Haberin Devamı
Ben size desem ki (diyorum zaman zaman) “bu kitap çok güzeldir”... Siz belki de beni hiç sevmeyen biri olarak, okusanız çok seveceğiniz bir kitaptan uzak durabilirsiniz...
Ya da tatlı bir önyargıyla kitabı hemen okumaya başlayabilirsiniz...
Eserle aranıza girmek gibi olmasın ama ben bu köşede sevdiğim, beğendiğim, inandığım, hadi herkes bilsin istediğim kitaplardan, yazarlardan bahsetmeyi tercih ediyorum. Markar Esayan, okumaktan çok keyif aldığım bir kalemin sahibidir...
Birkaç haftadır elimdeydi kitabı. Dedemin cenaze töreninden dönerken uçakta başladım okumaya... Benim hikâyemdi sanki bu... Senelerdir anlattığım kimi çocukluk anılarım karşımda duruyordu işte. Aynı korkular, aynı öfkeler, aynı çocuk endişeleri, aynı Allah inancı... Aynı yatılı okul koridorları... Bir çocuğun dilinden anlatılan her hikâye bana kutsal, biricik ve savunmasız gelir... Kitabı anlatmaktansa, satırlarından alıntı yapsam...
Kitapla (*) aranızdan çekiliyorum...
“ (...) oysa hiçbir şey ailemin, annemin, kardeşlerimin yerini tutamaz... Ne iyi eğitim almak, ne iyi bir okula gitmek, ne de ‘anadilimi’ öğrenmek ilgilendiriyor beni. Üstelik benim ana dilim Türkçe. Onu da çok iyi konuşuyorum. Yani ‘anadil’ dedikleri annemin konuştuğu dil olsa gerek. Babam da evde hep Türkçe konuşuyor. Ne güzel ailecek anlaşıyoruz işte! Babamın bu ‘anadil’ takıntısını bir türlü çözemiyorum.
Annem ve babam birbirlerini çok seviyorlar, bunu en iyi bir çocuk hisseder biliyorum. O zaman şu sorun neyse, ne önemi kalır ki bunun! Varsın akrabalarımız bizimle görüşmesinler, varsın mahalledeki arkadaşlar arkamdan ‘gavur’ diye bağırsınlar.
Hem kazanacağım oyunları gönüllü olarak kaybetmeyi de öğrendim ben.
O zaman pek sorun çıkmıyor, keşfettim bunu.
Ama dedim ya küçüğüm ben
Henüz sekiz yaşındayım.” (s: 16)
“(...) bir şeyden korkmaktan vazgeçince nasıl da özgürleşiyordu insan. Öfkem onlardan korkmamı engelliyordu. Sanırım büyüklerin içki içtiklerinde elde ettikleri cesarete benziyordu bu. Pek sağlıklı olmadığını -geçici bir durumdu ne de olsa- hissediyordum. Ama öfkemi canlı tuttuğum müddetçe güçlü ve daha avantajlı olacaktım. Ben de karınca yuvasını yanmış ve darmadağın edilmiş gördüğüm o ilk anı aklıma getiriyordum hep. Bunu her yaptığımda kan adeta beynime sıçrıyor o an Maksut’u mahvetme arzusunu ruhumun derinliklerinde duyumsuyordum.” (s: 156)
“(...) Öğretmenin gösterdiği gibi ufacık ellerimi yumruk yapmış ve yüzümü korumaya almıştım. İlk hamleyi Maksut yaptı. Aslında bunun böyle olmasını ben istemiştim. Eğer bir kişi sizin istediğiniz şeyi kendi arzusu olarak görmeye başlamışsa, siz savaşın çoktan galibi olmuşsunuz demektir. Onun ilk gerginliğini üzerinden atmasını ve beni kolayca yenebileceğine inanmasını istiyordum. Cılız ve güçsüz olduğum için rakibi etkili bir sürpriz darbeyle tek seferde alt etmem gerekiyordu. Dövüş uzarsa bu benim aleyhime olurdu.” (s:164)
(*) Jerusalem. Markar Esayan’ın son romanı. Timaş Yayınları
İdeal kadın!!!
Posta Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Çoşkundeniz, nam-ı diğer “Aşk Doktoru” çok sevgili bir arkadaşım Derya ile evli olmasından kaynaklı eniştem sayılır. Eniştemiz geçtiğimiz haftalarda internet üzerinden (http://twitter.com/askdoktoru) (http://www.facebook.com/askdoktoru.mehmetcoskundeniz) ideal erkek ve kadın sorgulamasına girişmiş. Aynı günler benim için biraz sıkıntılı geçtiğinden bu neşeli tantanayı kaçırmışım. Ve fakat o da ne? Sıralamada üçüncülüğü almışım meğer. Aman aman... Pek hoşuma gitti ve (hakikaten) görgüsüzce sizinle paylaşmak istedim. Ama bu arada emin olamadığımdan Derya’ya bir mesaj attım: “Bir yanlışlık olmasın Dero, torpil mi var” diye. “Yok” dedi. “25 bin Facebook, 46 bin Twitter takipçisi içinden gelen oylar bunlar” Kaçıranlar için işte ideal kadın değerlendirmelerinden birkaç satır ve liste... Sizin idealiniz sizin gönlünüzde yatandır elbette.
