Seçmek mi gitmek mi?

Haberin Devamı

Cuma gecesi bir haber düştü internet sitelerine. “Başbakan hastanede!” Haber geç saatlere kadar doğrulanmadı. Evine geçtiği bilgisini okuduk. Ertesi sabah çok erken bir saatte uçuşum vardı. Tesadüf, hemen yanımda bir Ak Parti milletvekili oturuyordu. O da konudan habersizdi. Ya da bilgi vermemeyi tercih etti. Uçak indiğinde ise yapılan resmi açıklamayı okuduk, yine internet üzerinden. Evet Başbakan, yeni bir ameliyat daha geçirmişti.

Kritik günlerde bir de sağlık sorunlarıyla uğraşmak zorunda olmak hakikaten zorluklara zorluk ekler.

Daha önce de yazmıştım...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun fıtık ameliyatı söz konusu olduğunda Hastalıkların Zihinsel Nedenleri isimli kitaptan söz etmiştim.

Şimdi tekrar baktım da bağırsak rahatsızlıkları için “Eskiyi, artık ihtiyaç duyulmayanı bırakmaktan korkma...” açıklaması yer alıyor...

Kimi durumlarda bir doktor müdahalesi ile çıkarılıp alınması gereken parçalara dönüştürüyor vücut demek ki o nedenleri...

Bugünlerde yaşanan kaosun sebebi olarak, eski dostların aralarındaki son hayati bağları da koparıp atma noktasına geldikleri konuşuluyor...

Cemaat ve hükümetin son restleşmesi deniyor... Deniyor da deniyor...

***


Yaşanan her şey bir küçük ok olarak giriyor bedene önce... Bir yerlerde saklanıyor işte.

Siyaset pek de keyifli bir iş değil kanımca..

Bir ideal uğruna verdiğiniz çabanın karşılığını bedeninizdeki hasarlarla da görebiliyorsunuz...

Dedikodular çeşit çeşit...

Aslında hepsini yazmak istiyorum da... Köşemdeki “dar alan” (konu itibarıyla) bu tür uzun paslara pek uygun değil... Açıkçası bir Amerikan polisiye filmi izler gibi soluk soluğa takip ediyorum olayları... FBI ve CIA her an birbirine dalacak gibi olur da “bu benim görev alanım, elemanlarına söyle çeksinler ellerini bu davadan” filan diye posta koyar ya yakışıklı bir amir... Diğeri içlenir, güneş gözlüğünü indirir, “yakında canına okuyacağım senin” der, yere tükürür, olay yerini terk eder. Sonra heyecan tavan yapar, özel yetkili savcılar, valiler, başkanlar falan filan... Kurumlar çatışmasında, köstebekler savaşında çimenler ezilir...

***


Kurumlar çatışması bir yana da...

Pek çok şey “tek adamın” kendi tercihiyle de omzuna asılı olunca...

Merak ediyorum...

Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan acaba hasta eşine bakıp, o uyurken, ya da dinlenirken “Bıraksak bütün bunları artık... Dinlense, üzülmese, sinirlenmese...” diye düşünüyor mudur?

Kırgın mıdır? Kızgın mıdır? Yorgun mudur? Tekrar başa dönecek olsalar, şuradan başlayalım, şunları şunları hiç yaşamayalım diyor mudur?

Eskiden sadece bel, boyun fıtıkları, hipoglisemi gibi hastalıklarla uğraşıyorlardı. Şimdi giderek ciddileşen, dinlenme gerektiren sorunlar ekleniyor... Uzun bir tatil gerek ama gidilemez ki...

Bir ülkenin başbakanı da olsanız yeterince özgür değilsiniz sonuçta... Bu tür sorumluluklar kendi isteğimizle ayağımıza geçirdiğimiz gümüş prangalar aslında... Lider olmak; başarı, para ve ün sahibi olmak; bir grubu, evi, yönetmek, anne baba olmak... Yani kaybetmekten korkacağımız bir şeylere sahip olmakla başlayan sorumluluklarımız...

Tercihlerimiz değil mi yolumuzu belirleyen?..

***


“Şahane hatalar” diye bir kitap okuyorum...

