Gazete Vatan Logo

İmam hatip 'söz'ü ortalığı karıştırdı (1)

Genelkurmay: Öğrenim birliği ve laik eğitim ilkelerini zedeler. YÖK Başkanı: Hedef YÖK'ü tasfiye etmek. Sadece imam hatiplerin önünü açmak... CHP'li vekiller: Dışarıdan empoze edilen dini elbise adım adım Türkiye'ye giydiriliyor...

Ankara- Üniversitelere girişte meslek liselerine farklı puan uygulamasını kaldırarak, imam hatip lisesi mezunlarına üniversite yolu açan ve Meclis'e sevk edilen YÖK Yasa Tasansı'na Genelkurmay Başkanlığı sert tepki gösterdi. İşte Genelkurmayın açıklaması:

* Nisan 2004'de gerçekleştirilen basın toplantısında, kamuoyuna yeterince yansıtılmayan, ancak Kurumumuzun vazgeçilmez kabul ettiği ve açıkça taraf olduğu konular açıklanmıştı.

* Meclis'e sunulan YÖK Tasansı'na ilişkin gelişmeler dikkatle izlenmektedir. 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 32. Maddesi; "îmanı Hatip Liseleri, imamlık, hatiplik ve Kuran kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere, Milli Eğitim Bakanlığı'nca açılan orta öğrenim sistemi içinde, hem mesleğe hem yüksek öğrenime hazırlayıcı programlar uygulayan öğretim kurumlarıdır" hükmünü amirdir. Ayrıca, 430 Sayılı Tevhidi Tedrisat Kanununun 4. Maddesi; Milli Eğitim Bakanlığı'nca, dini bilgiler konusunda yüksek uzmanlar yetiştirmek üzere üniversitede bir ilahiyat fakültesi kurulmasını ve ayrıca, imamlık ve hatiplik gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesiyle görevli memurların yetişmesi için ayrı okullar açılmasını öngörmekte.

* Kanunlar; imam hatip liselerini, sadece din hizmetinde görevlendirilecek eleman yetiştiren öğretim kurumları olarak tanımlamaktadır. Söz konusu değişiklik tasarısının bahse konu bu kanunların lafzına ve ruhuna uygun olduğunu söylemek mümkün değildir. Milli Eğitim Temel Kanununun 32. Maddesi ve 430 Sayılı Tevhidi Tedrisat Kanununun 4. Maddesi ile tesis edilen sistemin dışına çıkacak uygulamaların, söz konusu maddelerin amaçladığı "öğrenim birliği" ve "laik eğitim ilkelerini" zedeleyeceği açıktır. Bu nedenle, Cumhuriyetin temel niteliklerine bağlılığı şüphesiz olan kurumların bu değişiklik tasarısını benimsemesi beklenemez.

Ne değişti ki...
* Değişiklik tasarısının getirdiği diğer önemli husus ise, Yüksek Öğretim Kanunu'nun 6. maddesindeki YÖK'e ait bazı yetkilerin üniversitelere devrine imkan veren değişikliktir. Hatırlanacağı gibi, 2003 Ekim ayı içinde, meslek liselerine ilişkin kanun tasarısı Meclis'e sunulmuş, ancak kamuoyunda oluşan tepkiler üzerine gündemden düşürülmüşken, 6 ay sonra, ne değişmiştir ki aynı kapsamda bir kanun tasarısı, birçok kurum ve kesimin karşı çıkmasına rağmen yeniden gündeme getirilmiştir. Bu tavrı görmezden gelmek mümkün değildir.

* Ciddi sorunları beraberinde getireceği açık olan bu değişiklik tasarısına ilgili kurum ve kuruluşların sağduyu içinde yaklaşacakları ve gerekli hassasiyeti göstereceğine inanılmaktadır.

Gerekçe sorgulanmalı
Ankara-YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in başkanlığında toplanan YÖK Genel Kurulu 4 saat süren toplantının ardından sert bir bildiri yayınladı. Bildiride, "meslek liselerinin varlık gerekçesi ve sivil işlevi"nin sorgulanması gerektiği söylendi. Toplantıdan sonra açıklama yapan Prof. Teziç, özetle şöyle konuştu:

* Hükümetin seçim öncesi yapmış olduğu vaatlerin acaba bir kanun konusunda gerçekleştirilmesi doğru mu olur? Çünkü; taslak hâlâ parlamentoda duruyor. Katsayılarla ilgili olarak yapılmak istenen değişiklik nasıl bir esasa dayanıyor bütün bunların üzerinde enikonu tartışılmadan, görüşmeden sınavlara çok kısa bir zaman kala konunun parlamentoya getirilmesinin yaratacağı olumsuzluklar, endişeler, tedirginlikler düşünüldü mü? Bunlar üzerinde görüş alışverişinde bulunacağız.

* Tasarıda rektörlerin yetkileri ve görev süreleriyle ilgili herhangi bir düzenlemeye gidilmemiş bunu neye bağlıyorsunuz? Neden sadece YÖK ele alınmış? Sadece ve sadece meslek liselerinden üniversiteye geçişi düzenleyebilecek bir zamana sıkışıldığı için öteki konular gündeme getirilmedi. Esas hedef meslek liseleri dolayısıyla imam hatip liselerinin üniversiteye girişte önünü açmayı hedeflediği için öteki konulara girilmediği diye yorumluyorum.

* YÖK ile ilgili düzenleme amaca giderken aracı da oluşturma biçiminde görüyorum. YÖK'ü tasfiye ederek başka bir YÖK oluşturarak istenilen amaca gitmedir. Her ikisi böyle birbirine sıkı sıkıya bağlı. Amaç ile araç arasında iyi siyasi bütünlük, ustaca kaleme alınmış. Bir hukuk mühendisliği var. Konumumuz siyasi iktidarların beğenisine göre hareket etmek mi, yoksa bilimin bize gösterdiği yolda düzenlemelerin yapılmasını sağlamak mı?

Devamı

Haberin Devamı