Gazete Vatan Logo

İşgüzarlık dedi ama !

Baykal, Sevigen'le ilgili rant iddiaları için ne dedi?

Anket

Sizce Mehmet Sevigen partisinden istifa etmeli mi?

Evet
Hayır
Kararsızım






CHP Lideri Deniz Baykal, VATAN'ın gündeme getirdiği Sevigen hakkındaki rant iddialarıyla ilgili ilk kez konuştu... İşte açıklamaları:

CHP lideri Baykal, Sevigen’i hem korudu hem de “uygun” yapmadığının altını çizdi: Önce bir linçin önüne geçmemiz lazım. Ne haksızlık yapmak istiyorum ne de partimin partimin çizgisinden taviz vermek istiyorum
CHP’den “istifa etmezse görevden alınsın” çağrıları yükselirken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen ile ilgili sessizliğini bozdu. Baykal, istifa ya da görevden alma konusunda net bir ifade kullanmadı ancak Sevigen olayının AKP’li Şaban Dişli olayı gibi olmadığını belirterek “Linç yapılmasın” dedi. Baykal, VATAN’ın Sevigen’le ilgili haberleri için de “sistematik yayın” eleştirisinde bulundu. Dün NTV’nin canlı yayın programına katılan Baykal, “Genel Sekreter Yardımcınız Mehmet Sevigen’in istifasını isteme niyetiniz var mıdır? Bu olayla ilgili görüşünüz nedir?” sorusu üzerine şunları söyledi:

NEDEN AYRILACAK?:

Kamuoyumuzca çok ilgiyle izlenen bir tartışmaya dönüştü.Bir süredir yapılan yayınlarla belli bir izlenim oluşturuluyor, bir kanaat şekillendiriliyor ve sonra da belli bir bekleyiş ortaya konuluyor “ayrılmalıdır” diye. Ayrılmalıdır da niçin ayrılacak, neden dolayı? Onun adını koymak lazım. Şaban Dişli olayıyla bunun benzerliği hiçbir şekilde yok. Niçin yok? Dişli olayında imzalanmış bir protokol var. O protokolde belli bir miktarın ödeneceği taahhüdü var. Bunun ne karşılığı olduğu açıkca ifade ediliyor, ne karşılığı, bir imar planında yapılacak değişiklik karşılığı, iki, kredi tedarik edilmesi karşılığı. Yani bir parti yöneticisi imar planında değişiklik ve kredi bulma taahhüdü ile bir protokolle bir para alıyor. Böyle bir şey var mı? İmar planında herhangi bir değişikliğe yönelik bir sorumluluk söz konusu mu?

KANITI YOK:

İmar planını gerçekleştiren Büyükşehir Belediyesi’dir. Erdoğan zamanında başlamıştır arsanın hikayesi, Topbaş zamanında sonuçlanmıştır. AKP’nin Büyükşehir belediyesine bir siyasi nüfuz kullanıldığına dair hiçbir somut iddia, belge, kanıt yoktur. Bir imar yolsuzluğu tablosu ile karşı karşıya değiliz. Belli bir siyasi nüfuz kullanımı para karşılığı olayıyla da karşı karşıya değiliz. Böyle bir iddia da yok.

TİCARİ İLİŞKİ:

Ne sözkonusu? İmar durumu netleşmiş olan bir arsada, alım satım konusunda, bir arsayı satmak isteyen birisi ile almak isteyen birisi arasında tamamen özel hukuk ilişkisi içinde kurulmuş olan bir ilişki sözkonusu. Satmak isteyen kişiyi tanıyor. Adam mağdur, satmak istiyor. O da diyor ki, “falan kişi alır, sizi bir araya getireyim.” Onları biraraya getiriyor. Özel hukuk ticari ilişki çerçevesi içerisinde yapılmış bir işbirliği. Arsayı satan bundan dolayı bir ödeme yapmıyor, bunun rolünden dolayı bir şikayeti yok. Tam tersine, teşekkür ediyor.

PROTOKOL İMZALANMIYOR:


Arsayı alanla ilişki, arsayı alıyor birisi, ne karşılığı alıyor? 5 milyon 200 bin dolar ya da 5 trilyon karşılığı alıyor. Alıyor ama parası yok, para tedarik etmeye çalışıyor. Parası olan birileriyle konuşuyor. Bu arada Sevigen’e diyor ki, “Sen de bir miktar para yok. Ne kadar koyabilirsin? 200 bin dolar koyabilir misin?” “Koyarım” diyor. “200 bin dolar koyarsan ona karşılık elde edeceğimiz kazançtan senin payını da sana veririz”. Neye karşılık veririz, yatıracağın paraya karşılık. Sevigen parayı tedarik edemiyor, onun üzerine protokol yürürlüğe giremiyor. Protokol imzalanmıyor, böyle bir ticari ilişki kurulmuyor.

UYGUN DEĞİL:

Şimdi bu durum hukuki yolsuzluk değil, imar yolsuzluğu değil, kredi yolsuzluğu değil, Dişli ile bir alakası yok anlıyoruz ama, uygun mu, oluyor mu diyorsanız, bu konuda herkesin cevabı, evet benim anlayışıma göre de uygun değildir. Ben de bir parti üst yönetim noktasında bulunan bir insanın tamamen meşru, haklı, devletle hiçbir ilişkisi olmayan ticari ilişkilere girmesinin de doğru olmadığı kanısındayım. Bu ayrı bir olaydır. Efendim alanla satan arasındaki ilişkiye işgüzarlık yaptığı anlaşılıyor Sevigen’in. Kendisine bu çerçevede yapılmış olan bir teklife de ilgi duymuş olduğu anlaşılıyor. Olay budur. “Efendim, bu uygun mu değil mi” bu herkesin kendi takdir edeceği bir iş. Benim takdirim, ben kendi yaşamımda da, çevremdeki insanların yaşamında da buna özen gösterilmesini beklerim. Bu ayrı bir şeydir. Burada bir haksız kazanç sözkonusu değildir, alınmış tek kuruş para yoktur, teklif edilmiş bir imkan vardır, o imkana ilgi gösterdiği anlaşılmıştır ama gereği yerine getirilmemiştir. Linç yapmaya kimse kalkmasın. Bunu niye söylüyorum, bu kişiyle ilgili olarak bir süreden beri bir gazetemizde sistematik bir yayına tanık oluyoruz.

Haberin Devamı