Gazete Vatan Logo

IŞİD'den alınan bölgeler Şii milislerin kontrolünde

Irak'ta, IŞİD'den kurtarılan Sünni halkın yaşadığı Tikrit'in birçok köy ve kasabası, Şii milislerin kontrolünde bulunuyor.

Alınan bilgilere göre, günler süren geniş çaplı operasyonlar sonucu IŞİD'den kurtarılan Tikrit'in Samarra, Alem, Dora, Abu Gısaybe, Albu Acil bölgelerinin tamamında Şii milis güçleri varlık gösteriyor. Başkent Bağdat'ın 130 kilometre kuzeyindeki Samarra'dan Tikrit'in doğusundaki Fethe bölgesine kadarki güzergahta bulunan kontrol noktalarını Şii din adamı Şeyh Kasım el-Hazeli'ye bağlı Asayip Ehlihak örgütü ile Ketaib-i Hizbullah (Hizbullah Tugayları) militanları denetliyor. Yaklaşık her 800 metrede bir kurulan kontrol noktalarından geçişler uzunca arama ve sorgulamadan sonra gerçekleşiyor. Bu noktalarda İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in posterleri dikkati çekiyor.

Samarra'dan Fethe bölgesine giden yol şeridi üzerinde yer yer Arapça "Lebbeyke Ya Mehdi" yazılı tabelalar mevcut. IŞİD bayraklarının silinip yerine Irak bayrağıyla Şii grupları simgeleyen yazılar yazılmış. Yol üzerindeki birçok binanın IŞİD tarafından ateşe verildiği veya patlatıldığı görülüyor. IŞİD'den kurtarılan Alem nahiyesinin merkezi ve ona bağlı köyler ise Asayip Ehlihak milisleri ile onlara katılan Sünni Alemli gençler tarafından denetleniyor.

İran etkisi

Haberin Devamı

IŞİD'in kontrolünü kaybettiği Samarra şehir merkezinin güvenliğini Birleşik Polis teşkilatıyla Halk Toplulukları'na bağlı güçler sağlıyor. Kentteki bazı devlet daireleri, Halk Toplulukları üyeleri tarafından karargah olarak kullanılıyor. Söz konusu karargahlarda, İran Cumhuriyeti Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, İran Devrim Lideri Ruhullah Musevi Humeyni ve Iraklı Şiilerin dini lideri Ayetullah Ali es-Sistani'nin posterleri, yine Halk Toplulukları'nı simgeleyen sarı ve kırmızı bayraklar asılı duruyor. Şiimilisler, kontrol noktalarının duvarlarına asılan Şii din adamlarının posterlerinin çekilmesine izin vermiyor.

Alem nahiyesindeki durum

Alem nahiyesi milislerinden Diyar el-Sari, IŞİD'in bölgelerine gelmeden önce gazetecilik yaptığı belirterek, "Örgüt, Alem'i ele geçirdikten sonra mahalle sakinlerinden biri, beni ihbar ederek, kara listeye alınmama neden oldu. Ben de arandığımı duyar duymaz sahte nüfus cüzdanı çıkararak kısa sürede Alem'den kaçtım. Daha sonra ailemi de nahiye dışına çıkardım. Ailece kaçtığımızı duyan IŞİD militanları, evimizi havaya uçurdu. Militanlar, bununla da yetinmeyip akrabalarımdan iki kişiyi kaçırdı. Yaklaşık 7 aydır kendilerinden ölü ya da hayatta olduklarına dair hiçbir haber alamadık" dedi.

Şii milislerden oluşan Asayip Ehlihak örgütü saflarına katıldığını anlatan Sari, giydiği üniformanın üzerinde 'Asayip Ehlihak Tugayı' yazan armayı göstererek, "Bize aynı zamanda 'Heşdi Alem' deniyor. Benim gibi birçok genç arkadaşım bu üniformayı giyiyor" ifadesini kullandı.

Sari, El Alem ve diğer kurtarılan bölgelerde elektrik ve su sıkıntısının yaşandığını belirterek, şöyle konuştu:

Haberin Devamı

"IŞİD, El Alem nahiyesinden çekilirken elektrik, su ve diğer temel hizmetleri sunan devlet dairelerini yakarak işlevsiz hale getirdi. Hükümetten de bu konuda bir beklentimiz yok. Verdikleri hiçbir sözü tutmuyorlar. Yerel yetkililer, bu tür sıkıntıların giderilmesi için çalışmalara başladı. Alem nahiyesi, tekrar elektrik ve suya kavuşursa ailem de evine dönecek."

Haberin Devamı

Alem nahiyesinden bir başka genç Muhammed Salah da Bedir Tugayları'na katıldığını dile getirerek, "IŞİD, bölgemizden yaklaşık 200 kişiyi kaçırdı. Birçoğunu idam ederek, görüntüleri sosyal medya hesabından yayınladı. Travmanın etkisi hala devam ediyor" diye konuştu.

Nahiyeye bağlı Ramıl köyünden kızlarını alarak 3 ay önce kaçan Umeyye Ganım ise "IŞİD bize çok sıkıntılar yaşattı. Kocamı ve eltimin de kocasını götürüp öldürdüler ve cesetlerini bile göstermediler. Kızlarımın başına bir şey gelmesin diye zorda olsa buralardan kaçmayı başardık. Bugün aslında yaşadığımız korkuların büyük bölümünü üzerimizden atamayarak dönüyoruz. IŞİD bizi darmadağın etti, hiçbir yararını görmedik. Günlerce hasat ettiğimiz buğdayları kaynatarak ya da mercimek çorbası yaparak karnımızı doyurmaya çalıştık" ifadelerini kullandı.