Gazete Vatan Logo

İngilizler’in ikinci vatanı Kalkan

Kalkan, adeta İngilizler’in ikinci vatanı. 3 bin nüfuslu beldede 1000 İngiliz yaşıyor. Kendilerini, “Yeni Kalkanlılar” olarak tanımlayan, 1500 kadar mülk alan, ekonomiye katmadeğer katan İngilizler’le konuştuk..

İngilizler’in ikinci vatanı Kalkan

Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı turistik belde Kalkan, adeta İngilizler’in ikinci vatanı. Kalkan 15 yıl önce yabancıların yerleşmeye başlaması ile gündeme geldi. Peki, kim bu yabancılar? Kendilerini yabancı olarak değil, “Yeni Kalkanlılar” olarak tanımlıyorlar ki bu tanımlamada haksız değiller. Kasabanın çehresini değiştiren, katmadeğer katan, vergi veren bir topluluk. TUİK verilerine göre Antalya’da 55 bin yerleşik yabancı yaşıyor, 3 bin nüfuslu Kalkan’da ise 1000 İngiliz ikame ediyor. Öyle ki Kalkan adeta küçük bir Londra gibi. Çarşıda pazarda herkes İngilizce konuşuyor, restoranların mönüleri yalnızca İngilizce basılıyor, para birimi olarak da Sterlin öne çıkıyor, taksi ücretlerinde bile hem TL hem de Sterlin hesabı yapılıyor. İngilizler Kalkan’da bugüne kadar 1500’den fazla mülk satın almış. Kimi villa, kimi köy evi, kimi de tarla satın almış..

Kalkan, 1920 yılına kadar, “güzel yer” anlamına gelen “Kalamaki” adıyla anılan bir Rum balıkçı köyü. Belde’nin Kaş’a uzaklığı sadece 25 km ve resmi kayıtlara göre Kaş’a bağlı bir mahalle. Yılın 300 günü güneşli, ama en sıcak günlerde dahi nem oranı tolere edilebilecek limitlerin üstünde değil tüm bu özellikler ülkelerinde yağmurun eksik olmadığı İngilizler için ideal bir yaşamsal ortam. Kalkan lüks ve pahalı evleriyle en çok da İngilizlerin gözdesi. Neredeyse nüfusun yarısı İngiliz. Türk-İngiliz evlilikleri de çok fazla. Büyük çoğunluğunun daha ilk geldiğinde ev satın alıp yerleştiği Kalkan, İngilizleri ucuzluğu, denizi kumu ve güneşiyle etkiledi. Yeni komşular, sosyal hayatta her gün biraz daha bizden biri haline gelirken İngiliz kadınlar artık evlerinde Türk yemekleri pişiriyor, komşularlıyla kahve keyfi yapıp, fal bakılıyor, erkekler ise kahvelerde tavla atılıp uzun sohbetlere katılıyor.

Haberin Devamı

Kaş Kaymakamı Bilgihan Bayar, Kalkan’da yaz-kış yerleşik olarak 1000 kadar İngiliz’in yaşadığını bu sayının sezonda 1500’e kadar çıktığını belirtiyor. Bayar herkesin derdine derman buluyor, yeni Kalkanlılar’ın tüm sorunlarını çözmek için gece gündüz çalışıyor. Bayar, “Sayıları her gün artan İngilizler’in hayatını kolaylaştırmak için harekete geçtik. Göç İdaresi’nin bir şubesini Kaş merkeze açtık. Burada oturum süresini geçiren İngiliz vatandaşlarına kolaylık sunuyoruz. Artık Kalkan’da yaşayan İngilizler, bir gün önceden başvurarak oturumlarını uzatabiliyor, işlemleri hiçbir burokratik engele takılmıyor. Güvenli yaşam önemli, Kalkanlı bir vatandaş kadar hakları var, çok değer veriyor ilçe yabancı komşularına. Artık sosyal hayatın içindeler. Emniyet teşkilatımız tüm İngiliz ailelere bir güvenlik numarası verdi, ayrıca İngilizler’in 7/24 ulaşabileceği bir direkt acil telefon hattı da kurduk. Bu uygulama İngiliz dostlarımızın huzurunu artırdı” diyor.

