İspat edemezsen gidecek misin?

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: İkili görüşmelerde ev sahibi Hollande ile Türkiye-Fransa ilişkilerini ele aldık. Ayrıca, bölgedeki gelişmeleri ve son Rusya-Türkiye gelişmelerini değerlendirdik. Biz iyi niyetimizi ortaya koyduk. Daha ilk günden Putin ile götüşme niyetimizi ifade ettik. Tüm radar tespitlerini kendi önlerine de koyduk. Olayı belgelerle anlattık. Hava sahamızda 5 dakikada 10 kez uyarılan milliyeti bilinemeyen uçaklardan biri 17 saniye sonra Suriye’ye geçiyor. İkincisi F-16’larımız tarafından vuruluyor. İki pilottan biri Suriyelilerin diğer ölü olarak Türkmenlerin eline geçiyor. Biz Hatay Valiliğimizin girişimiyle cenazeyi aldık ve dün sabah Rusya’ya verildi. Türkiye’nin DAİŞ’ten petrol aldığı iddiaları ahlaki değil. Böyle bir belge varsa ortaya koysunlar, görelim. Bizim petrol aldığımız ülkeler bellidir. DAİŞ terör örgütünden petrol alan bir kişinin Rus ve Suriye vatandaşı olduğunu ABD açıkladı. Önce bunun hesabını versinler. Böyle birşey ispat edildiği anda ben bu makamda durmam. Sayın Putin’e diyorum ‘Sen bu makamda durur musun?’ Biz petrol kaçakçılığı yapanları da enseleriz. Bugüne kadar yasal yollarla çalıştık. Biz terör örgütleriyle alışveriş yapacak kadar haysiyetsiz değiliz.”

Putin: Uçağımızı IŞİD petrolü için vurdular

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Paris’ten ayrılmadan önce yine Türkiye’yi eleştirdi: “Elimizde yeni kanıtlar var. Mesele, Suriye’deki Türkmen halkını savunmak değil. Türkmenler işin bahanesi. Uçağımızı bir daha emin oluyoruz ki Suriye’den İŞİD petrol kervanlarını rahatça Türkiye’ye girişini sağlamak için vurdular. Son günlerde ‘Emri Erdoğan vermemiş’ di yorlar. Bizim için bunun artık hiçbir önemi kalmadı.”