İş alemini yasa bağdu

Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay’ın kalp krizi geçirerek vefat etmesi, otomotiv sektörü ve iş alemini yasa bağdu. Otay, Kocaeli’nin ‘dünyanın en iyi Ford üretim tesisi’ unvanını almasında başrol oynayarak, Ford içinde büyük üne kavuşmuştu. 2007-2008 döneminde Ford’un Avrupa’daki en büyük tesisi Köln’ün Genel Müdürlüğü’nü yapan Otay, buranın da ‘sıfır hatayla’ otomobil üretmesini sağladı

Ford Otosan’ın Genel Müdürü Nuri Otay’ın (55) önceki gün evinde geçirdiği ani kalp krizi sonrası vefat etmesi, Türk otomotiv sektörü ve iş dünyasını üzüntüye boğdu. Türk otomotivine uzun yıllar emek veren Otay, Ford Otosan’ın son yıllardaki ABD’ye yaptığı ihracatın yanı sıra toplamda 1 milyar doları geçen yeni Transit, yeni mini hafif ticari araç ve yeni fabrika yatırımıyla ilgili olarak yoğun mesai harcıyordu.

1983 yılında Ford Otosan’da elektroforez boyahane projesinde göreve başlayan Otay, sonraki yıllarda dış satın alma müdürlüğü, İstanbul fabrika müdürlüğü görevlerinde bulundu. Nuri Otay, 2000’de kurulan Ford Otosan Kocaeli fabrikasının ilk fabrika müdürü unvanını aldı. Otay, 10 tam puan alarak Kocaeli’nin 5 yıl üst üste ‘dünyanın en iyi Ford üretim tesisi’ olmasını sağladı. Tecrübeli yönetici buradan Ford Avrupa’ya transfer oldu. Ford’un Avrupa’daki en büyük tesisi olan Köln’ün Genel Müdürlüğü’ne atanan Otay, Kocaeli’ndeki prosesleri uygulayarak ‘sıfır hatayla’ üretim yapılmasını sağladı.

Yeni projelere odaklanmıştı

2007’de yeni görevinde VATAN’a konuşan Nuri Otay, “Köln’ü sıfır hatalı, sıfır kayıplı bir üretim tesisi haline getireceğim” sözünü vermiş ve bunda da başarılı olmuştu. Otay, hedeflerini şöyle aktarmıştı: “Ford’un Avrupa’daki en yeni, en modern fabrikası. Ford Otosan’da gece gündüz calışarak, fabrikamızı ’Ford’un dünyadaki en iyi fabrikası’ payesine ulaştırdık. Köln’de de yeni ürünlerin hatasız, kayıpsız piyasaya sunulması konusundaki Kocaeli’nde gösterilen başarının sağlanmasını hedefliyorum. Ford Avrupa FÜS (Ford Üretim Sistemi) ofisinin 11 denetçisinin verdiği puanlarda Köln, 8.7 almış. Ben bunu 10 tam puana çıkarmak için çalışacağım.”

2008’de Türkiye’ye dönen Nuri Otay, Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcılığı’na getirildi. 1 Mart 2010’dan itibaren şirketin genel müdürü olarak görev yapan Otay, yeni projelere odaklandı. Ford Otosan’ın üretim, istihdam, ihracat ve Ar-Ge konusunda sürekli gelişiminde etkin rol oynayan Nuri Otay, Türkiye’nin üretmeyi planladığı yerli oto projesine de olumlu katkı sağlayan bir isimdi.

Cenazesi Perşembe günü

Nuri Otay’ın cenazesi 9 Şubat Perşembe Günü Levent Camii’nde öğle vakti kılınacak namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Ford Otosan’dan yapılan açıklamada, cenazeye çelenk gönderilmemesi, arzu edenlerin Ford Otosan TEV Eğitim Fonu’na bağışta bulunması rica edildi.

