Büyüyoruz çok fena!

Haberin Devamı

“Ve Allahım lütfen, şu kesirleri iyi öğrenmem için bana yardım et... Bugünlerdeki en büyük duası bu kızımın. Sınav kâğıdını eve getirdi. Son derece kendinden emin bir ifadeyle “Ver bakalım, nerelerde hata yapmışsın” diyerek aldım elinden ama çözebildiklerim zaten onun da çözdükleriydi. Çaktırmadan yan odaya geçip kız kardeşimi aradım. Ne de olsa o bir ekonomist! “Hilal şimdi böyleyken böyle, ama hangisinin doğru olduğunu bilemiyorum” dedim.

“Soruyu oku” dedi, okudum. Doğru yanıtı söyledi. Ben de “niye öyle ama” diye sordum. Birkaç kez anlatmaya çalıştıktan sonra “Ablacım, bunlar senin vaktiyle ilgini çekseydi başka bir şey okurdun zaten. Çocuğum ağlıyor, gitmem lazım boş ver, öğrenme bu yaştan sonra bu detayları” dedi. Bak bak bak... “Bu yaştan sonra!” Şimdi git dershaneye yazıl diyor şeytan...

Matematikle aram hiçbir zaman iyi olmadı ama kızım Lal’e yetişebilmek için sınıf öğretmeni Ayşen hanımdan yardım istedim. O da “Merak etmeyin pek çok öğrencim anne babasına unuttuklarını baştan öğretiyor” dedi.

***


Kızım bana sadece matematikte değil müzikte de yeni bir bakış açısı kazandırdı diyebilirim. Geçen akşam sevgili arkadaşım Elif Dağdeviren’in yeni ortaklığı sebebiyle (The Netfork-Sosyal Medya İletişim Ajansı) verdiği davette çok sevdiğim Rock müzisyeni Ogün Sanlısoy ve eşi canım Sedef’le karşılaştık.

Laliş bebekken TV’de Ogün’ün kliplerini gördüğünde müthiş sevinir ve o rock şarkılarını diğerlerinden ayırt ederdi. “Ne yapıyor benim küçük meleğim, büyüdü mü? Müzikle arası nasıl?” diye sordu.

“Valla Ogüncüm şöyle anlatayım; kızım üç senedir piyano çalıyor ama... Galiba pek klasikçi olmayacak. Geçenlerde arabada Nilüfer’in rock düetlerini dinliyorduk. Çok nazik bir çocuk olduğu için benim hatırıma Türkçe şarkı dinlemeyi kabul etti!! Düşün yani, ben onun dinlediği şarkıcıları tanımıyorum bile. Hayko Cepkin’le düet bittikten sonra, ‘anne bunu bir daha çalar mısın? Bu adam çok güzel şarkı söylüyor‘ dedi. Anladım ki “klasik müzik alt yapısı olsa da arkadaş doğuştan rock insanı” dedim.

Ogün ve Sedef kahkayı bastılar, “Ne diyorsun! Helal olsun kızıma...” “Durun” dedim, “Daha bitmedi. Hayko’yu araştırmış, ‘Anne süper bir adam o! Arkadaşın olabilir mi acaba?‘ diye sordu.” Bunun üzerine Ogün Sedef’e “Eyvah kızı kaptırıyoruz galiba. Hemen yeni albümümü imzalayıp gönderiyorum” dedi. “Ben” isimli albümü eminim kızımın dünyasında yeni bir kapı daha açacak. Anne babalar çocuklarını anlatmaya doyamaz bilirsiniz... Hoş görün.

***


Kızım Zeynep Lal büyürken ona anlattığım masallardan oluşturduğumuz kitapların ikisi bu hafta raflarda olacak. Çocuk Bayramı’nda çocuklara bir hediyemiz olsun istedik. 23 Nisan günü okulda gösterisi olduğu için 24 Nisan’da İzmir Kitap Fuarı’nda anne kız ilk imzamızı vereceğiz. İmza günü siyah oje sürmek istiyormuş. 9 yaşında siyah oje isteyen arkadaş 10 yaşında âleme meydan okuyan, protest tişört de ister...

Diyeceğim o ki...

Çocuklar büyürken hakikaten bizi de büyütüyorlar.

Anlattığım klasik masalları beğenmeyip “iyi ama anne sonra ne olmuş” sorularını yanıtlayamadığım için başlamıştı o yeni masallar. Prens gelmiş, öpmüş, Pamuk Prenses’le evlemişler sonra da mutlu olmuşlar diye anlatırken her masalın sonunda “iyi ama sonra ne olmuş” diye sorardı. “Evlenmişler işte” derdim. “Peki ya sonra?” diye ısrar ederdi. Pamuk Prenses kendine bir kreş açmış, çocuklarıyla birlikte, başka çocuklar da büyütmüş... “Peki kocası ne olmuş?” Babası emekli olunca o da kral olmuş. “Ayrılmışlar mı peki?..”
Hadi artık uyu kızım!

***


Hayko Cepkin seviyoruz, siyah oje sürmek istiyoruz. Ne kadar romantik olursak olalım masalların sonunu beğenmiyoruz ve dördüncü sınıftaki o çocuk aklımıza geliyor bazen, acaba şimdi ne yapıyordur? Büyüyoruz yani, çok fena...

Büyürken annemizi de büyütüyoruz bu arada ne haber?

DİĞER YENİ YAZILAR