Neyin var?

Haberin Devamı

Empati dedikleri bir meziyet mi bundan pek emin değilim... Artık değilim...

***


Zaten bir avuç enerjim var. Ayaklarımın üzerinde durmaya ancak yetiyor. İradeli ve idareli kullanmam gerek. Artık bu yaşımda öğrenmişim.. Öğrendiğimi sanıyorum ya da... Ama en azından biliyorum elimde avucumda kalanıyla eskisi gibi harikalar yaratamam...

Bu yüzden...

Asık suratlı insanlar, mızmızlar, her şeyden şikayetçiler, sıkılmayı nefes almakla bir tutanlar beni çok yoruyor. (Kimi yormuyor?)

Dedikoduculara, yargıcılara, fesatlara hiç tahammülüm kalmadı.(Kimin kaldı?)

Doğal elenme sonucu olsa gerek zaten azaldık.(Kim azalmadı?)

O azıcık insan halimizde de sürükleniyoruz işte....

***


Düşünün...

Güzel bir gün. Ailenizdeki ya da çevrenizdeki insanlardan biri sürekli mutsuz görünüyor. Asık surat, göz teması kurmadan konuşma, “neyin var senin” sorusuna “yok bir şeyim” diyerek kısa yanıtlar verme...

Allah Allah... “Ne oldu acaba? Hasta mı, ben mi bir şey söyledim ya da yaptım, fark etmediğim bir şeyler mi gelişti?” soruları beyninizde dönüp dursun...

Hadi bakalım... Geliştir empati gücünü, onu anlama çabasına giriş...

Bir avuç enerjinin ilk yarısı ne olduğunu anlamaya çalışırken bitti gitti mi?

Hadi diyelim ne olduğunu anladınız, sorunu çözmeye dermanınız kaldı mı?

Açıklıktan kimseye bir zarar gelmez oysa.

***


Empati...

Vikipedi ne diyor bakalım...

“Empati veya eşduyum, bir başkasının duyguları, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek demektir. Kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında da kullanılır.

Bebekler üzerinde yapılan incelemelere göre, doğuştan empati yeteneğimiz yüksek olmakla birlikte, uygun şartlarda hızla kaybedilebilen bir yetenektir. Empati yeteneğini sonradan kazanabilmenin yolu: açık uçlu sorular sormak, yavaş hareket etmek ve yorumda bulunmak, hızlı yargılara varmaktan kaçınmak, kendi davranış ve düşüncelerimizi anlamaya çalışmak, geçmişten ders almak, olayları akışına bırakmak ve kendimiz ve karşımızdakilerin davranışları için belli sınırlar oluşturmaktır. Olumlu amaçlar için kullanıldığında işbirliği, üretkenlik, refah ve mutluluğu arttıran bu yetenek, kötü amaçlar için kullanıldığında manipülasyonculuk şeklini alır.”

***


Anne, baba, eş, sevgili, arkadaş, akrabaya karşı beslenen iyi duyguların, bağlılığın baskısı bilekte bir esaret zinciri olursa işte empati denilen şey orada zarar vermeye başlıyor kişiye...

Her şeyin bir kararı olmalı... Olmalı da bunu uygulamak kolay mı?

Hakikaten hayatımızda eksilenlerin, çıkanların yerine yenilerini koyalım koymasına da... Eskilerin gidiş nedenini unutmamak gerek...

Giden, elenen, eksilen “yorduğu” için gitmişse eğer yeniden yorulmaya kimin tahammülü var?

DİĞER YENİ YAZILAR