Gazete Vatan Logo

İstanbul'da Karabağ gerginliği

Sezer’in başkanlık yaptığı toplantıda Oskanyan ile Aliyev arasında Karabağ sorununa ilişkin sözel atışma yaşandı

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başkanlık yaptığı toplantıda konuşan Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev arasında Karabağ sorununa ilişkin sözel atışma yaşandı.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) 15. Yıldönümü Doruk toplantısı devlet ve hükümet başkanlarının bir araya geldiği toplantıda, Karabağ sorununa ilişkin Ermenistan Dışişleri Bakanı Oskanyan ile Aliyev arasında atışma yaşandı.

OSKANYAN: "KARABAĞ’DA YAŞAYANLAR KENDİLERİNİ KORUDU"

Oskanyan toplantıda yaptığı konuşmada Karabağ konusuna değindi. Oskanyan, Karabağ’da yaşayan halka saldırıda bulunulduğunu belirterek, “Karabağ’da yaşayanlar kendilerini hükümete karşı korumak zorunda kaldılar. Azerbaycan’dan tek istedikleri, yaşamalarına izin verilmesidir” dedi.

ALİYEV: "KARABAĞ’DA HAKLI OLMAYAN BİR İSTİLA VAR"

Oskanya’nın konuşmasını tamamlamasının ardından Cumhurbaşkanı Sezer’den söz isteyerek ikinci kez konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Oskanyan'ın sözlerine “Herşeyden önce savaş bitmiş değildir ki kazanan olsun. İlk aşaması tamamlandı. Çeşitli nedenlerle geçici avantajlar elde edildi. Bu durum uzun sürmez. Bu konuda uluslararası hukuka güveniyoruz. KEİ ülkeleri, biri hariç Azerbaycan toprak bütünlüğünü takdir etmektedir. Bu konuda gerçekçiyiz. Karabağ’da haklı olmayan bir istila söz konusu. 21. yüzyılda bu durum haklı görülemez. Lütfen, tarihin çarpıtılmasına izin verilmemeli, gerçeklere gelelim” karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Sezer de, ülkeler arasındaki sorunların sağduyulu görüşmelerde çözülebilmesinden yana olduklarını kaydetti.

Azerbaycan’ın batısında, İran ile Ermenistan sınırında olan ve Azerbaycan sınırları içinde bulunan Karabağ hakkında Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunun çözümlenmesi için yıllardır süren müzakereler, Türkiye’nin de arabuluculuğuyla devam ediyor.


KEİ'nin 15. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla KEİ üyeleri ve gözlemcilerinin devlet ve hükümet başkanlarının davetli olduğu zirve, Çırağan Sarayı Balo Salonu'nda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığında başladı.

Zirveye katılan konuk devlet ve hükümet başkanlarını salonun girişinde karşılayan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, konukların yerlerini almasının ardından doruk toplantısının gündeminin konuk heyetlere dağıtıldığını ifade ederek, itiraz bulunmaması halinde gündemin kabul edilmesini önerdiğini söyledi.

Sezer, kimsenin söz almaması üzerine gündemin kabul edildiğini belirterek, toplantıyı açtı.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütünün 15. kuruluş yıl dönümü zirvesi için İstanbul'a gelen konuklara “Hoşgeldiniz” diyen Cumhurbaşkanı Sezer, “Bu doruk toplantısının, bölgemizdeki çok taraflı iş birliğinin daha da geliştirilmesi yönünde önemli bir ivme sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