Koç: Başarıları bir yana çok sevilen bir insandı

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Nuri Otay’ın vefatına ilişkin yaptığı açıklamada, “Topluluğumuza ve otomotiv sektörüne 28 yıl boyunca önemli katkılarda bulunmuş kıymetli bir ismi kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz” dedi. Koç, şunları kaydetti: “Otomotiv endüstrisi için bir başarı öyküsünün kahramanlarından biriydi. Başarıları saymakla bitmez. Ancak hepsi bir yana insanlığı ve dostluğuyla yüreklerimizde yer etmiş, hepimizin çok sevdiği bir çalışma arkadaşımızdı. Başımız sağolsun.”

Ford Avrupa Başkanı Stephen Odell de, “Nuri Otay’ı tanıyanlar olarak hepimiz onu kaybetmenin üzüntüsünü, acısını yaşıyoruz. Otay, çok iyi ve Ford çalışanlarının büyük saygı duyduğu bir insandı. Otay, kariyeri boyunca büyük bir liderlik yeteneği ve dürüstlük örneği sergiledi” dedi.

Özilhan ‘babayiğit’liğe aday: Yerli otomobil üretebiliriz

BAŞBAKAN Erdoğan’ın geçen yıl katıldığı TÜSİAD Genel Kurulu’nda, “Bütün babalar burada artık şu yerli otomobil işini halledin” sözleriyle başlayan, sonraki aylarda “Bir babayiğit çıkar yerli otomobili yapar” konuşmasıyla devam eden yerli otomobil fikrine Anadolu Holding de sıcak bakıyor. Anadolu Holding İcra Kurulu Başkanı Özilhan, Türkiye’nin artık birçok alanda olduğu gibi otomotivde de kendi markalarını yaratması gerektiğini savunarak, bu konuda kamuoyunda beklentinin yüksek olduğunu söyledi. Yerli otomobil konusunun milli bir davaya dönüşmeye başladığını ifade eden Özilhan, yerli otomobil projesinin hayata geçmesinde girişimcilerin çabaları kadar devleti teşvik ve desteğinin de önemli olduğunu vurguladı.

‘Devlet destek verirse olur’

Üretildikleri ülkelerle özdeşleşen birçok markanın kuruluşunda devlet desteğinin olduğunu ve bu destekler sayesinde bu markaların bugünlere geldiğini dile getiren Tuncay Özilhan, “Devlet gereken desteği verirse bir değil birkaç yerli marka ortaya çıkabilir. Çünkü Türkiye bu konuda hem üretim hem de pazarlama konusunda gerekli alt yapıya sahip. Türkiye zaten otomobil de kamyon da otobüs de üretiyor. Burada yapmamız gereken adıyla, tasarımıyla ve birçok parçasıyla bir marka yaratmak. Devlet ve özel sektör el ele verirse bu da mümkün olur” diye konuştu. Koç Grubu’nun yerli otomobil projesinde niyet bildirmesinin önemli bir adım olduğunu belirten Özilhan, ilk başlarda yüzde yüz yerli markanın üretilmesinin zor olduğunu, ama belli bir zamanın ardından bunun mümkün olacağını dile getirdi.

Tuncay Özilhan, grup bünyelerinde Isuzu, Kia, Lada ve Geely markaların Türkiye distribütörlüklerini yaptıklarını anımsatarak, şunları kaydetti:

“Grup olarak otomobil üretimi yapmıyoruz, ama uzun yıllardır otomotivin içinde olduğumuz için sektörün girdilerini çıktılarını çok iyi biliyoruz. Bundan dolayı da yerli otomobil fikrine uzak değiliz. Ben yerli otomobilin her zaman yapılabileceğini düşünenlerdenim. Bu konuda ciddi bir oluşum gerçekleşirse biz de bunun içinde olabiliriz. Ekonomisi her geçen gün büyüyen Türkiye’nin otomobilde de kendi markasına sahip olması artık gerekli.”