Gazete Vatan Logo

İlhami Koç'tan öneriler

‘Türkiye’ye inanç sürüyor’ dedi, yabancılara inat ‘Al’ önerisinde bulundu

Londra’da 2011 İkinci Yarı Strateji Raporu’nun sunumunu yapan İş Yatırım Genel Müdürü İlhami Koç, “Türkiye’nin büyüme hikayesine hâlâ herkes inanıyor, böyle olmaya da devam edecek. Bununla beraber ortaya çıkan risklerin yönetilmesi gerekiyor ki sürdürülebilir olsun. İkincil piyasalar için ‘Sat’ dendiğinde tedbirlerin belli olmasıyla birlikte bu hemen yarın ‘Al’a da dönebilir” dedi.

Yüksek cari açık ve kredi hacmindeki büyümeyi sınırlamaya yönelik önlemlerle ilgili belirsizlik nedeniyle son dönemde Türkiye piyasalarına yönelik yabancı analist raporlarında “Ağırlık azalt” ve hatta “Sat” tavsiyeleri artarken İş Yatırım, tam tersine özellikle hisse senedi piyasalarında gelinen seviyelerin alım fırsatı olduğu görüşünde. İş Yatırım’ın Londra’da düzenlediği yatırımcı konferansı öncesinde 2011 İkinci Yarı Strateji Raporu’nun sunumunu yapan İş Yatırım Genel Müdürü İlhami Koç, “Türkiye’nin büyüme hikayesine hâlâ herkes inanıyor, böyle olmaya da devam edecek. Bununla beraber ortaya çıkan risklerin yönetilmesi gerekiyor ki sürdürülebilir olsun. İkincil piyasalar için ‘sat’ dendiğinde tedbirlerin belli olmasıyla birlikte bu hemen yarın ‘al’a da dönebilir” diye konuştu.

En büyük risk oynak kur

Ekonomiyi soğutmaya yönelik bugüne kadar alınan önlemlerle ilgili de Koç, Merkez Bankası’nın piyasalara bugüne kadar faizleri artırmadan, faiz dışı araçlarla mesaj vermeye çalıştığını ama ekonomiyi yavaşlatmada çok etkili olamadığını belirtti. Koç, “Önümüzdeki dönemde BDDK’nın önlemlerinin artacağını öngörüyoruz. Cumartesi günkü önlemler kredilerin küçük kısmını kapsıyor. Bu önlemlerle kredilerde hızlı yavaşlama öngörmüyoruz. Maliye’nin alacağı, tüketicinin aldığı kredilerin maliyetinin artmasıyla yavaşlama bekliyoruz. Bankacılık sektörü için çok rahat bir tablo değil” değerlendirmesini yaptı.

İş Yatırım Araştırma Müdürü Serhat Gürleyen ise ekonomideki ısınmaya yönelik önlemlerin kontrollü yavaşlama getireceğini, öngördükleri baz senaryoda İMKB-100 endeksinin tekrar 75.000 seviyelerine çıkmasını beklediklerini, bunun da şu anki 60.000 civarı seviyeler göz önüne alındığında yüzde 25 oranında bir getiri anlamına geldiğini belirtti. Gürleyen, en büyük riskin son dönemde oynaklığı artan kurda olduğunu belirtirken, “Kısa vadede ekonomideki belirsizlikler nedeniyle kurda dalgalanmanın bir miktar daha süreceğini öngörüyoruz. Eğer alınan önlemlerin işe yaramadığı düşüncesi güçlenirse dolar/TL’de 1.75 seviyeleri görülebilir. Kurdaki artış ilk başta şirketleri olumsuz etkiliyor. Kârlılıkları düşüyor ama orta vadede durduktan sonrası sanayi için o kadar olumsuz değil, rekabet güçleri artacak” dedi. Gürleyen, eskiden bir ekonomi fazla ısındığı zaman faiz artırıldığını ancak yeni dönemde dünyada çok fazla likidite olduğu için faizleri yükseltmenin sıcak para girişini artırdığını belirtti. Gürleyen, “Geldiğimiz noktada hâlâ yüzde 35’lik bir kredi büyümesi ve görece güçlü taleple karşı karşıyayız. Filmin ikinci bölümü başladı. Merkez’in yanına BDDK ve Maliye’nin gelmesiyle farklı önlemlerle yavaşlatılmaya çalışılan bir ekonomi var. Hem büyümemizi ekonominin genel dengelerine zarar vermeyecek noktaya getirmek lazım, öbür taraftan da şirketlerin kâr etmesini sağlamak lazım. İşin zorluğu burada” diye konuştu.

‘Merkez, köyün hem polisi hem itfaiyecisi hem doktoru’

İŞ Yatırım Araştırmadan sorumlu Müdür Yardımcısı Burcu Ünüvar, Merkez Bankası’nın kredi hacmindeki büyüme ve ısınan ekonomiyle mücadelede yalnız başına sürdürmesinin çok mümkün olmadığını vurgularken, “Merkez Bankası kasabanın hem polisi, hem itfaiyecisi hem de doktoru gibi davranıyor. Aynı kişinin kasabada hırsızı yakalarken yangını söndürmesini ve aynı anda kalp krizi geçiren birini kurtarmasını bekleyemezsiniz. BDDK’nın ve Maliye yönetiminin devreye girmesi lazım” dedi. Ünüvar, Türkiye’de nüfusun genç olması nedeniyle tasarruf eğiliminin az olduğunu, cari açık sorunun aşılabilmesi için mutlaka kamu tasarruflarının artması gerektiğini de ekledi. 2011 sonuna kadar cari açıkta bir iyileşme beklemediklerini belirten Ünüvar, “Yıl sonunda cari açığın 65 milyar dolar civarında olacağını öngörüyoruz, yani gayri safi yurtiçi hasılaya oranını yüzde 8 gibi olacağını düşünüyoruz” dedi. Ünüvar, görülebilir gelecekte Merkez Bankası’nın yüzde 5.5 yıl sonu hedefini tutturmasını emtia ve gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle olası görmediklerini de ekledi.

Haberin Devamı