ve özel sektörden seçilmiş 4 yurttaş, istanbul Belediyesi'ni temsilen 1 yetkili kişi, parti esası gözetmeden TBMM'ce belirlenmiş 2 milletvekilinden oluşmalıdır. Kurumun icra yetkisine sahip üye sayısı 7'yi aşmamalıdır.

• Kurum bünyesinde istanbul çapında iyileştirme master planı ivedilikle hazırlanmalı.

• Gerekli hukuki düzenlemeler ivedilikle gerçekleştirilmelidir.

• Her 6 ayda bir T.C. Başbakanı, İstanbul valisi ve belediye başkanına ilerleme raporu sunulmalıdır.

• Japonya ve ABD'deki tecrübe göstermiştir ki böylesine aciliyet taşıyan ve kamunun menfaatini teminle görevlendirilen bir kurum politik temayüllerin değişmesinden etkilenmeyecek partiler üstü desteğe muhtaçtır. Kurum bağımsız kalmalıdır.

• Gerekli bütün eylemler en üstteki yönetim seviyesinden idarenin bütün katlarına süratle ulaşabilmelidir.

• ABD ve Japonya'daki gibi bazı kaynaklar, acilen tahsis edildiği kurumlardan bu alana kaydırılmalıdır. Can ve mal güvenliğinin temini için bu şarttır.

• İstanbul'un karşı karşıya bulunduğu deprem tehlikesinin büyüklüğü ilave bütçe kaynaklarının tahsisini şart kılmaktadır. Tahminlerimize göre yılda 2 milyar dolar olmak üzere 30 yıl süreyle toplam 60 milyar doların iyileştirme planı için tahsis edilmesi gerekmektedir.

• Yine aynı tahminimize göre deprem, hasar görmesi muhtemel binaların güçlendirilmesinden önce vuku bulursa fatura bu rakamın beş misline ulaşacaktır.

• Kurumun başlıca hedefi, ivedilikle, geçerliği ispatlanmış usullerle geniş ölçekli bir bina güçlendirmesi programına geçmek olmalıdır.

Müsteşarına 'derhal kredi bulunsun' talimatı verdi
Başbakan Erdoğan'ın önerileri dinledikten sonra Müsteşarı Ömer Dinçer'e bu öneriler doğrultusunda talimat verdiği öğrenildi. Buna göre, Başbakanlığa bağlı bir deprem koordinasyon kurumu oluşturulacak ve İstanbul'a gerekli 25 milyar doların uluslararası bankalardan kredi olarak bulunması için çalışmalara başlanacak. Başbakanın katılımcı bilimadamlarına "Bana süre verin, bu adımları atalım, ondan sonra kamuoyuna bilgi verelim" dediği öğrenildi.

Haberin Devamı