Gazete Vatan Logo

İş aramanın kuru soğanlı tarifi

Dört kafadar 'iş bulma' sitelerine meydan okuyor!

Üniversiteyi bitirdiniz. Hiç istemediğiniz bir işe girdiniz veya onu bile bulamadınız. Hayat, kampus çimlerindeki kadar rahat olmadığını çekinmeden gösterdi size... Kariyer sitelerine yüzlerce başvuru yaptınız. Aradan bir süre geçti. Hiçbirinden cevap yok. Belki aylar sonra gelen birkaç “Yolumuza başka bir adayla devam edeceğiz. Ama CV’niz havuzumuzda” temalı otomatik mesaj... Artık haftada bir iki kere saçınızı tarasanız, kâfi. Sakallar iki haftadır kesilmiyor. Son iş görüşmeniz için kuru temizlemeye verdiğiniz parayı düşünüp, üzüldünüz. Dışarı çıkıp, arkadaşlarınızla bir şeyler içmek isteseniz; cepte 20 lira var. Acaba bugün de sizi çekerler mi? Tarık Aksu (27) dedi ki; “Yok, başka bir yol daha olmalı. Ben kendimi o CV çöplüğünden kurtarmalıyım!”

Birkaç ay önce küçük bir reklâm ajansında müşteri temsilcisi olarak çalışıyordu. Ne maaşından memnundu, ne de iş tanımından. Hızla karar verip, istifasını verdi. Siyaset ve uluslararası ilişkiler okumuştu. Mezun olduğundan beri, 7 yıldır hep bir işte çalışıyordu ve daha önce hiç iş aramamıştı.

Bir gün Tarık’ın dayısı sihirli cümleyi söyledi: “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana...” Âşık Mahzuni Şerif’in bu meşhur türküsü ona hayatta yepyeni bir kapı açmak üzereydi.

İK DİREKTÖRLERİ BAYILDI

Tarık, kız arkadaşı Meriç Öven (28), kuzeni Muhammet Aksu (25) ve en yakın arkadaşı Onay Özçayan’a (27) açtı konuyu. Tarık dışında herkesin çalıştığı bir iş vardı ama hiçbiri işinden mutlu değildi. Elbette akıllarında birçok soru işareti vardı. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olabilirlerdi. Ya patronları bu durumu sıcak karşılamazsa?
Göze aldılar sonuçları... Çektiler takım elbiseleri, gittiler lüks bir restorana. Önlerine bir ‘kuru soğan’ koyup fotoğraf çektirdiler. Yigitmuhtacolmuskurusogana.com adında bir site kurdular ve fotoğrafları CV’leriyle birlikte buraya yüklediler. Yanına da “İş bulmamızı istiyorsanız, CV’lerimizi paylaşın lütfen” yazdılar.
Hemen o gün şirketlerden tepkiler gelmeye başladı. Tarık Aksu 20 günde 9 iş görüşmesine çağrıldı: “İşten çıktığımdan beri kariyer sitelerinden onlarca başvuru yaptım. Hepsi reddetti. İşin ilginç tarafı, kariyer sitesinde beni reddeden firma, bizim siteyi görünce iş görüşmesine çağırdı. İK direktörleri projemize hayran kaldı. Hatta Türk Hava Kurumu’nun ve Citibank’ın İK direktörleri projeyi genişletmemiz ve CV’lerimizi düzenlememiz için bize yardımcı olmayı teklif ettiler. Bir anda binlerce ziyaretçimiz oldu. ”

HOBİLER BİLE TEK TİP

Bir tekstil firmasında tercüman olarak çalışan Onay Özçayan devam ediyor: “Ve mesajlar gelmeye başladı. İnsanlar bizden CV’lerini siteye koymamızı istediler. Biz de işi büyütmeye karar verdik. Kariyer sitelerini bitirmeyi düşünüyoruz projemizle. Çünkü o siteler, işveren odaklı platformlar. Çünkü parayı oradan kazanıyor. İş arayanın hiçbir değeri yok. Herkes prototip. Sizin gibi en az 100 kişi daha var o sitelerde. Aynı eğitime, aynı kariyere sahip. Hobiler bile prototip. Herkes illa küçükken bir piyano kursuna gitmiş, boş zamanlarında kitap okumaya da bayılıyor. Bunu değiştirmek istiyoruz. Pozisyonumdan memnun değilim. 9 kez ilettim şirketime; olmadı.”

