Gazete Vatan Logo

İstanbul’u en çok sisli günlerde fotoğraflıyorum

Vahşi yaşam fotoğrafçısı Süha Derbent, yılın büyük bölümünü yurtdışında geçiriyor. Derbent, Casio G-Shock’un İstanbul için özel tasarladığı saat ile şehirde zamanını planlayıp her dakikanın değerini biliyor

İstanbul’u en çok sisli günlerde fotoğraflıyorum

Doğa vazgeçilmez tutkunuz, gerçekte tam anlamıyla yaşam alanınız. Bu çok çekici bir tanımlama ama diğer yandan da bugünkü dünyanın ekonomik yapısı sizi her defasında bir metropole, İstanbul’a dönmeye zorluyor... Ya da büyük bir istekle dönüyorsunuz. Yanıtı siz verin; İstanbul sizin için ne ifade ediyor?

Doğa benim ait olduğumu hissettiğim ve kendimi anlamlı kabul edebildiğim yer. Fotograf ise beni oraya ulaştıran bir araçtan öte değil benim için. Doğadan şehire dönmek işin en zor yanı. Ama gel gelelim döndüğüm şehir ise herkese ilham kaynağı olabilmiş büyülü bir yer ve İstanbul’u da seviyorum. İstanbul’u şairin dediği gibi dinlemeyi sevdiğim gibi izlemeyi de seviyorum. İstanbul benim doğduğum ve bu yaşa dek yaşadığım tek şehir olduğu için de kendimi burada yabancı hissetmiyorum. Son zamanlarda sıkça düşündüğüm bir şey de bu şehrin bir marka haline gelme sürecinin kendiliğindenliği. Bu üzücü bir durum. Oysa İstanbul marka olma sürecini profesyonelce yaşasaydı, gereğince korunabilseydi ve hikayeleri yeterince anlatılabilseydi bu gün olduğundan çok daha önemli bir yerde olurdu dünyanın gözünde. Bu anlamda da İstanbul’a yazık edildiğini düşünmekten alamıyorum. İstanbul bu yanı ile benim gözümde dünyanın en güzel yerini nasıl değerlendiremeyizi anlatan bir şehirdir maalesef.

Haberin Devamı

KIRILGAN VE ACIMASIZ ŞEHİR

En sevdiğiniz mekanlar hangileri?

Fotograflarımdan da anlaşılacağı üzere ben Salacak’ta tam da tarihi yarımada’nın karşısında oturuyorum. Dolayısı ile İstanbul’da en sevdiğim mekan evimdir. Bir doğa adamı olarak trafikten hiç hoşlanmadığım için gittiğim mekanları da bana yakın yerlerden seçiyorum. En sevdiklerim Kandilli Suna’nın yeri, Kuzguncuk Çınaraltı, Kalamış marina, ve sahil yolunda bisikletle gezmek en favorilerim.

Bir fotoğrafçı gözüyle İstanbul’u tarif eder misiniz?

Üstüne sayısız şiir yazılmış İstanbul’u böyle tarfi etmek zor ve bu güne dek yapılmış tariflerin yanında çok zayıf kalır benim gibi birinin tarifi. Bence tek bir şey de değil zaten. Hatta o kadar çok şey ki… Hem leopar, hem dişi, hem kalabalık hem de çok terkedilmiş ve bir o kadar da acımasız ve kırılgan.

Haberin Devamı

Bir fotoğrafla ve şiirle eşleştirirseniz İstanbul kimdir, nedir bize ne anlatır?

İstanbul’a dair her biri birbirinden etkili çok şiir var ama ben son zamanlarda en çok Attila İlhan’ın “İstanbul Ağrısı” şiirini yakıştırıyorum bu kente.

İSTANBUL’DA ZAMANIN DEĞERİNİ BİLİYORUM

İstanbul fotoğraflarınızı da tıpkı vahşi dünyada çektikleriniz kadar keyifle izliyoruz. Sahi, hangisi tutku, İstanbul’u fotoğraflamak mı İstanbul’un kendisi mi?

Söylediğiniz gibi öncelikle büyülü bir şehir İstanbul. Yani kendisi çekici. Ve benim durumumda olup bu kadar çok seyahat edince burada geçirdiğim kısıtlı süreler benim için daha değerli ve planlanası günler oluyor. İşte bu günlerin bazılarında da yani uygun ışık bulduğumda fotograflıyorum. Sis fotografı sevdiğim için ve bence İstanbul’a da çok yakıştığı için sisli günleri özellikle tercih ediyorum çekimlerimde.

İstanbul’da geçirdiğiniz zamanı biraz anlatır mısınız?

İstanbul’a az geldiğim için burada olduğum günler çok iş birikmiş ve beni bekliyor oluyor. İstanbul’la başbaşa zaman geçirmeye çabalıyorum. Burada beni bekleyen işler dışında özlediğim dost ve arkadaşlarım ve hepsinden önce birlikte zaman geçirmekten keyif aldığım bir kızım var. Kızım Deniz ile buluşup yürüyüş yaparak sohbet ederiz genellikle Moda veya sahil yolunda.

Haberin Devamı

BİR ŞEHRE ADANMIŞ TEK SAAT

Siz İstanbul’da zamanı nasıl yönetiyorsunuz?

İstanbul’da az zaman geçiren biri olarak bu zamanı en iyi şekilde değerlendirmek 24 saatimi çok iyi planlamak isterim hep. Hatta bu nedenle üzerinde İstanbul silueti olan Casio G-Shock’un İstanbul için tasarladığı özel bir saat bir davette hediye edildiğinden beri severek kullanıyorum. Dünya’da ilk defa bir şehir için saat tasarlanmış. Dünya’da pek çok şehir büyük bütçeler ayırıp reklamını yaparken, İstanbul yüzyıllardan beri, konumu, dokusu ve doğasıyla reklamsız marka olmuş bir şehir. Bu kadar şehir arasında İstanbul’un seçilmiş olması da bunu kanıtlıyor. Saatin üzerinde de İstanbul denince ilk akla gelecek simgeler yer alıyor. Boğaz köprüsü, Galata Kulesi, hatta vapur ve martılar. Bu saat son zamanlarda seyahatlerimde bana evimi hatırlatan en önemli aksesuarım oldu. Tercihlerimin ve zevklerimin yıllar içinde çok değiştiğini gözlemliyorum. Bundan 10 yıl önce İsviçre markası, onlarca metal saat alıp kullanırken, artık sadece giyilebilir teknoloji özelliği olan ürünlere ilgi duyuyorum. G-Shock ile de dayanıklı saat kullanmanın ne kadar önemli bir şey olduğunu son seyahatlerimde tecrübe ettim.

Haberin Devamı