Haberin Devamı

Grammy ödüllü müziyen çiftçi oldu

Stephen Connolly İngiliz kapello topluluğu King’s Singers’ın bas gitaristi. Connolly 2008’de Grammy ödüllünü kazanmış ve beş yıl önce de Kalkan’da ev satın alarak yeni Kalkanlırdan biri olmuş. Connolly’nin Kalkan aşkı ise daha eskilere dayanıyor, ailecek her yıl en az üç kere tatile geldiklerini anlatıyor ünlü müzisyen. Akdağ’daki yayla evinde eşi Rachel ile yaşayan Connolly “İlk geldiğimde beni en çok insanların sıcak kanlı olması etkilemişti, bu kültürün içine girdikçe yanılmadığımı gördüm ve kolay adapte olabildik. Şimdi köyde zeytin yetiştiriyorum, Türkçe kurslarına gidiyor, komşularımla uzun sohbetlere katılıyorum, köylülerle toprak aracılıyla anlaşıyorum. İngiltere’ye gidince herkesin ne kadar meşgul olduğunu görüyoruz burası çok daha doğal ve Londra’dan daha güvenli” diyor.
Kalkan’ın ruhundan ilham alıyorum
67 yaşındaki çocuk kitapları yazarı Jeremy Strong, yıllarca tatil için geldiği Kalkan’da önce bir arsa satın almış ve sonra da kendi evini inşaa etmiş.
“İlk 10 yıl önce geldim Kalkan’a ve ‘ömrümün kalanını burada yaşayacağım’ dedim. Sonra her yıl tatile geldik yılda iki kereye çıktı bu tatiller, kalma süresi de hep uzadı.. Ardından bir arazi aldım ve buraya evimi inşaa ettim. Kalkan manzaralı bir ev yaptım üç yıldır da burada yaşıyor kitaplarımı yazıyorum. Arada bir dönüyorum İngiltere’ye, okullarda konuşmalar yapıyor, kitap fuarlarına katılıyorum. Bu sürede birçok kitabım Türkçe’ye çevrildi, ben de Türkçe öğrenmeye başladım. Hayat da İngiltere’ye göre oldukça ucuz. Hızla Türk kültürüne aşina oldum, sizin gibi bol bol çay içiyorum, komşularımız harika bize her zaman yardımcı oluyorlar, beraber yemek yiyor misafirliğe gidip geliyoruz..”
Emlak fiyatları artık ucuz değil
Maggie hanım’ın Türkiye ile tanışması 1994’e dayanıyor. Bir süre İstanbul’da yaşadıktan sonra 2001’de Kalkan’da ev alıp, eşiyle kendi işyerini açmışlar. Kalkan’da butiği ve kafe restoranı var, evlendikten sonra Türk vatandaşlığına geçmiş. “Bunca yıldır Türkleştiniz mi?” diye soruyorum, “Zamanla Türkleştik, misafirliğe gidiyorum, eve ayakkabı ile girmiyorum, pazarlık yapıyorum, çayı sizler gibi çok içiyorum... Kalkan’da yaşamak hem kolay hem zor, doğası harika, Tek zorluğu yazın çok sıcak olması. Bir tek buna alışamadım galiba” diyor. Kalkanlılar sizi nasıl görüyor soruma, “Beni kendileri gibi görüyorlar, ben de esnafım, vergimi ödüyorum, yabancılara karşı müthiş bir hoşgörü var burada. Ama artık ev fiyatları eskisi gibi ucuz değil, eskisi kadar çok İngiliz gelmiyor.”
Türk dizileri izleyip Türkçe öğreniyorum
Londralı ilkokul müdürü Chris Davis eşi Kim ile birlikte emekli olduktan sonra Kalkan’a yerleşen İngilizlerden biri. Davis Kalkan Kültür Evi’nde gönüllü olarak çalışıyor, akıcı Türkçesi ile Kalkan’da adeta bir Türk gibi yaşıyor. “Yedi yıldır Kalkan’dayız, Burada harika arkadaşlıklar edindik, özellikle emeklilik için nefis bir yer. Türkçe konuşmanın inceliklerini öğreniyorum, Türk kültürünü, tarihini araştırıyor ve hayatıma yansıtıyorum. Kalkan’da emlak fiyatları İngiltere’ye göre çok ucuz, emekli maaşımla burada çok kaliteli bir hayat sürüyorum. Oysa Londra’da yaşamaya devam etsek emekli maaşımız bize yetmezdi. Türk dizilerini Türkçe’mi geliştirmek için izliyorum, bahçeme zeytin, limon, dut gibi meyve ağaçlar dikiyorum.”

Haberin Devamı