KEİ'nin kuruluş sürecinin bundan tam 15 yıl önce bugün, yine burada düzenlenen bir törende İstanbul Bildirisi'nin imzalanmasıyla başladığını anımsatan Sezer şunları söyledi: “Karadeniz Ekonomik İşbirliği girişimi, geçen bu 15 yıllık sürede örgütsel oluşumunu tamamlamıştır. Bölgemizdeki en kapsamlı ve önemli iş birliği düzlemine dönüşmüştür. Gelişmiş hükümetlerarası ve parlamentolararası yapıları, iş dünyası, bankacılık ve akademik düşünce boyutları bulunan, somut tasarılar üreten ve uygulayan bir örgüttür. Ekonomik iş birliğini bölgesel istikrarın temel taşına dönüştürürken, aynı zamanda bölgede barışın güçlenmesine yardımcı olmuş, uluslararası görünürlüğünü ve saygınlığını pekiştirmiştir. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütünün daha da etkin kılınmasıyla Karadeniz bölgesi, sesini küresel ölçekte daha iyi duyurarak, artan jeopolitik ve ekonomik öneminin ürünlerini en iyi biçimde toplayabilecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Sezer, Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Örgütü 15. Yıl Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, örgütün kuruluşundan yakın geçmişe kadar geçen süreçte, üye ülkelerin örgüte yaklaşımlarında farklılıklar olduğunu belirtti. Bu nedenle, söz konusu süreçte örgüt çerçevesindeki kimi çalışmalardan istenilen sonuçların tam olarak elde edilemediğini ifade eden Sezer, “Ancak son dönemde, örgütün yeniden yapılanması sürecinde önemli yol alınmış, birçok tasarının gerçekleştirilmesine yönelik kararların alınışında güçlü bir ortak istencin sergilendiği gözlenmiştir. Bu ivme, örgütün tüm üye ülkeleri ortak bir düzlemde bir araya getirmeyi başardığının göstergesidir” diye konuştu.

Karadeniz coğrafyasının, Avrupa ile Asya arasındaki kilit konumu ve geniş, doğal ve insan kaynaklarıyla başta enerji ve ulaştırma olmak üzere, birçok konuda uluslararası alanda öne çıktığını dile getiren Sezer, “Güvenlik ve istikrar arayışının ekonomik ve siyasal açıdan yaşamsal önem kazandığı günümüzde, bu kilit konum uluslararası ilginin bölgemiz üzerinde yoğunlaşmasına yol açmaktadır” dedi.

Örgütün, ortaklık ve işbirliği anlayışını temel alan bir bölgesel kimliğin ortaya çıkmasına katkı sağladığını da vurgulayarak, Türkiye'nin, bölgesel istikrarın ve gönencin artırılması hedefi doğrultusunda, işbirliği temelinde gelişen bu ortak kimliğin önem taşıdığına inandığını bildirdi.

Bu kültürel oluşumun daha da geliştirilmesi ve desteklenmesinin yararlı olacağını da kaydeden Sezer, üye ülke gençlerini bir araya getirecek üniversite değişim programları gibi kültürel etkinliklerin kolaylaştırılmasına yönelik çok taraflı girişimlerin de Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü çatısı altında karara bağlanmasının uygun olacağını söyledi.

15 yaşını dolduran örgütün kısa sayılabilecek bir sürede gösterdiği aşamanın, geleceğe yönelik umutları ve güveni artırdığını da vurgulayan Sezer, “Üye ülkelerin işbirliği ve ortak istenciyle Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütünün önümüzdeki yeni ufuklara yelken açarak işbirliğimizi ileri düzeylere taşıyacağına inanıyoruz. Türkiye, bu ortak hedef yönündeki etkin çabalarını sürdürecektir” dedi.


PUTİN: BÜTÜN PROJELER İÇİN FİNANSMAN SAĞLANMALI

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başkanlığında yapılan toplantıda konuşan Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, KEİ’nin faaliyetinin dünya kamuoyunun dikkatini çektiğini söyledi. Karadeniz bölgesindeki bütün ülkeleriyle işbirliğin gelişmesinden yana olduklarını ifade eden Putin, KEİ’nin gösterdiği başarıya rağmen, gelişme potansiyelini tam olarak gösteremediğini ve yeni bir takım hizmetlerin kurulmasının daha erken olduğunu söyledi. Bölge için entegrasyonun güçlenmesini ve bulunan coğrafyadan yararlanılması gerektiğini vurgulayan Putin, ekonomik sonuçlarının, iş ilişkilerinin artırılması, Karadeniz bölgesinde karşılıklı güven ve iyi komşuluk ilişkilerinin KEİ’nin en önemli hedefler arasında saydı.

Karadeniz limanları arasında yolcu ve yük taşıma konusunda ciddi çalışmalar yapıldığını belirten Putin, enerji güvenliği ve enerji kaynaklarının istikrarlı teminin ilerlemenin en önemli faktörlerinden olduğunu söyledi. Putin, Karadeniz Bölgesinde enerji piyasasının, enerji güvenliliğinin güçlendirilmesi ve kaynaklarının çeşitlendirilmesi konusunda çeşitli faaliyetlerin yapılması gerektiğine inandıklarını aktardı.

