İhtilal Anayasası Kırca'dan: Devlette Yozlaşmayı Yenmek

28 Şubat kararlarına karşı hükümetin ayak diremekte olduğunun görülmesi, laiklik karşıtı gösterilerin ülke çapında giderek yoğunlaşması üzerine 1997'nin mart ayından itibaren Genelkurmay Karargâhı'nda çok gizli bir senaryo hazırlığı başlıyor. Hazırlık, "Gidişat öyle gösteriyor ki, hiçbir şekilde arzu etmememize rağmen müdahale kaçınılmaz olabilir. Ona yönelik de hazırlık yapmalıyız..." noktasından hareketle yapılıyor. Genelkurmay Başkanı'nın bilgisi dahilinde... MGK zemininde ve parlamentoda sonuç alınması için sonuna kadar gayret sarfedilmesi kararlılığını sürdürüyor komutanlar. Ancak Güven Erkaya'nın söyleşi kitabında da belirttiği, "MGK'daki gayretlerimize rağmen sonuç alınamaz ve işler daha kötüye giderse, irticanın sokak ihtilaliyle gelmesi olasılığına karşı da hazırlıklı olunmalı, bir plan yapılmalı ve çalışmalar bunun üzerine bina edilerek yoğunlaştırılmalı..." önerisine paralel olarak da bazı gayri resmi çalışmalar, bazı senaryolar üzerinde duruluyor, gayri resmi bir kurmay çalışması, yeni anayasa ve bakanlar kurulu için fikri egzersizler yürütülüyor.

Ziyaretler sıklaşıyor
Gerilimin iyice tırmandığı günlerde, askerlerle öteden beri çok yakın ilişki içinde olan o dönemin DYP'li milletvekili Coşkun Kırca'nın Genelkurmay ziyaretleri sıklaşmaya başlıyor. Genelkurmay'a her gelişinde Karadayı ve Çevik Bir ile ayrı ayrı görüşen Kırca, zaman zaman da Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya ile buluşuyor. Mevcut siyasal durum, irtica tehdidi, alınacak önlemler ve çözüm yolları üzerinde değerlendirmeler yapılıyor. Bu görüşmelerden birinde bazı generaller Coşkun Kırca'ya, "Bugün arzu edilmese de TSK son çare olarak yönetime el koymak durumunda kalırsa nasıl bir anayasal düzen kurulması gerektiği"ni soruyorlar. Kırca, "Devlette Yozlaşmayı Yenmek" kitabında önerilerini yazdığını söylüyor. Coşkun Kırca ayrıca, o günlerde Yeni Yüzyıl'da yazdığı günlük yazılarında da önerilerini güncelleştirerek kayda geçiriyor. Kırca'nın kitabı dikkate alınarak kapsamlı bir anayasa taslağı kaleme alınıyor. Bazı askeri kaynaklar ise anayasa taslağının bizzat Coşkun Kırca tarafından kaleme alınarak mavi klasörle Genelkurmay'a verildiğini söylüyor.

"LAİK DEMOKRATİK CUMHURİYETE KARŞI MEŞRUİYETİNİ YİTİRMİŞ OLAN İKTİDARA KARŞI DİRENME HAKKINI KULLANAN TÜRK ULUSU ADINA TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ YÖNETİME EL KOYMUŞTUR..."

ifadesiyle başlayan taslak anayasa metninin önsözünde müdahalenin gerekçesi açıklandıktan sonra yeni anayasanın maddeleri sıralanmaya başlıyor. 1982 Anayasası'ndan çok daha kapsamlı bir metin hazırlanıyor. Yasa ile düzenlenen pek çok konu anayasanın değiştirilemez maddeleri arasına alınıyor. Türk Ceza Yasası'nın yürürlükten kaldırılan 163. maddesi anayasa hükmüne dönüştürülüyor. Aynı şekilde bölücülük ve irtica propagandası gibi suçları önlemek için de yeni maddeler ekleniyor bu anayasaya. Siyasi partilerle ilgili hükümler iyice katılaştırılıyor.

İnan Kıraç'a görev
"Müdahaleden başka çare yok" noktasına gelindiği günlerde Coşkun Kırca'nın Genelkurmay ziyaretlerine bir başka önemli konuk daha katılıyor. Koç Holding'in iki numaralı ismi İnan Kıraç... İnan Kıraç da iş dünyasının gelişmelerden duyduğu kaygıları anlatıyor Çevik Bir ve diğer komutanlara. O günlerde yapılan kısa, orta ve uzun vadeli alternatif planlar içerisinde müdahale ihtimalinin geçerlik kazanması durumunda bunun ardından oluşacak yeni siyasal yapılanma için bazı komutanlar İnan Kıraç'a çok önemli bir misyon biçiyorlar: Yeni dönemde kurulacak merkez partinin liderliği...