- Sadakatli, saygılı olmalı. (Cengiz Kaya)
- Destekleyici, sadık, güçlü ve ağır olandan şaşılmaz... Güzellikse şansla ilgili. (Bilal Tüyran)
- Ne yaptığını bilen dürüst ve gerçekçi. (Ahmet Mengi)
- Benimle bir gün değil bir ömür olmalı. Beni sözde değil özde sevmeli. Huzur getirmeli, dertlerime ortak olmalı. (Uğur Memiş)
- Her şeyden önce hanımefendi olmalı. (Mertoğlu Mert)
- Güler yüzlü, aktif, şakacı, sevdiği kişiye bağlı. (Onur Süslü)
- Açık sözlü, iyimser ve kötülük düşünmeyen. (Emre Erbaş)
- Erkek sözü dinleyen. (Poyraz Rıdvan Öztürk)
- Eşiyle her şeyi paylaşabilen, kendine ve çevresine saygılı, ailesine düşkün, Türk aile yapısıyla uyumlu, çevre ve ülke sorunlarına duyarlı. Tam anlamıyla bir cumhuriyet kadını. (Can Yanık)
- Tadı tatminsiz, tarzı tarifsiz, tahtası eksiksiz olmalı. (Serkan Ataç)
- Perspektif bakış açılı, empati yapabilen, anlayışlı, bencil yani kıskançlığı fazla olmayan, olgun biri. (Gürhan Güzel)
-Değerleri olmalı, en az sevildiği kadar sevmeli, ansızın yok olmalı, lazım olduğunda hemen gelmeli. (Baykal Erkılıç)
- Dış güzellikten çok iç güzelliği önemli. (İlhan Kalpakçı)
- Ailesine, çocuklarına bağlı, erkeğine çocuk gibi davranıp ilgilenen. (Veysel Cura)
- Her daim çekici olmamalı. Çünkü hep çekici olursa kıskançlığı beraberinde getirir ve bir noktada güvensizlik yaratır. (Aziz Ardıç)
- Nabza göre şerbet nedir bilmeli. (@osman94c)
- taat etmeli, gerektiğinde yön vermeli. (@tncyKrt)
- Fedakâr olmalı, senin için değerli her şey ona da kutsal gelmeli. (@daga_deniz)
- Eli merdaneli olmalı, erkeğini dişi sinekten bile kıskanmalı. (@Bahadir_Arig)
- Dürüst, düşünceli, anlayışlı, bağlı, güler yüzlü ve aşk dolu olmalı. (@mrtcndgzl)
- Hayatıma giren kadınların hepsinin beğendiğim yönlerini bir araya getirebilirsem, ideale yakın bir şey çıkabilir. (@bulent_ak)
- Kadının fiziği gibi içi de güzel olacak. Sizi mutlu edecek. Gerektiğinde yanlışınızı yüzünüze vuracak. (@YusufYeil)
- Akşam eve gittiğinde beraber sohbet edip, gülüp, eğlenebileceğin, ağırbaşlı, nerede nasıl davranılması gerektiğini bilen, kıskanan ama bu davranışı patavatsızca yapmayan (@anilcile)
- Kalıplaşmış sığ erkek klişelerimizi uçsuz bucaksız zekâ hamleleriyle ışıldatan kadın ideal kadındır. (@Impareggiabile)
- Anlayışlı, eğlenceli, zeki, bir de sevgi dolu olmalı. (Emree_Engin)
İşte ideal kadınlar...
1- Arzum Onan 2- Pınar Altuğ Atacan 3- İclal Aydın 4- Türkan Şoray 5- Burcu Esmersoy 6- Hülya Koçyiğit 7- Funda Arar 8- Saba Tümer 9- Elif Şafak 10- Oylum Talu 11- Gülben Ergen 12- Alessandra Ambrossio 13- Adriana Lima 14- Zara 15- Aydan Şener...
İki çocuk
Biz seninle ufacık bir delikten bakıyoruz hayata...
Aynı resmi görüyoruz ama susuyoruz.
Sonra dünyanın en sessiz gevezeleri oluyoruz.
Konuşmadan anlaşıyoruz.
Ne olacağını çok iyi bilerek başladığımız her oyunda,
Aslında bilerek kaybediyoruz...
İç’ini çok iyi bildiğiniz,
İç’tenliğinden çok emin olduğunuz bir dosta sahipseniz eğer,
Kaybettiğiniz oyunların hayal kırıklığı daha kısa sürüyor.
2che... http://2che.me
