Gazete Vatan Logo
Magazin İstanbul’da harika vakit geçireceğiz!

İstanbul’da harika vakit geçireceğiz!

Grammy Ödüllü efsanevi caz sanatçısı Marcus Miller, İstanbul’da! Bu seferki ziyaretin farklı olduğundan bahseden müzisyen “Konserde tüm kariyerimden seçtiğim parçalara yer vereceğim. İstanbul’da harika vakit geçireceğiz” dedi

İstanbul’da harika vakit geçireceğiz!

Caz müziğin usta ismi ABD’li müzisyen Marcus Miller (58), İstanbul Caz Festivali kapsamında bu akşam Zorlu PSM Ana Tiyatro’da hayranlarıyla buluşacak. Daha önce de İstanbul’da coşkulu konserler veren ve ülkemizde önemli bir hayran kitlesi bulunan sanatçı, müzik kariyeri, besteleri ve İstanbul hakkında konuştu.

Bas çalma fikri nasıl gelişti? Her zaman böyle bir tutkunuz var mıydı yoksa ilerleyen süreçte verdiğiniz bir kararla mı basa geçtiniz?

Babam piyano çalardı, ben de 4 yaşındayken onu örnek alarak piyano çalmaya başladım. 10 yaşımda okulda klarinet dersleri almaya başladım. Üniversiteye kadar klarinet çaldım. Fakat aynı yaşlarda Michael Jackson ve Sly and the Family Stone gibi soul yapan gruplara merak saldım. Ve tabii ki soul müzikte çok fazla klarinet duymanız imkansızdır. Michael Jackson’ın kardeşi Jermaine bas çalıyordu ve soul müzik söz konusu olduğunda basın bu müzikte büyük bir yeri olduğunu anladım. Hemen sonrasında basla denemeler yapmaya başladım ve ona hayran kaldım. Daha sonra, yaklaşık 14 yaşındayken cazı keşfettim ve yine basın bu müzikle de muhteşem bir uyumu olduğunu farkettim.

Haberin Devamı

Müzik besteleme süreciniz nasıl işliyor? Yeni bir beste üzerinde çalışırken nelere öncelik veriyorsunuz?

Genelde zihnimde bir melodi, belli bir altyapı ya da vuruş canlandırıyorum. Bazen uyandığımda aklıma geliyor ya da araba kullanırken. Daha sonra ya piyanonun başına geçiyorum ya da basın ve o melodiyi, altyapıyı, vuruşu geliştirip bir bütünlük kazandırmaya çalışıyorum. Her zaman müziğimi farklı kılacak unsurlara yoğunlaşırım. Dolayısıyla kimi zaman çok havalı bir fikir aklıma gelse de “Bu kulağa yeterince farklı gelmiyor” diyorum ve harmonileri ya da ritmi değiştiriyorum.

Enerjileri birleştiriyorum

Müzik kariyerinize uzun yıllar yapımcı ve session gruplarında müzisyen olarak adım attığınızı biliyoruz. Solo projelerinize geçtikten sonra sahnede olmak konusunda ne hissediyorsunuz?

Sahnede olmanın sevdiğim yanı izleyicinin ve müzisyenlerin enerjisini birleştirme şansı yakalamam. Herkesin aynı frekansta olmasını sağlamaya çalışıyorum. Eğer bunu başarabilirsem o enerjiyi, gücü hissediyorum ve inanın buna benzer hiçbir duygu yok. Dolayısıyla sahnede benimle çalan müzisyenleri çok yakından izlerim ve izleyicilerimi de öyle. Bazen bir parçanın temposunu değiştiririm ya da şarkıyı olduğu gibi değiştirir böylece herkesin aynı frekansta olmasını sağlamayaçalışırım.

Haberin Devamı

Türkiyeli caz hayranları sizin müziğinizi çok seviyorlar. İstanbul konserinizde çalacağınız parçalar hakkında bize ipucu verir misiniz?

Bu defa tüm kariyerimden seçtiğim parçalara yer vereceğim. Yeni parçalarımı da çalacağım. Eski parçaları yeni aranjmanlarla çalarak onlara yeni bir hava katmak istiyorum. İstanbul’da harika vakit geçireceğiz.

İstanbul’un en sevdiğiniz özelliği ne?

İstanbul’da en çok sokaklarda dolaşmayı ve bol bol fotoğraf çekmeyi seviyorum. Bazen çok erken kalkıp şehrin uyanışına şahit oluyorum. İstanbul çok güzel bir şehir.