1.360 BAŞVURU YAPTIM

Çevre mühendisliğini bitiren Meriç Öven, şu anda eğitimci olarak çalışıyor. O da kariyer sitesi mağduru: “Geçen gün baktım; 1.360 başvuru yapmışım bugüne kadar. Bir defasında İK direktörü pozisyonuna başvurdum, çağrıldım. Benimle görüşme yapan kişi, eğer işi alırsam benim alt kadromda çalışan bir eleman olacak. Yani o kızın ‘Acaba geç kalırsam bu kadın bana bir şey der mi?’ diye kafasında yaptığı fikir muhasebesine kaldı kariyerim.
Aslında ben bu işe Tarık’a yardımcı olmak için girdim. Açıkçası şu an patronumun durumdan haberdar olup olmadığını bile bilmiyorum.”
Bir çağrı merkezinde ekip lideri olarak çalışan Muhammet Aksu ise site kurulduğu gün patronlarına anlatmış projeyi: “Siteyi gösterdiğim anda bana dediler ki; ‘Zaten iyi bir iş bulursan, git oğlum. Bizden yana bir sorun yok!’ Zaten neden kızsınlar ki?”

‘SOĞAN ÖZGÜVENİ’ HAREKETİ

Peki, siteyi nasıl geliştirecekler? Tarık Aksu anlatıyor: “Biz bu işe ‘soğan özgüveni’ diyoruz. ‘Sizin oğlan da ne çekti be?’ diye düşünmeyenlerin adresi olsun burası. İş aramak ayıp değildir. Ama Türkiye’de durum farklı. Yakın arkadaşlarının işi varsa, daha da kötüsü sevgilisinin işi varsa; bu mesele ağır depresyonlara yol açabiliyor. Burası sadece üniversite mezunlarının, beyaz yakalı işsizlerin platformu olacak. 1 dakikalık video yüklemek zorundalar. 1 dakikada CV’lerinde olmayan başka bir şeyi, bir kâğıt parçasından ibaret olmadıklarını göstermelerini istiyoruz. Kuru soğanı mutlaka bir şekilde kullanmaları gerekiyor.”

KLİŞE SORULARA ORİJİNAL CEVAPLAR

Dört kafadar, en çok iş görüşmelerindeki ‘tek tip’ sorulardan rahatsızlıklarını dile getirince; onlara en klişe üç soruyu sorduk. İşte yanıtları:

- Kendini 10 yıl sonra nerede görüyorsun?
- Valla sizin koltuğunuz sıcacık gözüküyor. Kaç senedir oturuyorsunuz acaba?
- Kendimi bilmiyorum ama ben burada işe girersem 1 hafta sonra seni burada görmüyorum tatlım...
- Açıkçası cebimde 30 lira var. Ben şimdilik yarın sabahı düşünüyorum.
- Biraz anı yaşa bebeğim!



- Sizce, neden sizi işe almalıyız?
- Bu sorunun cevabını bilseydim İK uzmanı pozisyonuna başvururdum.
- Alsan ne güzel olur be hacı... Bak, iş yerindeki “Hastayım, bugün gelemiyorum” kontenjanından yedim de geldim.
- Çünkü ben buna değerim.
- Sen benim pazılarımın farkına varamadın. Allah aşkına söyle; hoş olmaz mı böyle bir adam ortada gezinse?

- Şimdi biraz İngilizce devam edelim...
- What’s can I do sometimes? Çevirisini sorma, Fatih Terim’den başka k imse bilmiyor.
- Güzel Türkçemiz dururken, neden yapalım şimdi ama bunu?
- O halde I’m cleaning my closet
- Je t’aime...

Haberin Devamı