Yıllar önce Ayşe Arman’a verdiğim bir röportajda çıkıvermişti ağzımdan bu cümle... “Çok şahane hatalar yaptım” diye... Ayşe de güzel bir başlık yapmıştı... Markette alışveriş yaparken gözüme çarptı kitap. “Neymiş, bakalım, alıp bakayım...”

Çok ilginç... Çok, çok ilginç...

Yazar her bölümün sonunda size iki seçenek sunuyor.

Seçtiğiniz yol hangisi ise o bölüme gidiyor, kitabı okumaya oradan devam ediyorsunuz...

İlk seçeneklerim sonunda Güney Afrika’da gönüllü bir yardım ekibinin içinde, mutlu, şişman ve evli bir kadın olarak zenci kocamla el ele bir suikastta öldüm ve cenette gittim...

İkinci seçeneğim ise beni hayatımın baharında Las Vegas’ta öldürdü... Doğru cehenneme!!

Hep diyorum...

Hep....

Allahım bazı kullarına seçme hakkı ve seçebilme yeteneği vermiş...

Seçebilmek özgürlüktür tartışmasız ama.. Bence gidebilmektir esas olan!

***


Yeni bir yolculuğa çıkıyormuş gibi ürkek,

Ya da bir yolculuktan yeni dönüyormuş gibi yorgun ve bıkkın...

Anlatmak istediğim ise...

Neyse boşverin.

http://2che.me

***


Bel ve boyun arızası için!!!

Annem hastalıklarımdan, yaşımdan, yalnızlığımdan, pişmanlıklarımdan ve buna benzer arızalardan söz etmemden hiç ama hiç hoşlanmıyor. Hayatı mükemmelleştirmeye odaklanmış biri olarak yazdığım yazılardan duyduğu hoşnutsuzluğu, yazar kimliğime duyduğu saygı nedeniyle pek dile gelmez oldu son yıllarda. Yazıya tam “belimdeki ve boynumdaki ağrılara yeni bir çare arayışındaydım” diye başlayacaktım ki annem geldi aklıma... Kendi ağrılarımı bırakayım, arkadaşım Tülin’in annesi Emel teyzemin bel ağrılarından söz edeyim dedim. (Hazır hem Başbakan’ın hem muhalefet lideri Kılıçdaroğlu’nun rahatsızlıklarından da söz etmişken.)

Torununu kucağına aldığında yıkılıp kalan Emel teyze bel fıtığından perişan vaziyetteyken imdadına G Therapy yetişmiş. Sedyeyle gitmiş. Yürüyerek çıkmış. Kendisi yürüyünce de ne kadar ağrılı, fıtık derdi çeken arkadaşı varsa almış götürmüş. Tülin de bir mucize gibi söz ediyor bu yöntemden...

***


Peki neymiş bu G Therapy?

Tıp Bilimleri Doktoru Dr. Çetin Gürses tarafından 1991’den beri 7000’i aşkın ağır vaka üzerinde yapılan başarılı uygulamalarla geliştirilen G Therapy teşhis ve tedavi sistemi Amerikan, AB ve Türk patent ofislerince bir buluş olarak onaylanmış. G Therapy Dr. Gürses’in daha önce onaylanmış 4 buluşundan sonuncusuymuş. Patentli özel cihaz ve uzmanlarınca tıpta, ağırlıklı olarak fizik tedavi ve rehabilitasyon branşı içinde uzman hekim kontrolünde uygulanıyormuş..

Bu buluş bel, boyun ağrıları (fıtıklar, siyatik vb.) migren gibi baş ağrıları, fibromiyalji, miyofasyal ağrı sendromları, menisküs, tenisçi dirseği vb. sportif sakatlıklar, karpal tünel sendromu gibi sinir sıkışmaları vb. romatizmal hastalıklarda görülen ağrı, hareket kısıtlanması, his ve güç kayıplarının tedavisinde etkin olarak kullanılmaktaymış. (Daha fazla bilgi için www.g-therapy.com)

Ayrıca Emirgan’daki şubelerini aradığınızda yöneticileri Ayşegül hanım o güzel Türkçesiyle detaylı bilgileri verecektir. Bir sorun var, yer bulmak çok zor. Bir de keşke sağlık sigortaları bu tedaviyi karşılasa...

DİĞER YENİ YAZILAR