Putin, küçük veya büyük olsun bütün projelerin, ekonomik açısından iyi hesaplanması gerektiğini vurgulayarak, bu projeler için yeterli finansmanın sağlanılması gerektiğine dikkat çekti. KEİ ülkeleriyle birlikte Rusya’nın “Karadeniz Enerji Halkası” gibi projeler üzerinde çalışmaya devam edeceğini belirten Vladimir Putin, Karadeniz Ekonomi ve Ticaret Bankası, Karadeniz Araştırma Enstütisü ciddi çalışmalar beklediklerini kaydetti.

ALİYEV: ERMENİ İŞGALİ SON BULMALI

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Karadeniz ülkeleri arasındaki çözülmemiş ihtilafların bölgesel işbirliğini olumsuz etkilediğini belirterek, “Azerbaycan’ın topraklarının yüzde 20’si Ermenistan işgali altında. Ermeni güçleri bu bölgeyi derhal terketmeli” dedi.

Aliyev, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün (KEİ) 15. Kuruluş Yıldönümü Doruk Toplantısı kapsamında düzenlenen ve üye ülkelerin Cumhurbaşkanlarının katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, Azerbaycan’ın bölgesel işbirliğine büyük önem verdiğini söyledi. Karadeniz ve Hazar’da önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Aliyev, önümüzdeki yıl Azerbaycan’dan geçen üç ayrı boru hattından 1 milyon varil petrol pompalanmaya başlanacağını kaydetti. Aliyev, Azerbaycan’ın bu yıl sonunda gaz ihraç eden bir ülke konumuna geleceğini hatırlatarak, “Bölgenin enerji sorunu hayata geçirilecek yeni projelerle çözüme kavuşturulacak. İleride enerji ve ulaştırma alanında daha iyi sonuçlara ulaşacağız” dedi.

Konuşmasında bölgede çözümlenememiş ihtilaflara da değinen Aliyev, özellikle Ermenistan ile Azerbaycan arasında yaşanan toprak sorununun güncelliğini koruduğuna dikkat çekti. Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal altında tuttuğunu savunan Aliyev, “1 milyon Azeri kendi topraklarından uzaklaştırılmış durumda bulunuyor. Bu durum uluslararası hukuk kurallarına aykıdır. Ermenistan güçleri derhal bölgeyi terketmelidirler” diye konuştu. Azerbaycan devleti olarak barış ve refahın egemen olduğu bir bölge istediklerini dile getiren Aliyev, daha fazla çatışma ve gerilimin kimseye fayda getirmeyeceğini kaydetti. Mevcut ihtilafların bölgesel işbirliklerini tehlikeye attığını vurgulayan Aliyev, şu an yaşanan sorunların yakın gelecekte çözüme kavuşturulmasını umduklarını sözlerine ekledi.

OSKARYAN: TÜRKİYE ÖNCE SINIRINI AÇSIN

Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskaryan, Türkiye’nin Ermenistan sınırını kapalı tuttuğu müddetçe “Ermeni Soykırımı”na ilişkin bir ortak tarih komisyonu oluşturmanın kendileri tarafından kabul edilemez olduğunu söyledi.

Oskaryan, “Türkiye, soykırım konusunu iki ülke arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi için önkoşul yapıyor. Biz ise ne bugün ne de yarın böyle bir koşul öne sürmeyeceğiz. Türkiye diyalog konusunda ciddiyse önce sınırları açmalı” dedi.

Ermenistan Dışişleri Bakanı Oskaryan, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün (KEİ) 15. kuruluş yıldönümü Doruk Toplantısı’na katılmak üzere geldiği İstanbul’da, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile başbaşa görüştü. Görüşmenin ardından Çırağan Sarayı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Oskaryan, Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’ın zirveye katılmamasına gerekçe olarak “Ermenistan ile Türkiye arasında diplomatik bağ olmaması”nı gösterdi.

Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkiye geçmek için öne sürdüğü koşulların kendileri tarafından “kabul edilemez” olduğunu söyleyen Oskaryan, “Ermeni Soykırımı”nın tarihi bir gerçek olduğunu ve Türkiye dışındaki tüm tarafların bu gerçeği kabul ettiğini savundu. Oskaryan, Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkilerin iyileştirilmesi için “soykırım meselesini” önkoşul olarak sunmaktan vazgeçmesi gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı